ABD başkanı Joe Biden yönetimi, görevi Donald Trump'a teslim etmeden   Rus doğalgaz şirketi Gazprombank’a koyduğu son dakika yaptırımlarıyla Türk halkına karşı da "yeni bir suç" işlemiş oldu...

ABD’nin Gazprombank’a koyduğu yeni yaptırım, Ankara’nın Rusya’ya olan doğalgaz borcunu ödemesinin önünü kesiyor...

 Borç ödenmeyince, doğalgaz akışında da doğal olarak sorun oluşacak...

ABD’nin Rusya finans kurumlarına koyduğu son yaptırımlarda Türkiye’ye “istisna” sağlanmazsa  Rusya'ya para ödeyemeyiz, ödeyemezsek de Rusya'dan doğalgaz alamayız...

Öte yandan, AKP'nin dış politika öncelikleri, tercihleri, İhvan-Müslüman Kardeşler ve Hamas'la çok yakın münasebetleri, Türk ordusunun tedarik etmeye çalıştığı Patriot, F35, Eurofighter ve F16 gibi savunma araçlarını temin etmesinde çok ciddi engellerle, pürüzlerle karşılaşmasına zemin hazırlıyor...

Üstelik, Fas,Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Bahreyn ve Sudan yönetimleri de  İhvan-Müslüman Kardeşler ve Hamas'a son derece soğuk bakıyor!

Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs gibi ülkeler ise Türk savunmasının, Türk ordusunun zayıf düşmesinin, düşürülmesinin yolunun, bu savunma araçlarının (Patriot, F35, Eurofighter ve F16) Türkiye'ye asla verilmemesinden geçtiğinin farkındalar ve ABD, Almanya ikilisini kendi amaçları doğrultusunda yönlendirebilecek kişileri, makamları kontrol edebilecek durumdalar...

BREZİLYA MUCİZESİ

Türkiye'nin üye olmak istediği ve aralarındaki ticaret alışverişlerinde Dolar ve Euroyu mümkün olduğu kadar azaltmayı amaçlayan  BRICS ülkeler topluluğu kurucularından Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva yaşam yolculuğuna adım attığında yoksul bir işçiydi ve Luiz Inacio Lula da Silva 2003'ten itibaren 20 ila 30+ milyon Brezilyalıyı yoksulluk sınırından kurtararak dünya tarihine altın harflerle adını yazdırdı... Maalesef Türk halkı böyle bir lidere tarihinin hiçbir döneminde sahip olamadı!


Brezilyalı siyasetçi Lula'nın 2002 sonunda kazandığı başkanlık seçiminde de hükümet programı "açlık ve yoksulluğu sona erdirme" üzerine inşa edilmişti. Bugün Brezilya'da yoksulluk tartışılmaz bir gerçek ama o yıllarda Lula yönetimi, 20 ila 30 milyon Brezilyalıyı mutlak yoksulluktan kurtarmıştı. Lula'nın sosyal programı o kadar başarılıydı ki Rio ve Sao Paulo'nın tepelerine üst üste inşa edilmiş "favela"larda yaşayanların yüzde 38'i oradan çıkarak orta sınıfa geçti; 20 ila 30 milyon kişi yoksulluktan kurtuldu.
    

İSRAİL YENİ SAVAŞLAR İÇİN CEPHANE STOKLUYOR 

İsrail başbakanı Netanyahu kankası Donald Trump'ın 77.234.701 oy ve 293 eyalet delegesi elde ederek Beyaz Saray'ın bir kez daha patronu olmasının verdiği güvenle ve neşeyle  görüştüğü tüm dünya ülkeleri liderlerinden tek bir şey istiyor: "Bize acilen, ivedilikle silah, mühimmat ve cephane verin, yollayın! 

İsrail şu sıralar yeni savaşlar için gereken silah, cephane ve mühimmat depolarını ağzına kadar doldurmakla meşgul! 

