Ülkemizde her yıl 24 Kasım günü, “öğretmenler günü” olarak
kutlanıyor! Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Başöğretmen” olduğu bu
tarihle, öğretmenlerimiz onurlandırılıyor! Fakat hakkı asla ödenemeyecek olan öğretmenlerimiz;
günümüzde maddi anlamda, çalışma koşullarında, büyük sıkıntı içinde. Eğitim_
öğretimin en önemli ögesi olan öğretmenlerimizin sorunları giderek büyüyor!
Atanamayan öğretmenler, kadrolu öğretmenler, sözleşmeli
öğretmenler, saat ücreti ile çalışan, aynı işi yaptıkları halde birbirinden
farklı koşullarla işe giden öğretmenler! Bunca sorunla ve iş güvencesinden
yoksun olarak çalışan öğretmenlerden verim ve başarı beklemek de bu sistem
içinde çok zor! Üstelik bu sorunlara ve dolayısıyla da eğitim sistemimize dair
aksaklıklara yönelik çalışmalar yerine, kuru kuru öğretmen övgüleri düzmek,
sanki her şey yolundaymış gibi davranmak, bana çok da etik gelmiyor!
Öğretmenlerimize de ayıp oluyor! Hiç değilse “Öğretmenler Günü” nde bu sorunlar
masaya yatırılsa ve çözüm önerileri somut bir biçimde gerçekleşse öğretmenler
için! İşte böyle bir yaklaşım; günü anlamlı kılardı herkes için.
Aslında pek çok ülkede “Öğretmenler Günü” 1994’ ten beri, her yıl
5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle kutlanıyor! Bunun yanı sıra bazı ülkeler de,
tıpkı bizim gibi, kendi tarih ve kültürlerine uygun, farklı tarihlerde bu günü
kutluyorlar!
Hepimizin üzerinde emeği olan ne çok öğretmenimiz oldu her
dönemde. Düşünsenize bizim kişiliğimizi geliştiren, yolumuzu aydınlatan,
seçeceğimiz mesleğe dair özelliklerimizi, yeteneklerimizi ilk keşfeden
öğretmenlerimiz değil mi? Sizin de üzerinizde iz bırakan, hayatınıza yön veren
bir öğretmeniniz olmadı mı? Anneniz, babanız kadar çok sevdiğiniz, ne güzel
öğretmenleriniz vardı değil mi?
Hangi ara unuttuk onları? Ne zaman bu kadar vefasız olduk biz, o
güzel öğretmenlere karşı?
Bizlere emeği geçen bütün öğretmenlerimizin günü kutlu olsun.