Bugün 30 Mart “Doktorlar Günü”. Her ülkenin aslında çok farklı tarihlerde tıp ve doktorlarla ilgili kutlamaları var özelde. Ama 30 Mart’ta da bütün dünya, “doktorlar günü” nü kutluyor.

Aslına bakarsanız, her gün doktorlarımıza ayrılsa yeridir derim. Düşünsenize, doğumlarımız, aşılarımız, hastalıklarımız, tedavilerimiz ve ölümlerimizde de hep onlar var yaşamımız boyunca. İyi ki varlar, iyi ki zor zamanlarımızda yanımızdalar.

30 Mart’ın “ doktorlar günü” kabul edilmesinin nedeni; Amerika Birleşik Devletleri’inde ameliyatlarda genel anestezinin ilk defa kullanıldığı 30 Mart 1842 tarihinin yıldönümü olmasıymış. Ülkemiz için fedakarca çalışan doktorlarımıza her gün teşekkür etsek bile, azdır inanın.

Bugün tanıdığınız ne kadar doktor varsa, onlara bizzat sevgilerinizi, saygılarınızı ve minnet duygularınızı, bütün içtenliğinizle iletin.

“ Beni Türk doktorlarına emanet ediniz.” Diyen Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, bu sözleriyle doktorlarımızın değerini dile getirmiştir.

“ Hükümdarlar gelip geçer ama, dünyanın her zaman hekimlere ihtiyacı vardır.” Diyor Norah Gordon.

“ Gerçek doktor, her hasta ile yaşayıp ölendir.” Diyor Stefan Zweig.

Doktorlar, hastalandığınızda, sizi hiç tanımasalar bile, sizi iyileştirmek için çırpınan insanlardır. Bütün meslekler kutsaldır ama, doktorluk mesleği, hayat kurtarma, tedavi ve acıyı dindirme konusunda insan yaşamı için en kutsal mesleği icra edenlerden oluşur.

Yüzyıllar öncesinden Sokrates diyor ki:

“ iyi bir hekimde dört nitelik vardır. Nezaketle dinlemek, akıllıca konuşmak, dikkatlice düşünmek ve tarafsızca karar vermek.”

“ Bilimsel bir eğitim gören bir doktor, mükemmel bir teknisyen olabilir. Fakat yalnız hümanist bir eğitim, onu bir insan yapabilir.” Diyen Louis Pasteur’a katılıyorum. Çünkü;

“ Bilge bir doktor en iyi ilacın, ilgi ve sevgi olduğunu söylemiş. Başka biri de sormuş: Ya işe yaramazsa? Gülümsemiş ve şöyle yanıt vermiş: O zaman dozu arttırın.”

“ Her şeyden önce insan olunmalı; ondan sonra doktor.” Diyor Voltaire.

Ruh ve beden sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorlarımızın, hak ettiği, sevgi, saygı ve yaşam koşullarını, en iyi şekilde sağlamak zorundayız. Düşünsenize, kendimizin, yakınlarımızın, en sevdiklerimizin canı onlara emanet. Onlar yaşamımızın her anında var. Doktorlarımız, bu ülkenin gözbebeği olmalı. Onlar mutlu olursa, ülke halkının sağlığı da iyi olur.