Müdür Akbaba’nın öğretmen ve yöneticilere gönderdiği
talimatta şu ifadeler yer aldı: "İslam aleminin mübarek Ramazan ayının 2 Nisan - 1
Mayıs tarihleri arasında nasipse gerçekleştireceğiz. Bu vesile ile çeşitli
mazaretleri nedeniyle oruç tutamayan arkadaşların ve personelin yiyecek ve
içecek ihtiyaçlarını mutfak bölümünde gidermeleri oruçlu öğrencilerin olması
nedeniyle daha dikkatli ve hassas davranmaları, oruç tutmayan öğrencilerin
yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını kantin bölümünde gidermeleri nöbetçi
öğretmenlerin bu konuya gerekli hassasiyeti göstermenizi, karşılıklı saygı
çerçevesinde hareket edilmesini, öğrencilerin uyarılmasını önemle rica
ederim."
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar konuyla ilgili yaptığı açıklamada talimata tepki gösterdi. Açıklamada, "Müdür Ulvi Ziya Akbaba'nın öğretmenlere gönderdiği yazılı talimat, Ramazan'daki mahalle baskısının okullarda resmiyete kavuşması, ete kemiğe bürünmesidir" denildi.
“MÜDÜRÜN İŞİ RAMAZAN POLİSLİĞİ DEĞİL”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Oruç tutmayan öğretmen ve öğrenciler göze görünmesin temalı bu resmi yazının dili de içeriği kadar zihniyeti ele vermektedir. Kamu yetkilisinin kaleme aldığı bir resmi yazıda ‘nasip, kısmet’ gibi ifadeler ne kadar trajikomikse, ‘çeşitli mazeretlerle oruç tutmayanlar’ ifadesi de bir o kadar manidardır. Belli ki müdür, okulda başka bir dini inanışa sahip bir bireyin olma ihtimalini dahi tahayyül edememektedir. Bu yazı dahi okulda oruç tutmayanlar üzerinde ‘fişlenir miyim’, ‘bana başka bahanelerle çeşitli zorluklar çıkartılır mı’ baskısı yaşatacaktır. Oysa kimsenin dini inanışı, bir başkasına sorumluluk yükleyemez ve bir başkası üzerinde baskı oluşturamaz. Üstelik bunun bir kamu kuruluşunda, hele ki bir eğitim yuvasında olması içler acıtıcıdır. Müdürün işi Ramazan polisliği yapmak değil okuldaki eğitimin aksamamasını sağlamaktır. Bir okul yöneticisinin öğrencilerin beslenmesine ilişkin fikir yürütebileceği tek alan, nasıl daha iyi beslenmelerinin sağlanacağı hususudur. Birkaç imam hatip okulunun açılmasıyla başlayan sürecin, Anadolu liseleri dahil tüm okulları imam hatipleştirmeye dönüştüğü gerçeği, ülke geleceğinin üstüne koca bir gölge gibi düşmüştür.”
Nizamettin ÖZMEN