Yaşlılara yönelik hak ihlalleri izleme çalışmasını yürüten Senex; illere göre yaşlılara yönelik en fazla hak ihlali sayısını belirlemiş. Bursa ili, hak ihlalinde 43 vaka ile ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada İstanbul, üçüncü sırada Antalya, dördüncü sırada Aydın, beşinci sırada ise Sakarya ili geliyor!

Yaşanan şiddet, ihmal, istismar ve ayrımcılıkların yüzde 31’i 65- 74 yaş grubundakilere, yüzde 38’i 75 yaş ve üzerindekilere uygulanmış!

Çoğu ölümle de sonuçlanan yaşlı ayrımcılığına, en çok maruz kalanlar, yoksul ve yalnız yaşayan yaşlılar olarak görülüyor! Bunların içinde şüpheli ölümler de var denen raporda, yaşlı bakımında sorumluluğun devlete ait olması gerektiği vurgulanırken, bir örnek vaka da paylaşılmış:

“Annesine bakım veren emekli, yaşamına son verdi. Annesi evlerinde 3 gün boyunca yardım bekledi.” Bu olay bakım veren ailelerin de desteğe ihtiyaç duyduğunu gösteriyor! Yaşlı bakımının sorumluluğunun tamamen aileler üzerine yüklenmemesi gerekiyor! Zor ekonomik şartlarda yaşayan pek çok ailenin, bakım yaparken zorlandığını, neredeyse devletin görevini üstlendiğini, artık herkesin görmesi gerekiyor! Bakım aslında devletin görevi olmalıdır. Evde bir başına ve yoksulluk içinde yaşamaya çalışan yaşlıların korunması ve hayatının yaşanılabilir hale getirilmesi devletin görevidir! Giderek yaşlanan bir nüfusa sahip olan ülkemizde, yaşlı yaşamını kolaylaştıracak tedbirleri almak, devletin asli görevi olmalıdır.

Bir yaşlıya bakarken, yaşanıp bitmiş bir hayata değil, kendi geleceğimize baktığımızı unutmayalım. Yaşlılığı en huzurlu, en mutlu dönem yapalım.

Tıpkı Can Yücel’in şiirindeki gibi:

“Yaşlı birer bunak olalım seninle;

Senin kulakların hafif işitsin;

Benim gözlerim uzağı seçemesin…

Sen görünmek için dibime kadar gel;

Ben duyulmak için, bir karış mesafeden konuşayım…

Sen dudaklarımı oku…

Ben yüzüne dokunayım…

Yaşlı birer bunak olalım seninle…

Sen benim gözüm ol…

Ben senin kulağın…”