8 Aralık gecesi başlayan yağış Antalya’da ev ve işyerlerinde su baskınlarına sebep olup büyük maddi hasara yol açarken, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin süreci yönetemediği iddia edildi. Tüm Yerel Sen Genel Sekreteri Cengiz Gülebay, Başkan Menderes Türel’in personel politikasının sonucu ilk şiddetli yağışta sınıfta kalındığını söyledi
CEVAP VER BAŞKAN!
TÜM Yerel Sen Genel Sekreteri Cengiz Gülebay, Türel göreve geldikten sonra 150 itfaiyecinin havuza atıldığını, bunun ciddi bir rakam olduğunu vurgulayarak “Bu atılma ve tayinler gerçekleştirildikten sonra belediye itfaiye birimine ihtiyaç olduğu gerekçesiyle personel alınmaya başlandı. Bir taraftan da bu yağış sırasında ilçelerdeki açıkları kapatmak üzere 162 tane itfaiyeciyi vardiyaya göndermek zorunda kaldılar” dedi. Gülebay, Türel’e şu soruları sordu: “Madem ihtiyaç vardı itfaiyeciye, neden havuza terk ettiniz tecrübeli arkadaşlarımızı? Madem ihtiyaç fazlası vardı, neden ilçelere, merkezden takviye personel yönlendirdiniz? Afet sırasında personel yetersizliği nedeniyle yaşanan sıkıntıları neden Park Bahçelerden, diğer birimlerden tamamlama yoluna gittiniz?”
Antalya’da 12 saat aralıksız yağan yağmurun ardından vatandaşlar, suları çekmek için itfaiyenin ve belediye yetkililerinin ilgilenmemesinden ve yetersizliğinden yakınmıştı. 2004-2009 döneminden sonra ikinci dönem Belediye Başkanlığı yapan Menderes Türel’in Bütünşehir Yasası kapsamından merkezden ilçelere tecrübeli personeli siyasi düşünceleri nedeniyle sürgün etmesi ve yine merkez ve ilçelerden 150 adet itfaiyecinin ihtiyaç fazlası denilerek, havuza atılması Antalya’nın yağış bilançosunu olumsuz etkilediği görüldü.
Kurtarma ekiplerinin Antalya’da yetersiz kalması akıllara Büyükşehir Belediyesi’nde ve ASAT’ta yapılan sürgünleri hatırlatırken, Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (Tüm Yerel Sen) Genel Sekreteri Cengiz Gülebay’la sürgünlerin Antalya’da yaşanan afet sırasında ve sonrasında müdahalelerin gecikmesinde ve yetişmemesinde etkili olup olmadığını değerlendirdik.
“OLAYIN ÜÇ BOYUTU VAR”
Gülebay, gazetemize yaptığı değerlendirmede; “Yaşananların birinci boyutu, Antalya’dan ilçelere sürgün edilen tecrübeli arkadaşlarımızın yokluğudur. İkinci boyutu da alt belediyelerden Büyükşehir Belediyesi’ne gönderilen tecrübeli itfaiyecilerdir. Onlar ilçelerinde kalsalardı; 160 tane tecrübeli itfaiyeci merkezde olacaktı. Merkezden olaylara daha güçlü müdahale edilebilecekti. Üçüncü boyutu tabi ki doğal afettir. Geçmişten günümüze alt yapıları metrolojinin yüz yıllık tahminlerini dikkate alarak yapmaları gerektiği halde daha dar, daha küçük yapmalarından kaynaklanıyor” dedi.
