Türkler, tarih boyunca özgürlüğü için savaşan ve gerektiğinde canını veren bir millettir. Yıllardır PKK, DHKP-C, IŞİD gibi terör örgütleriyle mücadele eden ülkemizin, en büyük hatalarından biri "Çözüm Süreci"dir. PKK’nın sözde yöneticileri bile geçmişte "Neredeyse yok olacaktık" diyerek konuşurken, çözüm süreci bize ne kazandırdı?

Kaç vatan evladını meskun mahal operasyonlarında kaybettik? Ne kadar kan döktük? Ateş düştüğü yeri yaktığıyla mı kaldı? Yoksa gerçekten söylediğimiz gibi, onların acılarını, hatıralarını içimize mi gömdük?

Daha geçen günlerde bu ülkenin savunma ve sanayi kalbi olan TUSAŞ’a hain bir saldırı gerçekleştirildi. 5 vatan evladını şehit eden ve 20’den fazla vatandaşımızı yaralayan bu terör örgütüne “Barış” imkanı mı sunacağız?

Çözüm sürecinde barışı sunduk ve koruduk da ne oldu? Çözüm süreci öncesi ayağımızın altında ezilen PKK, gücünü topladı ve bize, Türklere kafa tutmaya kalktı; özerklik istedi.

Özerklik isteyen, Türk’e silah doğrultanın akıbetini hepimiz biliyoruz; etkisiz hale getirildiler. Peki, aradan yıllar geçtikten sonra Türkiye’nin içerisinde milyonlarca mülteci varken, bu din kardeşlerimizin arasında ülkemize sızmış teröristler yok mu?

Yok diyen olursa, IŞİD'in sözde yöneticilerinin 2 Türk askerini diri diri yakarak katlettiği ve videoda yüzü açık bir şekilde belli olan kişinin Gaziantep’te geçen yıllarda yakalanmıştı. Bu terörist, videoda yüzü açık olmasına rağmen sınırlarımızdan nasıl geçmeyi başardı?

Bu teröristin benim sınırlarımın içinden geçtiği bir ülkede terörle barış yaparak ne yapmayı planlıyoruz? Onların daha rahat organize olmasını ve ülke içerisine dağılmasını mı? Yoksa bize daha rahat saldırabilmeleri için fırsat vermeyi mi?

Atalarımızın geçmişte de dediği gibi: "Yılanın başını küçükken ezeceksin." Devlete başkaldıran, özerklik ya da Türkiye’den bir karış toprak isteyene merhamet gösterilmesin. Sınırlardan kaçak geçen mülteciler ve kaçakçılar engellensin. Suriye ve İran sınırlarının güvenliği sağlansın.

Ülke içerisinde çocuklara, kadınlara taciz girişiminde bulunan mülteciler ülkelerine gönderilsin ki terör diye bir derdimiz olmasın. Teröristlerin ellerini sıkanlar, birlikte şarkı söyleyenlere inat biz, Atatürk’ün izini takip edecek ve bu ülke uğruna gerekirse canımızı verecek, ama bir karış toprak vermeyeceğiz. Şüpheniz olmasın.