İşsizlik ve geçim derdi, vatandaşı gerdi! Virüs salgını dolayısıyla evdeki harcama kalemlerini giderek azaltmak bile yetmiyor artık. Her şeye zincirleme zam geldikçe, dolaylı vergiler arttıkça, cebimiz boşalıyor!
Araştırmalara göre istihdamda, Kosova ve
Moldava’ dan sonra, Avrupa’nın en kötü üçüncü ülkesi konumunda gözüküyoruz.
Üstelik “ genç işsizler” konusu da can yakıcı boyutlarda. İstatistiklere göre
Ankara’ nın nüfusu kadar genç, ne okuyor ne de çalışıyor! En acısı da
üniversite mezunu işsizler olması! Okumak için onca emek, onca masraf
yapıyorsunuz ve sonuçta işsiz kalarak, ya da kendi alanınızın dışında çalışmak
zorunda bırakılarak, büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorsunuz! Hem gençler, hem
de aileleri için üzücü hakikaten!
İşsizlik umutsuzluk yaratıyor! Yaşamı
sürdürmek için asgari harcama kalemleri zamlanırken, işsiz ve parasız olmak,
çok zor gerçekten de. Semt pazarlarına çıkınca görüyorsunuz; atılan, dökülen,
bozulmuş olan sebze ve meyveleri toplayan insanları.
İşsizlik sorununu yaşayanlar arasında,
sadece genç işsizler değil, çalışan kadınlar da var, onlar da işlerini
kaybettiler. Üstelik kadınların yükü daha da ağır. Bir çok kadın, evinin
işleri, çocuk ve yaşlıların bakımını da yaptığı için, işten çıkanlar olarak,
sayıca erkekleri geçtiler! İşsizlik ya da çok düşük ücretler yüzünden pek çok
erkek, pek çok baba zor durumda kaldı. Basına yansıyan intihar hikayeleri,
hepimizin yüreğini burktu! Aile içi şiddet ve geçimsizlik de arttı.
Günlük çalışıp, günlük kazananlar da virüs
yüzünden çalışamıyorlar! Bazen açlık korkusu, hastalık korkusunun da önüne
geçiyor! Yasağa rağmen sokağa çıkıp, çalışmak zorunda kalıyorlar. Aile ve komşu
dayanışmaları da kalmadı artık! Kovid virüsü yüzünden iletişim kuramayan
insanlar, yardımlaşmıyorlar da aynı zamanda!
Bütün dünya ekonomilerini zorlayan virüs ve benzeri felaketler, işsizlik ve geçim derdini de dünya çapında yaygınlaştırdı. Dilerim bu durum çok uzun sürmez!