Yoksulluk, işsizlik, hayat pahalılığı ve pandemi dönemi, büyük bir
sorun olarak umutsuzluğu yarattı. Bu yüzden intihar olaylarında artış var!
Canına kıyacak kadar bunalan insanlarımızın, ekonomik krizde ve salgın hastalık
döneminde yeterince destek görselerdi, intihar kararını bu kadar kolay
vermeyeceklerini düşünmek; herkesi, ama en çok da onların yakınlarını üzüyor
olmalı! İnsanın yaşamdan vazgeçmesi, sonuçta korkunç bir karar!
İstatistiklere göre Türkiye’ de 2002_ 2019 yılları arasında geçim
sıkıntısı nedeniyle 5 bin 806 kişi intihar etmiş! Sadece 2019 yılında 3 bin 406
kişi yaşamına son vermiş. Bunların yüzde 9.4’ü (321 kişi) geçim sıkıntısı
nedeniyle intihar etmiş! Yine Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik-Sen)
verilerine göre ise Covid salgını nedeniyle getirilen konser yasakları ve
kısıtlamalarla birlikte yaklaşık 700 bin müzisyen işsiz kalmış! Ama daha
korkuncu; 100’ü aşkın müzisyen intihar etmiş!
İflas eden esnaf, çiftçi, sanatçı, işadamı, işsiz kalan
çalışanlar, yoksullukla boğuşan öğrenciler, toplumun hemen hemen her kesiminden
genç_ yaşlı insanlar, ekonomik nedenlerle ve yaşamdan umutlarını tamamen
keserek, ölmeye karar veriyorsa; buna acilen bir çözüm bulmak ve insanlara
yaşama dair umut ve destek vermek zorundayız! Yoksa; zor yaşam koşulları,
toplumun temel direği olan aileleri dağıtıyorsa, böylesi büyük acılar
yaşatıyorsa, gelecekte bunun ağır sonuçlarını hep birlikte yaşarız!
“Bir yerde yaşam varsa, orada umut da vardır” Der Çiçero.
Çok doğru aslında. Umutsuz bir yaşam olmuyor! Umudunu kaybedenin,
artık kaybedecek başka bir şeyi kalmıyor! Belki o yüzden ölümü tercih
ediyorlar! Ne yazık!
“Umut gidince, yaşama zevki de gider” demiş Emil Zola.
Acilen umuda ihtiyacımız var toplum olarak. Ama lafta değil,
gerçekten yaralara merhem olacak somut umuda ulaşmamız lazım. Sosyal devlet
olmanın gereklerini yerine getirmek, insan onuruna yakışır bir şekilde acilen
iş ve aş sorunlarına çözüm üretmek gerek!
En önemlisi de; hayatın yaşanmaya ve mücadele etmeye değer
olduğuna dair, umudu aşılamak lazım topluma! İşte bunu başaracak yönetimler yön
verecek geleceğe.
O yüzden, umudu kaybetmeyelim!