Hayatımızın her anında, attığımız her adımda, paylaştığımız her fotoğrafta, giydiğimiz her kıyafette bizi izleyen birileri var. Bu durum, ömrümüz boyunca süren korkutucu bir takip gibi. Peki, bu bizi izleyen gözler sizi de ürkütmüyor mu?

Hayata geldiğimiz ilk andan itibaren akrabalarımız, komşularımız, aynı mahallede yaşadığımız insanlar tarafından izlenmeye başlıyoruz. Merak ediliyoruz, sorgulanıyoruz ve daha da ileriye gidilip hayatımıza müdahale ediliyor. İnsanoğlunun bunu neden yaptığını hep merak etmişimdir.

Bize ne yan komşunun kızının kolundaki dövmeden, bize ne amcamızın kızının eşinin kardeşinin elbisesinden. Aslında kısacası, bize ne? Hayatının karanlık yarınlarını aydınlatamayan, bir hobisi ya da uğraşı olmayan, hayatının bir amacı olmayan kişilerin başkalarının hayatlarına özenmesi sonucu ortaya çıkan el alem, ömrümüzün sonuna kadar bizi izleyen gözler olarak kalmaya devam edecek.

 Onlar, hayatımızın her anını izleyen, her adımımızı takip eden, her fotoğrafımızı inceleyen, her kıyafetimizi değerlendiren kişiler. Bu durum, bazen korkutucu olabilir. Ancak unutmamalıyız ki, hayatımızın kontrolü bizdedir ve başkalarının ne düşündüğü, bizim hayatımızı nasıl yaşayacağımızı belirlemez.

El alem ne der diye düşünmek yerine, kendi hayatımızı yaşamayı ve kendi mutluluğumuzu bulmayı hedeflemeliyiz. Unutmayın, hayatınız sizin ve sizin kontrolünüz altında. El alem ne derse desin, siz kendi yolunuzu çizmeye devam edin.