İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör, sosyal medyada paylaşılan bir videoda bir kadın öğrencisini tac*z ettiği anları anlatmıştı. Tepki çeken açıklamalar sonrasında Şengör hakkında İTÜ Rektörlüğü tarafından idari soruşturma başlatılmıştı. Şengör videoda, “Yanımda duruyor. O kadar kızdırdı ki Saniye’nin eteğini kaldırdım, kıçına bir tokat attım. Bu, dehşete düştü. Baktım böyle bakıyor bana. ‘Bana bak’ dedim ‘Baban bunu yaptı mı’ dedim. ‘Babam bile böyle bir şey yapmadı’ dedi. ‘Hah’ dedim eksik kalmış şimdi tamamlandı” ifadelerini kullanmıştı.
‘TAC*ZCİ HOCALARI BARINDIRMAYACAĞIZ’
Şengör’ün övünerek anlattığı tac*zine ilişkin kadınlar sesini yükseltiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Antalya Sözcüsü Ceren Hatunoğlu yaşanan skandal süreci şöyle değerlendiriyor:
“Üniversitelerde özgür ve demokratik her kadının hakkıdır taczi, ist*smarı ortaya çıkarıp ona karşı sesini yükseltmek. Taczci hocalar pozisyonlarına güvenerek bunun üstünün kapanacağını zannetmesinler. Taczi normalleştiremeyeceksiniz. Taczci hocaları üniversitelerde barındırmayacağız. Genç kadınlar olarak özgür ve eşit yaşayacağımız bir dünyayı mücadelemizle var edeceğiz. Üniversite Kadın Meclisleri olarak bu olayın da takipçisi olacağız.”
‘HİÇ KİMSENİN DOKUNULMAZLIĞI YOK!’
Celal Şengör’ün toplumda tuttuğu belirli bir konum ve ‘saygınlığa’ erişmiş olmasının tac*z ve ist*smar olaylarına gözümüzü kapamamızı gerektirmediğini ifade eden Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Antalya Şube Başkanı Ayla Yüksel tac*z iddialarına ilişkin şöyle konuştu:
“Tac*ze, istimara asla susmamamız gerekiyor, kim olursa olsun. Daha önce de üniversite hocalarından bu tür şeyler, lise öğretmenlerinin öğrencilerini tac*z ettiğine dair haberleri o kadar çok duyduk ki… Buna asla sessiz kalınamaz. Kadını sözle, elle, telefonla, sosyal medyada küçülten, ist*smar eden, toplumdaki saygınlığını düşürecek hareketleri yapan kim olursa olsun bunun karşısındayız. Biz kadınımızın yüceltilmesi, toplumda Atatürk’ün dediği gibi yüksek yerini alması almasını savunuyoruz.
Çeşitli şekillerde kadının adını kötüleyen her türlü faaliyete karşıyız. İmtiyazlı kişilermiş, bilim ile ilgileniyorlarmış, onlara dokunulmazmış, ne münasebet! Hiç kimsenin bu konuda dokunulmazlığı yok. O insan bize göre kadın düşmanıdır zaten.
Biz yıllardır bunun mücadelesini sürdürüyoruz; ve beni en çok üzen durum yıllardır eğitimde idarecilik ve öğretmenlik yapmış birisi olarak okullardaki genç kızlarımıza musallat olan, her zaman yücelttiğimiz öğretmen ismini onurla taşıdığına inandığımız insanların böyle bir şey yapması yemin ederim o kadar çok üzüyor ki bizi!
Her türlü tac*z olabilir, kadınımızı ya da genç kızlarımızı küçük düşürecek, toplumda değersizleştirecek her davranışa karşıyız. Bu konuda asla taviz vermeyeceğiz ve tac*zin her türlüsüne karşı mücadelemizi sürdüreceğiz, asla affetmeyeceğiz.”
