Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanlı rahmetli Oktay Sinanoğlu, “Unutmayın, başka hiçbir dil bilmeden sizi Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar götürecek tek bir dil vardır; o da Türkçedir, dilinize sahip çıkın” demiştir.


Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel de, 2000 yılı Ağustos ayında yapılan, Türkçe konuşan ülkelerin devlet başkanları zirvesinde İsmail Gaspıralı’nın “dilde  fikirde, işte birlik” sözüne atıfta bulunmuştur.


Gaspıralı’nın bu cümlesi 40 yıl evvel de dile getirilirdi ama, Türkçülük, kafatasçılık yapmakla suçlama yapanlar epeyce fazlaydı. 30 yıl öncesine kadar dünyada Türk devleti denilebilecek bir devlet sadece Türkiye Cumhuriyeti idi. Yıllar sonra Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve KKTC dahil 7 adet dil kökü Türkçe olan ve soy, boy bağlılıkları olan devletler ortaya çıktı.


Son 20 yılda ilişkiler gelişti. Kaynaşma başladı. Yakut Türkleri, Uygur Türkleri, Kırım ve Ahıska Türkleri, Tuva Türkleri, Gagavuzlar (Gökoğuzlar), Avarlar, Başkurtlar gibi birçok Türk toplulukları ve özerk cumhuriyetleri hesaba katarsak, çemberin içine Irak, İran, Suriye Türkmenlerini ve Afganistan Türklerini, hatta Macaristan’ın güneyindeki Sekelistan’da yaşayan, Sekeller olarak bilinen Hun Türklerini katarsak, halkanın ne kadar geniş olduğunu düşünebiliriz.


Artık Türk dünyasındaki silkeleniş başlamıştır. Birlik olmanın avantajlarının farkına varılmıştır. Yıllardır faaliyette bulunan, Türk kültür ve tarihini yansıtan Türk milliyetçisi dernekler ve vakıflar verdikleri mücadelenin sonuçlarını almaya başlamışlardır.


Geçen hafta Türk Devletleri Teşkilatı adıyla gerçekleşen zirve, kendini Türk hisseden herkesi heyecanlandırmıştır. Geçmiş imparatorluk yıllarının Payitahtı (İstanbul) önemli bir merkezdi. Şimdi de Türk devletleri başkanlarını bir araya gelmesiyle, belki de eski misyonuna dönüp yeniden merkez oldu. Türk dünyasının hafızası yerine geldikçe, Türklük dünyası daha çok kaynaşacaktır. Ümit ederim ki, askeri alanda, ekonomik alanda birlikte hareket etmenin önü açılır.


Bu konuda en önemli adım Karabağ’ın işgalden kurtarılması olmuştur. Mavi vatan, Suriye, Irak operasyonları, Türk cumhuriyetlerini ve diğer Türk topluluklarını etkilemiştir. Bence bu uzun yol, inşallah Türk Devletler Birliği’ni oluşturacaktır.


Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün sınırlarımız dışındaki Türklerle ilgili düşünceleri malumdur. En önemli ispat, Hatay’ın ilhakı konusudur. Artık Türk milletinin hedefi, duyguları birdir ve Turan hayal olmaktan çıkmıştır.


Ne mutlu Türk’üm diyene!