Sürü psikolojisi, ülkelerin yıkımıdır, tehlikelidir. Çünkü sürüye dahil olanlar çoğu kez, sormaz, sorgulamaz, okumaz, araştırmaz sadece itaat eder.
Oysa;
“Birey, her zaman sürü tarafından yutulmamak için mücadele etmelidir. Eğer bunu denerseniz, genellikle yalnız kalırsınız ve hatta bazen korkabilirsiniz. Ama hiçbir bedel, kendinize sahip olma ayrıcalığından daha değerli değildir” diyor Friedrich Nietzsche…
Hitler gibi bir diktatörün peşinde, sürü psikolojisiyle hareket eden Alman toplumu; kanlı 2. Dünya Savaşı’na, binlerce insanın ölümüne ve Almanya’nın da bölünüp parçalanmasına neden olmuştur!
Bir Alman Atasözü;
“Sürü olmak, sürü içinde gitmek ve öylece yol almak istersen, yaşamın boyunca sadece kıç görürsün” der.
Peki insanlar neden “Sürü Psikolojisiyle” hareket ederler derseniz; belirli bir davranışı, düşünceyi veya tutumu benimseyen kişi sayısı arttıkça, o gruba dahil olma isteği, kalabalık ve güçlü olanların yanında haklı olma isteği, güvenli ve konforlu hissetme arzusu baskındır. Hayatı kolaylaştırır.
“Herkes bunu yapıyorsa, çoğunluk böyle düşünüyorsa, vardır bir sebebi” diye, düşünme kolaycılığına kalkmak, çoğunluğun her zaman doğru ve haklı olabileceğine kendini inandırmak, aslında kendi değerlerini de göz ardı etmek demektir!
Okuyan, araştıran, sorgulayan, kendi kişisel değerlerine bağlı insanlar, asla sürüye dahil olmazlar! Çünkü eğitim, insanı bireysel düşünmeye yönlendirir. Özgür birey olabilmenin koşulu bazen, doğru bilinen yolda, tek başına kalmayı da gerektirebilir!
Sürü psikolojisinde, insanları sürüye dahil etmek için pek çok aparat kullanılır. Moda, reklamlar, sosyal medya, yaşam tarzı, kurumlar, siyasi partiler vb. Pek çok şey, insanları sürüye katmaya çalışır.
Birey olarak bundan kendimizi koruyabilmek için, eleştirel düşünmeyi, güvenilir bilgiyi aramayı, hızlı kararlar vermemeyi, olaylara çok yönlü bakmayı bilmek zorundayız! Bu da ancak eğitimle olur! Ve eğitim süreklilik gerektirir. Bilgiler durağan değildir, yeni bilgilere de ulaşılmalıdır.
Sürü zihniyeti, yönetilmeyi kolaylaştırır. Oysa herkesin gittiği yol, her zaman doğru yol değildir.
Bu konuda:
“Otoriteyi sorgula! Hiçbir fikir, birisi doğru olduğunu söylüyor diye doğru değildir. Kendin düşün! Kendin sorgula!“ diyen Neil deGrasse Tyson’a kulak vermek gerek! Ne dersiniz?