Ülkemize son 10 yıldır sorgusuz, sualsiz aldığımız din kardeşlerimiz gerçekten bizim kardeşimiz mi yoksa kalleşimiz mi?

Türkiye'ye Suriye'den mülteci almaya başladığımızda daha çocuktum ve insanların savaş nedeniyle hayatlarını kaybetmesini istemiyor, ülkeme sığınmalarını normal karşılıyordum.

Peki aradan geçen zaman sonrasında benim düşüncelerim mi değişti? Yoksa büyüdüm ve gerçeğin farkına mı vardım?

Günümüze bakıyorum ve ülkemize aldığımız her mültecinin 3-5-10-20 çocuğu var. Peki savaştan kaçan bir insan olsaydım ben bu kadar çok çocuk yapabilir miydim? Ya da savaştan kaçarak başka bir ülkeye gitseydim yan gelip yatar mıydım yoksa saygımı, minnetimi göstermek için daha sıkı mı çalışırdım?

Bir Türk olarak savaştan kaçmak hiç bir zaman benim seçeneklerim arasında olmadı ve olmayacakta. Ama eğitim ya da kariyer için başka bir ülkeye gitseydim bu kadar çok çocuğum olacağını ya da devlete sığıntı olacağımı zannetmiyorum.

Atatürk'ün ilkelerini benimsemiş birisi olarak umutsuzluğa kapılmam ya da ne yapıyorsam en iyisini yapmaya çalışırım. Bu nedenle de ülkemizde bulunan mülteciler gibi kömür yardımı, gıda yardımı, maaş yardımı gibi şeylerden faydalanmam, gücüm yettiğince çalışırım.

Ülkemize aldığımız milyonlarca mülteci içerisinden Afganlar gibi kendi ülkesinde açamadığı bayrağını gidip başka bir ülkede dalgalandırmaya çalışmam.

Ya da şeriat şeriat diye ağlayıp sonra Afganistan'a gitmekten korkmazdım.

Bu söylemimi ister ırkçı olarak bulun isterseniz de sadece bir eleştiri olarak değerlendirin umurumda bile değil.

Bu ülkede Türk Kadınları ve çocukları "mülteciler" tarafından tacize uğradı, katledildi.

Sınırlarımızdan elini kolunu sallayarak geçen birisi kendi ülkesinde normalleştirdiği "tacizi" bizim ülkemizde de yapmasını normal sanıyor, sanabiliyor.

İngiltere'de yakın zamanda gerçekleşen bir olayda 13 yaşındaki kız çocuğuna Afganistan uyruklu birisinin yetişkinlere özel içerikler göstermesi üzerine tutuklandı ve daha sonrasında serbest bırakıldı.

Peki neden serbest bırakıldı? Çünkü hakime bunun bir suç olduğunu bilmiyorum dedi.

Gerçi serbest bırakılması da ironik bir durum ama sadece bu hikayeye bakarak bile çıkarım yapabiliriz.

Şimdi bana "Türkler bunu yapmıyor mu?" diyen kişiler olacaktır. Bu kişilere şunu sormayı istiyorum. Her toplumun içerisinde çürük elmalar çıkmaktadır.

Peki Türklerin "Taharruş ya da Baça Bazi" gibi iğrenç kültürleri var mı? Hayır, yok.

Bu nedenle de bizde kadına saygı, çocuğa ise sevgi beslenir. Sözde din kardeşlerimiz gibi cinsiyet, yaş, ırk fark etmeksizin el kadar çocuğa şehvet besleyemeyiz.

Evet aramızda gerçekten çok iyi ve çalışkan mülteciler de var. Ancak bu tür bir durumun içerisindeyken siz çoğunluğa mı yoksa azınlığa mı odaklanırdınız, orada karar sizin.