SAYIN BAKAN; Gün geçmiyor ki bir kadı, sokakta bir vatandaş sokaklarda ateşli silahlarla öldürülmemiş olsun, Ben kamu adına, insanlık adına , toplumumuzun yaşam kalitesinin yükseltilmesi adına, insanlığın ve çevrenin sürdürülebilir güvenliği adına, hem ilgili bakanlıklarımızın birimlerinde 30 yıl; ayrıca gönüllülük esasına göre aynı amaç ve hedefler doğrultusunda da 31 yıl, toplam 61 yıldan bu yana insanlığa hizmeti sürdüren naçizane bir vatandaşınızım ülkemizde ateşli silahlar üzerine daha önce de baş vuruda bunarak 27 Mayıs 1960 yılından da örnekler vererek; halen günümüzde bu konulardaki vahim gidişat nasıl engellenebilir anlayışına dayalı örnekler vererek, devlet vatandaş iş birliği akım şemasının nasıl oluşturulabileceği konularında örnekler sunmuştum 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi sonrasında yurdumuz bütününde ateşli silahlarla ilgili bir disiplin oluşturulmuş, bir ay içinde silahlarını teslim etmeyenler hakkında hapis cezası dahil, ağır yaptırımlar uygulanmış, ülke rahat bir nefes almıştı. Başkaca kişi ve taraflarca meselenin yanlış anlaşılmaması, en büyük temennimdir. Yani askeri müdahalelerin mevcudiyetini asla kabul etmediğimizi işaret etmek isterim elbet.

Ateşli silahlar bazında şunları söyleyebilirim: Fikri hür, irfanı hür bir milletin bir milletin ferdi olarak demek isterim ki; 

1) Öncelikle misakı millide 81 il,86 milyon nüfus üzerinde bir ateşli silah envanteri yapılabilir.

2) Özellikle ve bilhassa kırsal alanda, köylerimizde geyik ve dağ keçileri kıyımı, keklik tavşan ve tüm kuş çeşitleriyle yaban hayatı üzerinde," av turizmi " adı altında silahlı kişilerin silahlarının ellerinden alınarak kara kollarına teslimi

3) Halen gündemde bulunan kara avcılığı kanun ve yönetmeliğinin; silahsızlandırmaya yönelik olacak şekilde değiştirilmesine

4) Silah ruhsatı için ilgili makamlara baş vuran kişilerin, özellikle ruh sağılıklarının tespiti, sabıka kayıtlarının durumu üzerinde sıkı şekilde incelemede bulunularak talep edeninin çok yönlü tetkik edilmesine,

5) Halen silah taşımak zorunda olan resmi görevli olup polis, jandarma ve benzeri personelin de yılda bir kez hastanelerde ruh sağlıklarının, tıp kurulunca Gözden geçirilerek psikolojik hassasiyeti olanlar hakkında gerekli tedbirlerin alınarak, durumlarından emin olunmayan memurlarımızın, geri hizmete alınmasına

6) Emekli olan polis ve askeri personelimizin silahlarının iadesine karar verilmesi gibi çok yönlü olarak gerekli tedbirlerin alınması, ülkemizde yaşanmakta olan üzücü olayların engellenerek dökülen göz yaşlarının bertaraf edeceğine inanıyoruz. 

Saygıyla.