Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Türkan Saylan, Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Fahrettin Kerim Gökay, Aziz Nesin, Seyfi Dursunoğlu, Safiye Ayla, Türkan Şoray ve Zeki Müren'in cömert bağışları, üstün hizmetleri, Türk toplumuna bıraktıkları miraslar paha biçilmez...
İnönü, Hasan Ali Yücel
ve İsmail Hakkı Tonguç projesi olan,1940-1954 yılları arasında hizmet veren,
yobaz din adamlarının Demokrat Parti üzerindeki etkilerini kullanarak
kapattırdıkları Köy Enstitüleri 68 yıl önce kapatılmasaydı Türkiye bugün Güney
Kore, Japonya, Singapur kadar gelişmiş ve kalkınmış bir ülke olabilirdi...
Zeki Müren bugün özel
yaşamından, cinsel tercihlerinden, Amerikalı sanatçı Liberace'a özenmesinden
dolayı eleştiri konusu yapılmış...
Zeki Müren tüm
gelirini, tüm birikimini, tüm kazancını , son kuruşuna kadar Türk milletine
bıraktı çekti gitti...Şu an kendini savunabilecek bir konumda da değil...Öldü
diye kendisine hakaret etmenize hiç gerek yok...Buna hiç hakkınızda yok!
******
Zeki Müren, servetinin
tamamını Türk Eğitim vakfı ve Mehmetçik vakfına bağışlamıştı...
*****
''Yaşamım boyunca bir
uktedir içimde söküp atamadığım. Büyük Atatürk'ün devrine yetişemedim.O'nun
devrinde şarkı söyleyemedim. Türkçe'yi onun dilediği şekilde rahat ve tane tane
okusaydım,reaksiyonunu mutluluğunu görseydim"
Zeki Müren
*****
Zeki Müren Anısı:
Yıl 1958, Çanakkale
Şehitliği inşaatı parasızlık nedeniyle yarım kalır.
Bunu duyan çok değerli
sanatçımız ve 'paşa'mız Zeki Müren, tüm konserlerini iptal ederek, yurt çapında
turne düzenler ve şehir şehir mesleğini icra eder..Turneden elde ettiği gelirle
inşaatın tamamlanması için parayı Çanakkale'ye gönderir...
*****
Zeki Müren tüm
servetini, varlıklarını Türk Eğitim Vakfı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik
Vakfı arasında yarı yarıya paylaştırdı...
Zeki Müren
Doğum tarihi: 02 Ocak
1930, Bursa - Vefat tarihi: 24 Eylül 1996, İzmir
Klasik Türk Müziği ses
sanatçısı, söz yazarı ve bestecisi, Türk Sanat Musikisi’nin unutulmaz sesi,
değerli Devlet Sanatçımız Zeki Müren, 02 Ocak 1930 yılında Bursa’da dünyaya
gelmiş olup, 26 Mart 1996 tarihinde yapmış olduğu vasiyetnamesi ile başarılı ve
maddi desteğe ihtiyacı olan Türk gençlerine eğitim imkanı sağlamak amacıyla tüm
mal varlığının yarısını Türk Eğitim Vakfı’na, diğer yarısını ise; şehit olan
veya askerlik görevi esnasında hayatını kaybeden bir Mehmetçik’in ailesi ile
şehit ve gazi Mehmetçik çocukları ile birlikte yakınlarına destek vermek
amacıyla TSK Mehmetçik Vakfı’na bağışlamıştır. Ayrıca Zeki Müren’in vasiyet
şartlarına ek olarak bu bağışlarla birlikte 2002 yılında; Türk Eğitim Vakfı ve
Mehmetçik Vakfı tarafından Bursa’da Zeki Müren Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi'ni
yaptırılmıştır.
Çocukluğu ve Eğitimi
Zeki Müren, Bursa'nın
Hisar semtinde, Ortapazar Caddesi'ndeki 30 numaralı ahşap evde Kaya ve Hayriye
Müren çiftinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi Üsküp'ten Bursa'ya göç
etmişti. Babası kereste tüccarıydı. İlkokulu Bursa Osmangazi İlkokulu’nda
okudu. Henüz ilkokuldayken yeteneği öğretmenleri tarafından keşfedildi ve
müzikli okul müsamerelerinde başrolleri oynamaya başladı. Hayatındaki ilk rolü,
bu müsamerelerden birindeki çoban rolüdür. Ortaokulu yine Bursa'da,
Tahtakale'deki 2. ortaokulda tamamladı. Ortaokulu bitirdikten sonra babasına
İstanbul'a gitme arzusunda olduğunu açıkladı ve onun da onayıyla İstanbul
Boğaziçi Lisesine yazıldı. Bu okulu birincilikle bitirdi. Olgunluk
imtihanlarını pekiyi dereceyle verip, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisine (şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi) girdi. Yüksek Süsleme Bölümü
Sabih Gözen atölyesinden mezun oldu. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından
başlayarak pek çok kez sergiledi.
