Bilindiği üzere çağımız hastalığı,
korona virüs hastalığı ne yazık ki ülkemizde de görülmektedir.
Bugünlere boşuna gelmedik,
doğal dengeyi bozduk. Ağaçları kestik, yangınlar çıkardık, hayvanları katlettik,
altın madenleri için doğayı yok saydık ve izinler verdik.
Doğal denge bozulunca bir
hayvan hastalığı olan virüs, insana geçince salgın haline gelmiştir. Çin’de
başlayan korona virüsü tüm dünyayı sararak ülkemize de gelmiştir.
Sağlık Bakanlığı virüsün
görüldüğü günden beri bilim kurulu toplantılarıyla gerekli önlemleri almıştır.
Altmış beş yaş üstü
vatandaşlara kısıtlamalar getirilmiştir.
Diğer vatandaşlara da
gerekli uyarılar yapılmaktadır, fakat kendimizi denetlemeyi bilmeyen bir toplum
olduğumuz için umursamaz biçimde kalabalık yerlere gitmeye devam ediyor ve
gerekli özeni göstermiyoruz.
Sağlık Bakanı’nın yaptığı
açıklamaya göre en son ölüm sayısı 37 olduğu şeklindedir.
Sağlık Bakanlığı’nın
aldığı önlemlere bir önlem daha eklenmesi gerekmektedir. O da şudur; yayılma
hızını kesmek için görevi gereği insanlarla sürekli temas halinde olan polis,
güvenlik görevlileri, belediye çalışanları, eczacılar, sağlık çalışanlarına vb.
korona virüs testini hasta olması şüphesiyle yapılması gerekmektedir. Çünkü
onlar bizler için sahada çalışıyorlar, risk altındalar hem kendi sağlığı, hem
toplum sağlığı açısından önemlidir.
Toplu taşıma kullanmak
zorunda olanların risklerini azaltmak için, toplu taşıma araçlarının kalabalık
saatlerdeki araç sayıları artırılmalı, koltuklara bir dolu, bir boş şeklinde
oturtulmalı, ayakta yolcu alınmamalıdır ve araçlar havalandırılmalıdır.
Tramvayda ve metrolarda aynı uygulamalar yapılmalıdır.
Fabrikalarda gerekli
önlemlerin alınmadığı görülmektedir. Denetlemeler yapılmalıdır.
İtalya’daki gibi hızlı bir yayılma olursa
yoğunluktan dolayı şimdiye kadar alınmış önlemlerin bir anlamı kalmaz.
Bir de ekonomik boyutuna
bakacak olursak, bir vatandaş olarak Merkez Bankası’nda bulundurulması zorunlu
olan Merkez Bankası’ndaki ihtiyati akçenin miktarını bilmek istiyorum.
Çünkü geçtiğimiz yıl yasa değiştirilerek 2019
yılında olması gereken 41 milyar Lira’nın 21 milyar Lira’sı Hazine’ye
aktarılmıştır ve nereye kullanıldığını bilmiyoruz.
Bu miktar niye önemli?
Şundan dolayı! Böyle zor
günlerde kullanılmak üzere ayrılan paralardır.
Bu günler de bu salgından
dolayı ekonomik sıkıntıya düşen, gündelik
çalışanların işinden olan insanların güvencesi olmalıdır. Salgın açıklandığı
günden itibaren geçim sıkıntısına düşen ve işsizler belirlenmeli tedbirler
alınmalıdır.
Zorunlu ihtiyaçlardan
olan elektrik, su, doğalgaz giderlerinde kesme işlemi yapılmamalı; gıdalarda
dahil olmak üzere KDV, ÖTV vb. vergileri belli bir süre alınmamalı ya da
düşürülmelidir.
Sahada çalışan sağlık
çalışanlarına, belediye görevlileri, polis ve güvenlik görevlilerine kurallara
uymaya çalışan vatandaş olarak teşekkür ederim.
Kurallara uymayanları da
vatandaşlık görevi olarak değil, kendi
insani görevleri olarak, insana saygıları için kurallara uymaya davet ediyorum!
Evde kal, sağlıcakla kal!
Tepkisiz Toplum, Etkisiz
Toplumdur!