Bilindiği üzerine ülkemizin döviz açığının belli bir bölümünü turizmden karşılanmaktadır.

Turizm işletmeleri büyüklüklerine yıldızlar almaktadırlar. Ayrıca  işletmelerin yapmış oldukları mimari uygulamalara, engellilere yönelik yapılanlara göre, çevre düzenlemelerine göre bayrak almaktadırlar.

Turizm mevsimi yavaş yavaş gelmekte olduğuna göre biz engellilerinde sahillerden, turizm işletmelerinden faydalanmamız gerekmektedir.

Belediyeler olsun, turizm işletmeleri olsun deniz kenarına rampa yapmakla; engellilere yönelik otellerde  bir odayı engelli  uygun yapmakla şartları sağladıklarını  sanmaktadırlar.

Aslında işletmeler de her odanın engelli ’ye uygun yapılmalıdır. 

Sahillerde ise denize kadar düzenlemeler yapılmalı, engelli  denize rahat bir şekilde girmelidir.

Bu gibi eksikliklerin  tamamlanması için gerek otel yıldızları ve bayrak uygulamaları belirlenirken; ilgili engelli derneklerinden, federasyonlardan konfederasyon temsilcilerin de olması, aksaklıkların bir derece giderilmesi sağlanmalıdır.

Ayrıca ülkemizde yaygın olmayan turizm çeşitleri arasında; sağlık turizmine  yönelik  çeşitlemeler olmalıdır.

Ülkemizde pek yaygın olmamakla beraber fizik tedavinin su içerisinde uygulama şekli yapılmaktadır. Üç tarafı denizle çevrili ülkemizde gerek turizm işletmelerinde olsun gerekse fizik tedavi merkezlerinde yapılmamaktadır.

Gerek turizm bakanlığı olsun, gerekse belediyeler ve de sağlık bakanlıkları içerisin de olduğu engelli turistlere yönelik projeler geliştirilmeli ve su içerisinde uygulanan terapi merkezleri yapılmalıdır.

Nasıl biz insanlar için bir diş tedavisi,göz tedavisi  gerekli ise su içerisinde yapılan fizik tedavide gereklidir.

Biz engellilerinde denize girme, sağlımızı geliştirme  gibi hakları hem insan hakkıdır,hem de sağlık hakkıdır. 

Biz engelliler eleştirdiğimiz kadar önerilerimiz de olur yeter ki duyan olsun. 

Tepkisiz Toplum etkisiz Toplumdur!