Hayatın karmaşası, yaşadıklarımız, yapacaklarımız ve belki de yaşamak zorunda bırakıldıklarımızla nasıl başa çıkıyoruz?
En zor zamanlarımızda bile, kimimiz işe, kimimiz okula, kimimiz ev işlerine devam etmek zorunda kalıyor. Peki hiç düşündünüz mü neden? Hayat devam ederken biz neden duramıyoruz?
Yaşadığımız onca şeye rağmen, sanki hiçbir şey olmamış gibi devam etmek üzerimize ne kadar yük bindiriyor? Hayatın hızı, bizi bizden alıyor.
Peki ya nereye götürüyor? Bu hız, bizi bizden mi kaçırıyor yoksa bizi daha iyi bir hale getirmek için mi bizi kendimizden alıyor? Dinlenmek için duracağımız yeri biz belirleyemiyoruz. Peki ya durmamız gereken yeri belirlemek için nerede olmamız gerekiyor?
Hayatın akışı devam ediyor, biz de devam ediyoruz. Zaman akmaya devam ediyor ve biz de buna ayak uydurmak için devam etmeye mecburuz.
Bazen zamandan kaçmayı bilmek gerekiyor; belki içtiğimiz bir çayla, belki yürüdüğümüz bir yolculukla, belki de aldığımız bir nefesle. Eğer zaman bize alan vermiyorsa, belki de zamanı avucumuzun içine almayı denemeliyiz.
Sorunlarımız, acılarımız, yaşadığımız her ne olursa olsun, hayat bir şekilde devam ediyor. Belki de kendimizi zamanla harmanlamamız gerekiyor