Antalya Büyükşehir Belediyesi Nisan Ayı Meclisi’nde, beraberinde çok sayıda kişi ile 19 Mart tarihinde gözaltına alınan ve 23 Mart tarihinde tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tartışması yaşandı.
CHP Grup Sözcüsü Büşra Özdemir, İmamoğlu’nun özgürlüğüne kavuşması ve erken seçim çağrısında bulunurken AKP Grup Sözcüsü Bahattin Bayraktar, ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İBB Başkanı olduğu dönemde tutuklanmasıyla ilgili olarak, “Cumhurbaşkanımız yolsuzluk yaptığı için, hırsızlık yaptığı için değil, MEB’in onaylı şiirini okuduğu için hapis kararı çıkarttılar” dedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise, “31 Mart 2019 seçimlerini İmamoğlu aldı. Oy çaldı diyerek iptal edildi. Bu halk bu sefer Haziran’da 810 bin oy farkla İmamoğlu’nu yine seçti. Yetmedi 2024 seçimlerinde tekrar seçti. Akşamüstü diploma iptal edip, sabahleyin 50-60 polisle geliniyor. Çağırsan koşa koşa gidecek. Orada bize bir hak vermeniz lazım. Adalete güvenmeye devam edeceğiz” diyerek yanıt verdi.
"İmamoğlu Türkiye'nin Adayıdır"
CHP Grup Sözcüsü Büşra Özdemir, “2024’te milletimiz sandıkta değişimi ve umudu seçti. CHP’yi Türkiye’nin birinci partisi yaptı. CHP muhalefet partisi değil demokrasinin taşıyıcısıdır. Bir avuç azınlığın değil milyonların refahı için çalışıyoruz. Meclisi işlevsizleştiren, yargıyı tahakküm altına alan belediyelere kayyım atayan tek adam rejimine karşı Cumhuriyet’i yeniden inşaa edeceğiz. Cumhuriyet saltanata karşı halkın zaferidir. Türkiye’nin geleceği, gençlerin düşünebildiği, emekçinin hak etiğini aldığı bir gelecek olacaktır. CHP olarak aday belirlemedik. Demokrasiye ve halk iradesine dayanan yeni siyasi anlayışın temelini attık. Partimizin tarihinde ilk kez kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağına birkaç kişi değil doğrudan halk ve üyelerimiz karar verdi. Türkiye’nin geleceği saraylarda değil halkın sandığında yazılır. Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin adayıdır. Ön seçim süreci demokrasiye olan bağlılığın göstergesidir. Ekrem İmamoğlu CHP’nin değil tüm Türkiye’nin adayıdır. Bu irade masa başında değil sandıkta kuruldu. İktidar halktan aldığı meşruiyeti yitirdi. Seçim sandığı milletin önüne gelmelidir. Milyonlarca imza ile erken seçim çağrısı yapıyoruz. Biz kazanacağı çüklü haklıyız. Ekrem İmamoğlu Türkiye’nin adayı mücadele milletin mücadelesidir. Türkiye için yeniden başlıyoruz” dedi.
"Cunta Söylemini Kınıyoruz"
AKP Grup Sözcüsü Bahattin Bayraktar, “1994 yılında İstanbul terk edilen bir şehirdi. Sokaklarında çöp yığınları olmuştu. Trafik kitlenmişti. Haliç kokmuştu, sular akmıyordu. İstanbul yaşanamaz bir hale gelmişti. Bu sırada Recep Tayyip Erdoğan’a kimse şans vermiyordu ama milletimizin desteğiyle başkan seçildi. Seçildikten sonra çöp yığınlarını bertaraf etti, akmayan suları dağları delerek akan hale getirdi. Haliç’i temizledi, balıklar yüzmeye başladı. Bu hizmetleri zirveye çıkaran bir belediye başkanını yolsuzluk yaptığı için değil, hırsızlık yaptığı için değil, MEB’in onaylı şiirini okuduğu için hapis kararı çıkarttılar. Hapis kararı çıktıktan sonra, Erdoğan dönüp taraftarlarına, ‘Şartlar ne olursa olsun adaletin kestiği parmak acımaz. Gideriz yatarız, tekrar çıkarız; bu millete hizmetkar olmaya devam ederiz’ dedi. Öyle de yaptı. Hiç kimseye, hiçbir gence sokaklara inin, sokakları karıştırın, polise taş atın, polise kezzap atın, yerli mallarını boykot yapın’ demedi. Biz İstanbul’u bıraktığımızda 1994’teki problemler olmaksızın İstanbul yaşanabilir bir şehirdi. CHP’li belediye başkanı seçildikten sonra birçok vaatler verdi ama arkasında durmadı. Geldiğimiz noktada bazı ithamlarla süreç başladı. CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanımızı hedef alarak söylediği, ‘Cunta başkanlığı’ ifadesini reddediyoruz ve kınıyoruz. Gençleri sokağa davet etmesini gerçekten doğru