Müzik Kariyeri
Zeki Müren, Bursa'da
tamburi İzzet Gerçeker'den aldığı solfej ve usul dersleriyle musiki bilgileri
öğrenmeye başladı. 1949'da, Boğaziçi Lisesi'nde okurken sinema yönetmeni ve
yazar Arşavir Alyanak'ın babası Agopos Efendi ile bir başka hocası Udi
Krikor'dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdürdü. Daha sonra fasıl musikisini
iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli'den çeşitli eserler meşk
etti; Refik Fersan'dan, Sadi Işılay'dan, Kadri Şençalar'dan faydalandı.
1950 yılında henüz
üniversite öğrencisiyken TRT İstanbul Radyosu’nun açtığı ve 186 adayın
katıldığı solist sınavını birincilikle kazandı. 1 Ocak 1951'de, İstanbul
Radyosu’nda canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve
bu konseri çok beğenildi. Bu konserde kendisine eşlik eden saz ekibi Hakkı
Derman, Serif İçli, Şükrü Tunar, Refik Fersan ve Necdet Gezen'den oluşuyordu.
Konserden sonra Hamiyet Yüceses stüdyoyu arayarak kendisini tebrik etti. O
yıllarda TRT Ankara Radyosu Anadolu'da en çok dinlenen radyo idi ve İstanbul
Radyosu Anadolu'dan net olarak dinlenemiyordu. Aynı hafta klarnet sanatçısı
Şükrü Tunar Müren'i Yeşilköy'deki kendisine ait plak fabrikasına götürerek yine
kendi eseri olan "Muhabbet Kuşu" şarkısını plağa doldurttu. Bu plak
sayesinde Müren tüm Anadolu'da tanındı.
Zeki Müren, bu başarılı
ilk konserden ve plak çalışmasından sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak
eserler seslendirmeye başladı. Radyo programları on beş yıl sürdü, bunların
çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve
plak çalışmalarına verdi. İlk sahne konserini 26 Mayıs 1955 tarihinde verdi.
Genellikle kendi dizayn ettiği sahne kıyafetlerini giyiyordu. Saz heyetine tek
tip kıyafet giydirmek ve T podyum kullanmak gibi çeşitli yenilikler getirdi.
Maksim Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak
sahne aldı.
Almanya, Amerika,
Yunanistan gibi ülkelerde de albümleri satılan, 1976’da Londra’daki Royal
Albert Hall’da sahne alan ilk Türk Sanatçı olan Zeki Müren, İngiltere’nin
dünyaca ünlü şarkıcılarından Morrissey ve Marc Almond, tarafından en sevdikleri
ses sanatçıları arasında ilk sırada gösterildi.
Zeki Müren 600'ü aşkın
plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar'ın "Bir
Muhabbet Kuşu" güfteli şarkısıdır. Müren 1955'te "Manolyam" adlı
şarkısıyla Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü kazandı. 1991 yılında
Devlet Sanatçısı seçildi.
300 dolayında şarkı
besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana
cânânım" mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır.
"Şimdi Uzaklardasın" (suzinâk), "Manolyam" (kürdilihicazkâr),
"Bir Demet Yasemen", "Gözlerinin İçine Başka Hayal
Girmesin" (nihavend) güfteli, "Elbet Bir Gün Buluşacağız" gibi
şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. Zeki Müren bu şarkıları
plaklara da okumuştur.
Oyunculuk Kariyeri ve
İlgi Alanları
Zeki Müren 1954'te
Beklenen Şarkı adlı film ile sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticarî
başarı kazanan bu filmden sonra, şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği 18
filmde daha oynadı. 1965'te de Arena Tiyatrosu tarafından sahneye koyulan Çay
ve Sempati adlı oyunda başrolü oynadı.
Zeki Müren, başarılı
yorumculuk ve oyunculuk kariyerlerinin yanı sıra yüksek eğitimini aldığı desen
tasarımına da devam etti. Sahne kıyafetlerinin pek çoğunu kendisi tasarladı.
