Türkiye İşçi Partisi (TİP), KESK, Halk Evleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Konfederasyonu (HDK), Sol Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF), CHP Antalya İl Örgütü katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasında 20 Temmuz 2015 yılında Suruç’ta gerçekleşen saldırıda hayatını kaybedenler anıldı. IŞİD’in düzenlediği canlı bomba saldırısında 33 kişi yaşamını yitirmişti.
“KATLİAMDAN SORUMLU OLANLAR KOLLANDI”
HDP Antalya Eş Başkanı Hülya Hasbay katliamda sorumluluğu bulunan kişilerin korunduğunu söylerken, “20 Temmuz 2015 yılında Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla Ortadoğu’da yıkılan bir kenti, Kobane’yi, dayanışma ile yeniden kurmak için yola çıkan 33 düş yolcusunun katledilmesinin üzerinden tam 7 yıl geçti. Amed katliamı ile başlayan IŞİD’in canlı bomba saldırılarına Suruç, Ankara, Sultan Ahmet, Reina ve Antep katliamları eklenirken; katiller korundu ve yeni katliamlar yapmalarının önü açıldı. 7 yıldır her ay Halitağa’da, mahkeme salonlarında ve sokaklarda hiç bıkmadan ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ dedik. Adalet çığlığımızı bu ülkede adalet arayanların sesine, mücadelesine kattık. Cumartesi Annelerinden Taybet Anaya’ya, Berkin Elvan’dan, Deniz Poyraz’a, Hrant Dink’ten Önder Babat’a Roboski’den Suruç’a, Kemal Korkut’tan Şenyaşar Ailesine, Hande Kader’den Gülistan Doku’ya, Soma’dan Çorlu’ya kadar aydınlatılmayan, adalet isteyenlerin gözaltı ve tutuklama saldırıları ile susturulmaya çalışıldığı bir devlet politikası ile karşı karşıya kaldık” ifadelerini kullandı.
“7 YILDA BİR ADIM İLERLENMEDİ”
Suruç katliamı davasında 7 yılda bir adım ilerlenmediğini gibi Ankara katliamı davasında ceza alan tek bir sanık dışında kimsenin tutuklu yargılanmadığını söyleyen Hasbay, “Delillerin dosyaya konulmadığı, avukatların her türlü talebinin reddedildiği göstermelik bir mahkeme ile karşılaşıyoruz. Gizlilik kararı ile başlayan hukuksuzluk süreci katliam yerini gören kamera kayıtlarında eksik olan görüntüler ve katliamın yaşandığı gün yapılan telsiz konuşmaları gibi dava sürecinin seyrini değiştirecek eksiklerin 7 yıldır tamamlanması ile devam ediyor. Üstelik Suruç katliamı tanıkları, yaralıları ve avukatları tutuklama saldırıları ile yıldırılmaya çalışılırken, adeta hayatta kaldıkları için cezalandırılıyor. Bu ülkede eşitlik ve özgürlük mücadelesinden, halklarımızın bir arada yaşama iradesinden korkanlar; iktidarlarının her sallandığında yeni bir katliamla bu ülkede direnenlere, ezilenlere saldırmaktan, katletmekten geri durmadı. 7 yıldır adalet arayan mücadelemizde, sesimizi 10 Ekim Ankara, Sultan Ahmet, Amed, Roboski katliamlarının sesi ile buluşturacak, bir kez daha ‘Suruç için adalet herkes için adalet’ diyeceğiz” diye konuştu.
“ADALET SOKAK MÜCADELESİ İLE GELECEK”
Katliamların aydınlatılması mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini söyleyen Hülya Hasbay, “Biliyoruz ki bu topraklara barış ve özgürlük, katliamların aydınlatılması ve sorumluların yargılanması ile gelecektir. Suruç başta olmaz üzere katliamların aydınlatılması ise mahkeme salonlarında değil adalet mücadelesinin sokakta büyütülmesi ile gerçekleşecektir. Bu yüzden bugün bizimle olan, farklı kentlerde, sokakta, mahkeme salonlarında, adliye önlerinde adalet mücadelesini büyüten herkesten güç aldığımızı ve onlara güç kattığımızı bilerek yola çıkıyor” ifadelerini kullandı. STAJYER/ULAŞ NAİR
