“ Bir nokta açıktır: Dünyamız emin ellerde değildir. “ Yeni dünya düzeni “ yeryüzünü ölüme mahkum etmiştir. “ Diyor Peter F. Drucker.
İşte bu tehlikenin farkında olanlar tarafından bütün dünyada her yıl 5 Haziran’ da farkındalık yaratmak için, “ Dünya Çevre Günü “ kutlanır. Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından 1973 yılından beri devam eden çalışmalar, çevre bilincini yaymaya çalışsa da, görülen o ki; çok da başarılı olamamışlar.
Çünkü 1750 yıllarından itibaren, “ Sanayi Devrimi” ile beraber, doğaya atılan sera gazları ve zehirli gazlar, atmosfere salınarak, sıcaklığın uzaya kaçmasını engellemekte ve dünya artık kendi sıcaklığına hapsolarak, tehlikeli bir biçimde ısınmaktadır! Dahası, kendi cehennemi içinde kavrulacak bir dünyada, hiç bir canlı barınamayacaktır.
Biz insanlar yüzünden ölüme mahkum edilen güzel dünyamız, bu yetmezmiş gibi, başka çevre katliamlarına da uğrayarak, bir çok canlı türünün yok olmasına, ekolojik dengenin bozulmasına yol açan etkenlere de maruz kalmıştır.
Para hırsı uğruna çevre kirliliği yaratan, yeryüzünü yavaş yavaş öldüren insanoğlu, yalnızca başka türlerin değil, kendi türünün de sonunu hazırlıyor! Bu konuda doğayla iç içe yaşamış Kızılderililerin söyledikleri, aslına bakarsanız, başımıza gelecekleri de anlatıyor:
“ Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam, paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak! “ diyor onlar. Haksız da değiller!
Tehlike çok büyük! Acil çözüm üretilmesi gerek! Çevre günü, yılda bir kere kutlanarak, bilinç aşılanamaz. Bunun küçük yaşlarda eğitimini vererek, insanları farkındalığa yönlendirebiliriz.