Resimle de uğraşan Müren, öğrencilik yıllarından itibaren gerek desenlerini,
gerekse resimlerini pek çok ilde sergiledi.
1965 yılında 100'e
yakın şiirinin yer aldığı “Bıldırcın Yağmuru” adlı şiir kitabını çıkardı. Bu
kitabında yer alan şiirlerinden bazıları “Pembe Yağmurlar, Bursa Sokağı, İkinci
Sadık Dost, Çim Makası, Son Kavga, Bu Bestecikler Sana, Alınyazım, Kazancı
Yokuşu ve Kendimi Arıyorum”dur.
Her albümünde büyük
başarılara imza atan, müziğe duyduğu aşkın gücüyle kameranın önünde de
parlayan, Türk Sineması’nda 17 filmde başrol oynayan, oynadığı filmlerin
bazılarına kendi bestelediği şarkıların isimlerini veren, yaşarken efsane
olmayı başarmış Kıymetli Bağışçımız Zeki Müren, Türk toplumunun farklı
kesimlerinden insanların sevgisini kazanan nadir sanatçılarımızdandır. 45
yıllık sanat hayatında, 100’ün üzerinde besteye imza atan Zeki Müren, 200’ün
üzerinde plak ve albüm çalışması yayınlamış, bir yıl içerisinde yaklaşık 100’ü
aşkın konserde sahne almış ve Türkiye’nin en çok konser veren sanatçısı haline
gelmiştir.
Rahatsızlığı ve Vefatı
Zeki Müren kalp
rahatsızlığı ve şeker hastalığı nedeniyle hayatının özellikle son 6 yılında
sahne hayatından ve medyadan uzaklaştı. Bodrum'daki evinde inzivaya çekildi. Bu
dönemi "kendini dinlemek" olarak tarif eder. Zeki Müren 24 Eylül 1996
tarihinde, TRT İzmir Televizyonu’nda kendisi için düzenlenen tören esnasında
geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenaze töreni çok büyük bir
halk katılımı ile gerçekleşti ve naaşı doğum yeri olan Bursa'da Emir Sultan
Mezarlığı'na defnedildi.
Zeki Müren’in çok
sevdiği Bodrum, Kumbahçe’deki evi, bağışçımızın 24 Eylül 1996 tarihindeki
vefatının ardından Kültür Bakanlığı’nca “Zeki Müren Sanat Müzesi”ne
dönüştürülmüş ve 8 Haziran 2000’de halkın ziyaretine açılmıştır. Yıllardır
ziyarete açık olan Zeki Müren Sanat Müzesi’nde sanatçının sahne kostümlerinden,
resim çalışmalarına kadar birçok yapıtı sergilenmektedir.
Zeki Müren her yıl 24
Eylül’de Bursa Emir Sultan Mezarlığı’nda bulunan kabri başında ve Bodrum Zeki
Müren Müzesi’nde Türk Eğitim Vakfı ve TSK Mehmetçik Vakfı tarafından adına
yapılmakta olan anma törenleri ile rahmet, minnet ve şükranla anılmaktadır.
Zeki Müren Burs Fonu
Bilgilendirmesi
Kıymetli bağışçımız ve
Sanat Güneşimiz Zeki Müren için; Türk Eğitim Vakfı’nda adına açılan Zeki Müren
Burs Fonu’ndan bugüne kadar 3.458 öğrenciye burs verilmiştir. 2019-2020 öğretim
yılında TEV Zeki Müren Burs Fonu ile 205 öğrenciye daha ayda 700 TL burs
desteği sağlanacaktır.
Zeki Müren’in mal
varlığının yarısını bağışladığı TSK Mehmetçik Vakfı da bu bağışın katkısı ile
şehit olan veya askerlik görevi esnasında hayatını kaybeden bir Mehmetçik’in
ailesine sadece bir defaya mahsus olmak üzere 70 Bin TL vermekte, birinci
derece bir gaziye aylık 1.900 TL, üniversite öğrencisi bir Mehmetçik çocuğuna
ise ayda 1.000 TL yardımda bulunmaktadır.
Sanat Güneşimiz Zeki
Müren’in adına açılan burs fonu ile sanatçımızın adı, gençlerimizin eğitimine
sağladığı katkılar ile daima yaşamaya devam edecektir.
Ne mutlu bizlere ki,
sanatımıza böyle bir güneş doğdu. Seyircisine duyduğu sonsuz sevgi, hep hediye
ettiği gülüşü ve mükemmel Türkçesiyle bir Zeki Müren geçti bu dünyadan.