bulmuyoruz. Cumhurbaşkanımız, milletimizin yüzde 51,79 iradesiyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olup, milletimizin, en üst düzen temsilcisidir. Anayasal kurumlara demokrasiye, milli iradeye saygı herkesin vazifesidir. Yerli ürünleri boykot etmek yerine, katliam yapan İsrail’in mallarını boykot etme noktasında çağrı yapılmıştı. Maalesef yerli malları boykot hassasiyetini İsrail mallarında göstermediklerini bütün milletimiz biliyor. İngiliz Devleti’nin yayın organı BBC’ye, ‘İngiltere bizi yalnız bıraktı’ diyerek dış ülkeden destek isteyecek kadar şuurlarını kaybedenlerin kimler olduğunu milletimiz biliyor. Saraçhane’de Cumhurbaşkanımızın rahmetli annesine yönelik yapılan edepsiz saldırı, bu inşalardaki ahlaki çöküntünün ifadesidir. İBB ve iştirakçileri ile ilgili yargısal bir süreç devam etmekte olup, bu süreçleri siyasi bir hesaplaşma olarak görmek konuyu basite indirgemektir. İBB Başkanı ve beraberindeki yargılanan şahıslarla ilgili çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet alma ve verme, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak gibi konularda suç işlediklerine dair kuvvetli deliller kayıtlar ve raporlar ile gizli olmayan tanıkların ifadeleri mevcuttur. Tüm bu ifadelerin fitilinin de yine CHP’nin içindeki siyasetçiler, İBB Başkanı ile çalışan kişiler ve iş adamları tarafından ateşlendiği de ortaya çıkmıştır. İBB Başkanı ve beraberindekiler hakkında verilen tutuklama kararı bir tedbir olup ceza mahkemesi sırasında delillerin toplanması ve muhafazasını sağlanması amaçla tutuklanmıştır. Dolayısıyla yargı devam ediyor. Adaletin keseceği parmak acımaz. Hukuk devleti ve yargıya duyulan güven gereği sürecin tüm yönleri ile tamamlanması beklenmeli, yorumlar bu çerçevede ihtilalli şekilde yapılmalıdır” dedi.
"Halk İmamoğlu'nu 3 Kere Seçti"
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Bizler demokrasiye inanan insanlarız. O dönem öyle olduysa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Büyükşehir Belediye Başkanı seçmişlerdi. Siyasi partiler neden vardır? Bir belediye ilçesinde beldesinde vatandaşlara verdiği sözü tutuyor mu tutmuyor mu bunun değerlendirmesi 5 yılda bir yapılır. Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, 30 yıllık siyasi hayatımda hiçbir zaman bir devlet büyüğüyle kavga etmemişimdir. Diplomasi Forumu oldu, elimden geldiğince Cumhurbaşkanımızı, Azerbaycan Cumhurbaşkanını, Rusya Dışişleri Bakanını, Ukrayna’nın Dışişleri Bakanını karşıladım. Cumhurbaşkanımızın annemize küfür edilmesine ilişkin, Genel Başkanım Özgür Özel bir tweet attı. ‘Bu küfrü edeni kendi anneme küfretmiş gibi görüyorum’ dedi. Bizler çok daha güzel günler için yapmamız gerekenleri yapmalıyız. Cumhuriyet meydanında İl Başkanlığımızın düzenlediği, Demokrasi Mitingi yaptık. Ekrem İmamoğlu’na diğer siyasi partilerden dahi oy verenler oldu. Bunlar demokrasi açısından gayet normal. İstanbul’da çöple ilgili sıkıntı var dediniz. Demokrasi inancınıza göre söylüyorum. 31 Mart 2019 seçimlerini İmamoğlu aldı. Oy çaldı diyerek iptal edildi. Bu halk bu sefer Haziran’da 810 bin oy farkla İmamoğlu’nu yine seçti. Yetmedi 2024 seçimlerinde tekrar seçti. Ben iktidarı da yaşamış birisiyim. Hiç kimseye siyasi farklılığından dolayı birisine soruşturma açtırmadım. Hiçbir zaman yanlışlık yapmadık. ANAP’tan 5 yıl merkez ilçe başkanlığı yaptım. O dönemde DYP’li belediye başkanı sayısı fazlaydı. Yapmam gerekeni yaptım. Bunlar bizim görevimiz olmalı. Akşamüstü diploma iptal edip, sabahleyin 50-60 polisle geliniyor. Çağırsan koşa koşa gidecek. Orada bize bir hak vermeniz lazım. Adalete güvenmeye devam edeceğiz. Teröre bugüne kadar karşı geldim. Benim dedem Çanakkale şehidi. Diyarbakır’da ‘Meğri meğri’ye oynayanlar, Oslo’su, çadır mahkemesi… DEM ile demleniyorsunuz bile denildi. Biz hep çözüm adamı olmuşuzdur. Bunu genel başkanlar zaten herkese anlatıyor” dedi.
