Kutsal Roma İmparatorluğu sonunda yıkıldı. Ancak asla yok olmadı. İnsanlığa sunduğu uygarlık değerleri günümüzde bile canlıdır. Üstelik durağan değildir. Şöyle ki: Etrüsk ataların torunları/nesilleri, o kutsallıktan bir şey kaybetmediler, nice değerler üretmeye devam ediyorlar. İşte Etrüsk torunlarından bazı örnekler: Dante, Mikelanjelo, Leonardo da Vinci gibi niceleri, Reform ve Rönesans gibi devrimlerin fitilini yakmışlardır. Ürettikleri sanat serlerinin benzeri bile günümüzde yapılamamaktadır. Hele Leonardo kardeşimizin; kültür, sanat, bilim, teknik, tıp, icat/mucit, inanç konularında insanlığa sunduğu bilgilerin değeri ölçülemez. Bu bilgilerin bazıları kutsal birer açacak (anahtar) gibi yeni ortaya çıkan/çıkarılacak olan bilgilere öncülük etmektedirler…
Leonardo da Vinci ve ünlü eseri Mona lisa.
Atalarımız, Avrupa’yı uygarlaştırma amaçlarını hiç bırakmadılar. Bilge devlet kişilerimiz diğer pek çok ereklerinin yanı sıra bu konuya da zaman zaman el atmışlardır. Birini örnek vereyim: Padişah II. Mehmet Han, bilge devlet başkanlarımızdan biri idi. 5-6 dil bilir, zamanındaki özgün kitapları yazıldığı dilde (orijinalinden) okurdu. O, kendi deyimi ile bir Karahanlı idi. Karahan Devletinin kurucu boylarından en önde gelen boy Karluklar idi. Karlukların yaşadıkları yerler içinde URUM da vardı… Kutsal Roma İmparatorluğu’nun kuruluşunun kısaca yazılmışını yukarıda okudunuz. Bu bilgileri Padişah II. Mehmet Han da biliyordu. Dolayısıyla kendisini Yeni Roma İmparatoru olarak görüyordu. Amacını gerçekleştirmek için İtalya’yı Devlet-i Ali’nin içine katmaya karar vermişti. Papanın, dolayısıyla İtalyanların gönüllü olarak kendisine tabi olmalarını beklemişti. Grekler bu birleşmeyi önlemek için yine İtalyanları kışkırtmışlardı. İtalyanların önemli bir kısmı Greklerin yanında yer alınca, II. Mehmet Han’ın Papaya yazdığı mektubun bir yerinde şöyle der: “İtalyanların bana düşman olmalarına şaşırıyorum. biz de italyanlar gibi troyalıların soyundanız. yunanlılardan hektor'un öcünü almak, benim kadar onlara da düşer. onlarsa bana karşı yunanlıları tutuyor."
Padişah II. Mehmet Han
Fatih daha başka barışçıl girişimlerde de bulunmuş olmalı ama bilinen o ki istediği sonucu tam olarak elde edemedi. Ve İtalya’yı zorla Devlet-i Ali’nin içine katmaya karar verdi. Önce Gedik Ahmet Paşa komutasındaki donanma İtalya kıyılarına yanaştı ve Otranto ele geçirildi. Bu asıl girişim değildi, amaç ana askeri gücün gelişine yol açmaktan ibaretti. Zaten tam o günlerde II. Mehmet Han ordusuyla sefere başlamış yola çıkmıştı bile. Yeni Kutsal Roma İmparatorluğunun ortaya çıkması aylar içinde gerçekleşebilirdi. Ordu Gebze yakınlarına geldi. Ertesi gün dil iskelesinde gemilere binilecekti. Ne yazık ki tam o gün, II. Mehmet Han zehirlenerek öldürüldü…
Son bir not: “… Bu konuda araştırmalar yapan Toscana Üniversitesi, antik Etrüsk mezarlarındaki iskeletlerden DNA örnekleri alarak inceledi. Dünyadaki çeşitli ırklarla karşılaştırdı. Etrüskler'in DNA'sı Türklerinki ile yüzde 97 uyumlu çıktı…” (İnt.Ha.Sabah 08.07.2006)
Bu yazının hazırlanmasında faydalanılan kaynaklar:
-Etrüksler Türk mü idi? Adile AYDA, Türk Kültürü Arş. Enst. 1974 ANKARA
-Türklerin ilk Ataları, Adile AYDA, Yıldız Matbaası 1987 ANKARA
-Ön Türk Uygarlığı, Halûk TARCAN, Töre Yayın Grubu 2006 İSTANBUL
-Hellen ve Roma Tarihi, Prof. Dr. Oğuz TEKİN A.Ü. 2015 ESKİŞEHİR