Alanyaspor için sezon sonuna yaklaşırken işler pek istenildiği gibi gitmiyor

Ligin son virajına girilirken Alanyaspor, ne yazık ki ligin alt sıralarına demir atmış durumda. Puan cetveline şöyle bir baktığında insanın içi burkuluyor: Düşme potasının hemen üstünde, nefes nefese, adeta her hafta ip üstünde yürür gibi. Geçen hafta yazdığım köşede, ‘Düşme Alanyaspor’ demiştim. Şimdi de Diren Alanyaspor diyorum. 

Şimdi diyeceksiniz ki, “Küçük takım bu, olur böyle şeyler.” Ama Alanyaspor son yıllarda sadece düşmemek için oynamıyordu. Geçtiğimiz sezon Avrupa’nın kapısını zorlamış hatta tıklatmıştı. 

Avrupa kupaları hayalleri kurdu bu takım. Büyükleri yendi, başı dik oynadı. Şimdi ise sahadaki o güven, o özgüven yerini tedirginliğe bırakmış gibi.

Geçtiğimiz haftalarda birkaç kritik maç oynandı, ama sonuçlar pek de iç açıcı olmadı. Kalede zaman zaman güven veren performanslar olsa da savunmada yaşanan dağınıklık ve gol yollarında yaşanan kısırlık, bu kötü tabloyu biraz daha belirginleştiriyor. Taraftar üzgün, yönetim üzgün, futbolcular üzgün… 

Ama en önemlisi, umut hâlâ var. Çünkü bu takım, defalarca “olmaz” denileni başarmış bir takım.

Alanya halkı yine tribünde. Mağlubiyetlerde bile takımlarına sırt çevirmiyorlar. Belki de bu sevgi, bu bağlılık, Alanyaspor’un en büyük silahı. Her şey geçici. Kalıcı olan şey, bu takımın düşmemek için göstereceği direniş olacak.

Birkaç hafta sonra bu yazıyı okuduğumuzda “İyi ki pes etmemişler” diyebilmeyi umut ediyorum. Çünkü bazen en zorlu fırtınalar, kıyıya en yakın olduğunda kopar. Belki de şimdi tam zamanı…

Diren Alanyaspor.