“BECERİKSİZLİK, ACİZLİK”
Tüm Yerel Sen Genel Sekreteri Cengiz Gülebay, Antalya’da yaşanan yağmur sırasında ve sonrasında müdahalede Büyükşehir Belediyesi’nin ve ASAT’ın yetersiz kalmasıyla ilgili olarak Türel’in personel politikası sonucu ilçelere yönlendirilen atıl işgücünün ne kadar etkili olduğunu konuştuk. Gülebay, “Gerçekten de şiddetli bir yağmur yağdı. Meteoroloji, metrekareye
“SINIFTA KALINDI”
Resmi yapılan açıklamaları aktaran Gülebay, İtfaiyeye 900 ihbar geldiğini, mahsur kalanlardan sadece 100 vatandaşın kurtarılabildiğini aktararak; “Antalya’da yaşanan afette 162 itfaiyeci ilçe belediyelere gönderilirken, merkezde itfaiye ve ASAT söz konusu sorunlara yetişemediği için belediyelerin diğer birimlerinden, Park Bahçeler’den destek istedikleri biliniyor. Hatta Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in ilçelerin itfaiye birimlerine takviye edilmesi gerektiğini talimat olarak vermiş. Şimdi buraya kadar olanlar doğal afette yapılması gerekenler yapılmış ancak bundan önceki belediye başkanları da dahil olmak üzere alt yapıyı yapmadıkları için yaşananlar ve afetten çıkan sonuç; sınıfta kalındığının açık göstergesi” diye konuştu.
Emekçiler cephesinden baktığımızda ise 6360 sayılı yasa kapsamında Türkiye’nin birçok belediyesinde yaşanmayan sürgünlerin, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde yaşandığına dikkati çeken Gülebay, ihtiyaç fazlası personellerin Personel Daire Başkanlığı tarafından atanması için havuza atıldığını, havuza atılanlar arasından yaklaşık 150 itfaiyecinin de içinde bulunduğunu kaydetti.
TÜREL’E SORDU
Gülebay, 150 itfaiyecinin havuza atılmasını ciddi bir rakam olduğunu vurgulayarak “Bu atılma ve tayinler gerçekleştirildikten sonra belediye itfaiye birimine ihtiyaç olduğu gerekçesiyle personel alınmaya başlandı. Bir taraftan da bu yağış sırasında ilçelerdeki açıkları kapatmak üzere 162 tane itfaiyeciyi vardiyaya göndermek zorunda kaldılar” diyerek Türel’e şu soruları yönetti; “Madem ihtiyaç vardı itfaiyeciye, o ilçelerden neden havuza terk ettiniz tecrübeli arkadaşlarımızı? Madem ihtiyaç fazlası vardı, neden ilçelere, merkezden takviye personel yönlendirdiniz? Afet sırasında personel yetersizliği nedeniyle yaşanan sıkıntıları neden park bahçelerden, diğer birimlerden tamamlama yoluna gittiniz?”
Gülebay, Türel’e sürgünlerle “Önemli bir hata yaptınız!” diyerek “İtfaiyenin personel açığı zaten vardı. Siz burada siyasi bir tavır ve anlamsız bir tavır sergileyerek açığı kapatan tecrübeli arkadaşları gönderdiniz. Yandaş kişileri kadroya almak için tecrübeli personeli havuza attınız. Ama biz sendika olarak bu işin peşini bırakmayacağız konuyu yargıya taşıyacağız. Yine itfaiyede birim müdür olarak görev yapan birçok arkadaşlarımızla beraber sırf düşünceleri, siyasi görüşleri, sosyal paylaşımları dikkate alınarak seçim öncesi ve sonrasında fişlendiler. Bu açık ve net bu fişlemelerin sonrasında ilçelere sürgün mahiyetinde gönderdiler. Bu insan haklarına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, İLO şartlarına, Anayasa’ya, 4857’ye 657’ye bunların tamamına aykırılıklar içeriyor” dedi.
Şiddetli yağış nedeniyle yaşananların üç boyutu olduğunu söyleyen Gülebay, “Yaşananların bir boyutu Antalya’dan ilçelere sürgün edilen tecrübeli arkadaşlarımızın yokluğudur. Yine bir boyutu da alt belediyelerden büyükşehir belediyesine gönderilen tecrübeli itfaiyecilerdir. Onlar ilçelerinde kalsalardı; 160 tane tecrübeli itfaiyeci merkezde olacaktı. Merkezden dünkü olaylara daha güçlü müdahale edilebilecekti. Üçüncü boyutu tabi ki doğal afettir. Geçmişten günümüze alt yapıları metrolojinin yüz yıllık tahminlerini dikkate alarak yapmaları gerektiği halde daha dar daha küçük yapmalarından kaynaklanıyor” diye konuştu. MÜHÜBE DEMİRBAŞ
