Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yıl dönümünü kutlamanın mutluluğu ve heyecanını yaşıyoruz. Tam 100 yıl önce, kahramanlarımız, vatanımızın kaderini değiştirmek için bir araya gelerek, aydınlık bir geleceğin temellerini attı ve bu güzel vatanı bizlere emanet etti.

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yılını kutlamanın gururunu ve coşkusunu yaşıyoruz. Yüzyıl önce, aziz vatanımızın kaderini değiştiren kahramanlarımız, birlik ve beraberlik içinde bir araya gelerek, aydınlık bir geleceğin temellerini attı ve bu cennet vatanı bize miras bıraktılar.

Cumhuriyet, sadece bir yönetim şekli değil; halkın iradesinin, özgürlüğün ve eşitliğin simgesidir. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir bireyi olarak görevimiz, Cumhuriyet'e sahip çıkmak ve bize bırakılan bu toprakları yaşatmaktır.

Anayasayı değiştirmek isteyenlere, "Türküm" demekten utanıp "Türkiyeliyim" diyenlere inat daha çok çalışmalı, üretmeli ve milli değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Bize miras bırakılan bu vatanı bizden sonraki nesillere miras bırakacağız. Her hamlemizde, anımızda çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız bu ülkenin geleceğini düşünmeli ve bu bilinçle hareket etmeliyiz.

Atatürk'ün bize miras bıraktığı bu sözlerini hiç bir zaman unutmamalı ve hayatımızın her anında benimsemeliyiz:

Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.

Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır ve ben hiç bir zaman umudumu yitirmedim.

Ancak gelecek nesillerin de bu mantaliteyle yetişmesini sağlayarak muasır medeniyet seviyesine ulaşabiliriz.

Kula kulluk etmeden, ahlaklı ve çalışkan nesillerimiz olduğu sürece hiç bir kuvvet bizim Cumhuriyetimizi yıkamaz ve yıkamayacaktır.

"Benim Naçiz Vücudum Elbet Bir Gün Toprak Olacaktır Lakin Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar Kalacaktır."

Mustafa Kemal Atatürk