Bir başka şehirdeki akademide insan hakları üzerine çalışmalarda bulunan bir gencimizin ve iki arkadaşının görüşleri de şöyle:
“Genel olarak Z kuşağının apolitik bir tutum gösterdikleri doğrultusunda iddialar var ama Z kuşağına mensup bir genç olarak bu iddiaya katılmıyorum ve Türkiye’nin güncel siyasi durumunu yakından takip ediyorum. Aynı zamanda ben değil diğer arkadaşlarım da bu şekilde. Dindarlık ekseninde yürütülen siyasi hayattan rahatsızız ve eski kuşaklara nazaran daha ilerici fikirlere sahibiz. Aynı zamanda ülkenin sahip olduğu belirsiz siyasi hayat gençleri karamsarlığa sürüklüyordu, şu an da istikrarsız ekonomik şartlar dolayısıyla gençler olarak kendimizi geliştirmek adına ya da hobi edinmek adına herhangi bir adım atamıyoruz çünkü önceliğimiz barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılamak oldu. Maalesef bu sebeplerle ülkenin önde gelen üniversitelerinin başarılı öğrencilerinin henüz öğrenciyken dahi yurt dışına gitme çabaları olduğunu görüyorum. Ben ise her şeye rağmen bu düzenin böyle gitmeyeceğini bir yerde değişeceğini umut ediyorum ve her şeyin güzel olacağına inanıyorum.”
“Türkiye’deki gençlerin siyasi duruşuyla ilgili birkaç cümle söylemek gerekirse Rahmetli Durmuş Hocaoğlu’nun bir lafı ile sözlerime başlamak isterim. ‘Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olma fırsatı vermiyor.’ Geldiğimiz mevcut durumda Türk gençleri herhangi bir siyasi partiye tam anlamıyla yakın hissetmemekte ve apolitikleşmektedir. Ancak buna rağmen mevcut koşullarda bu gençler bir partiye siyasi yakınlık duymasalar da ülkenin durumuna kayıtsız kalamamaktadır. Çok küçük yaşlarda bu gençler birtakım problemlerin içine doğmakta ve bundan uzaklaşıp kendi hayatlarına bakamamaktadır. Zira siyasi düzenden bağımsız bir sosyal hayat oluşturmaları pek de mümkün değildir. Ama bununla birlikte apolitiklik olarak kastımız hiçbir görüşün gençler için tam anlamıyla olgunlaşmış olmaması ve onların ihtiyaçlarını giderecek şekilde olmamasından kaynaklı uzak bir duruş sergilemeleridir. Dolayısıyla duruş olarak apolitik bir tavır sergileseler de gençler siyasi hayat ve olaylardan kopuk olmamakta hatta bunların tam ortasında kalmaktadır.”
“İlgi alanı yaratacak imkanlara çoğu Z kuşağı gencinin sahip olduğunu düşünmüyorum özellikle de son yıllarda. Bir enstrüman öğrenmek, bir spor dalıyla ilgilenmek, farklı şehirleri ve ülkeleri gezmek şöyle dursun dışarda bir çay kahve içmek bile lüks olabiliyor bazen. Bense ilgi alanı sayılırsa eğer evde el işleri; örgü, bileklik, dikiş vb. şeylerle ilgileniyorum. Sorunlar çok fazla ama bence en önemlisi eğitim sistemi ve onun getirdiği işsizlik sorunu. Siyasete bakış açısına gelecek olursak da ne kadar ilgilenmeseniz de siyasetle, siyasetten uzak kalmak imkansız zira ilkokul çağındaki çocuklar bile ekonomi konuşur oldu. Ben mümkünse siyasete bakmak istemiyorum.”
Bir başka şehirde öğrenimine devam eden bir gencimiz de derki: “ Z kuşağının ilgi alanları uzun bir süredir sosyal medya ile sınırlı. Buna ek olarak en büyük sorunları gelecek kaygısı. Haliyle sorumluluk almaktan kaçınan bir nesil var karşımızda. Kendilerini herhangi bir meslekte, gelecekte refah bir hayat içinde göremiyorlar ve aşırı karamsarlık hüküm sürüyor bu süreçte. Bu yüzden günümüz siyasetine bakış açıları mevcut iktidardan yana olmamakla birlikte, kesin olarak destekledikleri başka bir parti de yok….”
Üniversite mezunu, yeni iş hayatına başlamış bir gencimiz de şöyle diyor: “Gençler olarak en büyük sıkıntımız tek başımıza bir birey olarak bile kendimizi dahi geçindiremiyor olmak. Önceden bir hanede bir kişi çalışır on kişiye bakarmış, ancak biz şuan kazandığımız ücretlerle kendimizi dahi zor geçindiriyoruz. Ailemize katkıda bulunmak istiyoruz, ancak hala biraz da olsa onların eline bakıyoruz. Vatanımızı topraklarımızı çok seviyoruz şahsen bırakıp gitmekte istemiyoruz, ancak ekonomik kriz bizi çok zorluyor. “
Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında gençler üzerine daha kapsamlı araştırmalar yapılmalı. Üniversite mezunu olanı, olmayanı daha geniş bir kesimin profili çıkarılmalı. Eğitim durumuna, yaşadığı bölgeye, meslek durumuna vs. göre. Gençlere yönelik hizmet ve politikaların belirlenmesinde, gençlerin beklentilerinin karşılanmasında bu araştırmalar yol gösterici olacak. Gezinin araştırması gibi, yukarıdaki yanıtlarda, gençlerin çoğunun ne denli umutsuzluk, karamsarlık içinde olduğunu, gelecek kaygısı taşıdıklarını gösteriyor. Ekonomik sorunlardan, işsiz kalma endişesinden onlar da bunalmış durumda. Adeta ekonomik kıskaçtalar. Siyasete mesafeli olan da var, olmayan da. Dinin siyasete alet edilmesinden rahatsızlar. 20 yıllık iktidara tepkililer. 2023 seçimlerinde tercihlerini de, diğer siyasi partilerin, ittifakların gençlerin sorunlarına yönelik politikaları, yaklaşımları belirleyecek.