Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya’nın “Sit alanları arazide keşif yapılarak yeniden belirlenecek ve statüsü değiştirilerek hassas alan ilan edilecek” şeklindeki açıklamaları SİT alanlarının imara açılması endişelerini ortaya çıkardı..
Antalya Meslek Odaları Eş Güdüm Kurulu Başkanı Abit Küçükarslan, “SİT alanlarıyla ilgili düzenlemenin siyasi iradenin talimatıyla yapıldığı söyleniyor. İşin içinde siyasi irade olduğuna göre, büyük ihtimalle doğal sit alanları, arkeolojik sit alanları yeniden belirlenecek. Bu da imara açılacağı, yeni rant alanları yaratılacağı anlamına geliyor. SİT alanlarının yok edilme tehlikesi var. Böyle bir uygulama sadece bizim gibi karşı çıkanlara değil, özellikle turizm açısından Türkiye’ye zarar verecek. Durup dururken, sit alanlarının yeniden belirlenmesi gündeme getirilip, buralara göz dikildiğine göre, talana ve yağmaya açılması söz konusudur” dedi..
Hükümetin sit alanlarını yeniden belirleme amacıyla kolları sıvaması, bu alanların yağmaya ve talana açılacağı endişesini de beraberinde getirdi. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya’nın “Sit alanları arazide keşif yapılarak yeniden belirlenecek ve statüsü değiştirilerek hassas alan ilan edilecek” şeklindeki açıklamaları 614 sit alanı bulunan Antalya’da endişeyle karşılandı. Endişelerin artmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türkiye’de çok fazla sit alanı var’ söylemi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü hareket geçerek,, koruma kurullarını ortadan kaldırıp, yerine bürokratlardan oluşan bir komisyon oluşturması da etkili oluyor. Genel Müdürlüğün ‘siyasi iradenin imzasıyla’ bu komisyonu kurduklarını beyan etmesi meslek odalarında ‘sit alanları ranta mı açılıyor’ şeklinde kaygı uyandırdı.
Akde8niz GERÇEK’in sorularını yanıtlayan Antalya Meslek Odaları Eş Güdüm Kurulu Başkanı Abit Küçükarslan,“Doğal-arkeolojik sit alanı, kentsel sit alanı gibi alanları var. Bunlar kendi arasında birinci ikinci üçüncü diye ayrılıyor. Birinci derecede yapılaşma yasak 2’inci 3’üncü derecede belli oranlarda kullanıma açılabiliyor. Bunları insanlık bütün dünya niye ayırıyor ve bekletiyor. Belli ki bir nedeni var. Bu alanların insanların hayvanların doğal yaşamları olduğu açık aynı zaman da bu alanlar bizimki ülkelerde rezerv turizm alanı” dedi.
Küçükarslan, sit alanlarıyla ilgili sürecin incelenmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Bizde sit alanları çok fazla’ söylemini hatırlatarak “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri üzerine düğmeye basıldı. Sit alanlarıyla ilgili düzenleme geldi. Bu düzenleme ile koruma kurullarını kaldırıyorlar. Koruma kurulları kaldırıp onun yerine bakanlık bürokratlarından oluşan bir komisyon oluşturulacak. Sit, sit midir değil midir o komisyonlar buna karar verecek. Bir de hassas alan tanımlaması getiriyorlar. Hassas alanlar, onlar tarafından belirlenecek. Herhalde sit alanını daha kolay yağmalamak için” diye konuştu.
Başkan Küçükarslan şunları kaydetti: “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya da ‘Siyasi iradenin imzasıyla bunu yapıyoruz’ diyor. Cumhurbaşkanından gelen talimattan sonra siyasi iradenin talimatıyla yapıldığına göre büyük ihtimal bu doğal siz alanları arkeolojik tarihi sit alanları yeniden belirlenerek. .Ranta- imara açılarak sit alanlarının yok edileceği endişesi yaşanıyor. Bu sadece bizim gibi karşı çıkanlara zarar vermeyecek özellikle turizm açısından Türkiye’ye zarar verecek. İnşallah yanılırı daha çok korumak için yapıyorlardır. Durup dururken buralarda göz dikildiğine göre talana ve yağmaya açılacak.”
Sit alanlarını belirleyen koruma kurullarda uzmanların yer aldığını ve biraz daha objektif çalışma yapılabildiğini aktaran Küçükarslan, “Siyasi iradenin oluşturduğu komisyon bakanlık biriminden bürokratları olacak. Bakanlık bürokratlarının oluşturduğu komisyon bakana aykırı davranamaz. O nedenle talanın yağmanın önü açılacak diyoruz” dedi.
Küçükarslan’a meslek odaları böyle bir durumda ne yapacağını sorduk “Bu durumda meslek odalarının yasa bakından yapacağı pek fazla bir şey yok. Siyasi tercih hükümetin tercihi bunu siyasi partilerin anlatması lazım nereye gideceğini. Biz meslek odalarının bir dava açarak ya da mücadele yürüterek önlem şansımız yok. Her ülke sit alanın artırmaya çalışıyor. Biz azalmaya çalışıyoruz bunu anlamak mümkün değil. Bu ülkenin talanıdır” dedi.
ANTALYA’DA 614 SİT ALANI VAR
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizde 2014 yılı Haziran ayı itibariyle 12 bin 937 adet tescilli sit alanı var. Türlerine göre en çok sit alanı 12 bin 32 ile arkeolojik sit alanı, 265 Kentsel, 160 tarihi, 32 kentsel arkeolojik sit alanımız olduğu bildiriliyor. Sadece Antalya’da ise, 614 sit alanı bulunduğun, 573 arkeolojik, 14 kentsel, 1 tarihi, 22 arkeolojik ve doğal, 1 arkeolojik-doğal-tarihi-kentsel, 3 arkeolojik ve kentsel sit alanı mevcut.
Antalya’ya sit alanı bakımından oranı incelendiğinde ve yıllardır taş-maden ocaklarına, HES’lere karşı Antalya’da yürütülen mücadelede Antalya’da sit alanlarını ilan edilen ve tüm sit alanlarına ne olacağı merak konusu. MÜHÜBE DEMİRBAŞ
