Bu soruya muhtemelen bizim kuşak “hiç bir şey” diye cevap verir. Çünkü biz farklı değerlerle yetiştirildik! Önceliğimiz, ülkemiz, milletimiz, ailemiz ve başkaları için yapacaklarımızdı. İnsanın kendi için bir şeyler yapması, bir çeşit bencillik olarak algılanır ve ayıplanırdı. Yani biz hep başkaları için yaşayan, bize öğretilen değerlere bağlı kalmaya çalışan bir kuşaktık!

Yaşlandıkça anladığımız şey; kendimizi çok fazla kısıtlamış, hatta değersiz kıldığımız olmuştu. Düşünsenize biricik hayatlarımız var ve biz bu hayatta kendimiz ve mutluluğumuz için yapamadığımız şeylerin pişmanlığıyla yaşayacağız! Bunu düşünmek bile ömrümüzü tüketir.

Günümüz kuşağının bireysel bakış açısı, önce kendini mutlu etmekten geçiyor. Haklılar da aslında. Çünkü insan, kendi içinde mutlu olursa, başkalarını da mutlu eder. En azından kendimize zaman ayırmayı, kendimizi birazcık da olsa şımartmayı, isteklerimize, yeteneklerimize, ilgi alanlarımıza yönelmeyi bilseydik, hiç kuşkusuz daha mutlu olurduk.

Hiç kendiniz için, istediğiniz ama fırsat bulamadığınız, denemeye bile çekindiğiniz bir şeyler yapıyor musunuz? Bence vakit geç değil, yapmaya başlamalısınız. Yeni bir dil öğrenmeye çalışın mesela, ya da anılarınızı yazın, hatta günlük tutun. Yazmak sizin iç sesinizi dile getirmektir, bunu farkedeceksiniz. Yeni bir yaşam biçimine geçmek, yer değiştirmek, farklı alışkanlıklar ve rutinler yaratmak, gibi bir düşünceniz oldu mu hiç? Mutlaka olmuştur, ama kabul etmelisiniz ki cesaret ister! Çok ama çok radikal bir karar gibi gelebilir, korkutucudur da aslında.

Yeni bir yerde yeniden başlamak, hiç kimseyi tanımamak ve hiç kimsenin de sizi tanımadığı bir ortamda var olmak, çırılçıplak kalmak gibidir. Korunmasız ve savunmasız olmak anlamına gelir. Ama yeni bir hayatı inşa etme başarısını göstermek de, kendinize olan güveninizi arttırır. Bazen insan kendini ve hiç bilmediği yeteneklerini de farklı uğraşılar edinerek keşfeder, bu keyif vericidir. Resim kurslarına giden gönlü genç yaşlılar gördüğünüzde mesela, şaşırmayın sakın. Onlar, yeteneklerini ortaya çıkarmakta geç kalmış insanlardır. Ama yine de bir yerden başlamış olmaları da güzel değil mi? Örgü örmek, değişik tatlar da yemekler ve tatlılar denemek, farklı kuşaklardan yeni insanlar tanımak, siyasetle ilgilenmek, hatta çocuklarınıza ya da torunlarınıza yaratıcı oyuncaklar yapmak, göreceksiniz, hiç de imkansız değil!

Artık kendiniz için de, sizi mutlu edecek bir şeyler yapın. Mutluluğun sırrı; küçük değişikliklerde, yeni öğretilerde ve kendine güvende gizli…