Hamas da 2014-2023 arasında Katar'dan aldığı 2,6 milyar dolarla silah, mühimmat ve cephane stoğu oluşturmuştu...Şu anda da Hamas'ın yeniden silah, mühimmat ve cephane stoğu oluşturmak için gayret içinde olduğu biliniyor...

SURİYE'DE TÜRKİYE'NİN HAMLESİ BEŞAR ESAD'I ÇARESİZ BIRAKTI 

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın inanç meselelerini incelediği Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'na göre Sünni Müslümanlar yüzde 77 ile Suriye nüfusunun büyük çoğunluğunu, Alevi azınlık toplam nüfusun yüzde 10 ila 13'ünü, Dürzi ve İsmaililer nüfusun yüzde 3'ünü, Hıristiyanlar ise nüfusun yüzde 8'ini oluşturuyor.Bu mezheplere mensup kişiler farklı etnik kökenlere sahip ve büyük çoğunluğu Arap, Kürt, Çerkes ve diğer azınlıklardan geliyor.

Suriye'deki iç savaş sırasında (2011-2018) askeri ve ekonomik olarak Beşar Esad'ı destekleyen ülkeler İran ve Rusya idi.

İran medyası, "İç savaş sırasında Beşar Esad'ı savunmamızın bedeli olarak bize 40 milyar dolar tazminat ödenmeden Suriye'den ayrılmayacağız" demişti...

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, 27 Kasım 2024'te Halep'in batı kırsalındaki çatışmaların başlamasından yaklaşık 24 saat sonra perşembe sabahı Moskova'ya geldi. Esad, Putin'den teröristlerin ilerlemesini ve Halep ile diğer bölgeleri işgal etmesini önlemek için acil askeri yardım sağlamasını istedi. Görüşmenin ardından Esad cuma akşamı Şam'a geri döndü.

Rus Dışişleri: Ukrayna istihbaratı, HTŞ militanlarıyla etkileşim içinde...Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Suriye'de yaşanan son olaylarda Ukrayna’nın izlerinin görüldüğünü öne sürerek, "Ukrayna istihbaratı, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) militanları ile etkileşim içinde" dedi.

Türkiye lehine düzenlenen HTŞ Heyet Tahrir el-Şam harekatı Esad, İran güçleri ve SDG-YPG güçlerine karşı yapılıyor.Nihai hedefi, İsrail ve ABD destekli SDG-YPG güçlerini Fırat'ın doğusuna sürmek. 

HTŞ'nin kontrol ettiği İdlib'de yaklaşık 4 milyon insan yaşıyor... 

HTŞ lideri Colani, Independent Türkçe'ye 2021 yılında verdiği röportajda şöyle demişti:

"Suriye'nin işgalsiz, Rusya'sız, İran'sız ve mevcut Suriye yönetiminin olmadığı bir ülke olarak hayal ediyorum. Bir Müslüman, İslam çatısı altında yaşayacak ve kendi kendini yönetecek. Afganistan'da nasıl halk iradesi galip geldiyse, Suriye'de de aynı şekilde olacak...

Suriye'nin kuzeydoğusundaki YPG yönetiminin kaderi, ABD'nin orada kalmasına bağlı. ABD Suriye'den çıktıktan sonra, YPG de oradan çıkmış olacak. Afganistan'da uçaklardan düşen insanların görüntülerinin benzeri burada da tekrarlanacak. Sadece ABD için söylemiyorum, Rusya için de böyle olacak. Rusya giderken, Rus uçaklarına tutunanların gökyüzünden aşağı düştüklerini göreceğiz. YPG'yi devrimin düşmanı olarak görüyoruz. Fırat Kalkanı ve Zeytindalı bölgelerinde bombalar patlattılar. Onları Suriye'nin değil, ABD'nin, rejimin ve Rusya'nın bir parçası olarak görüyoruz."

Öte yandan, ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump’ın, "BRICS ülkelerinin, aralarındaki ticarette  dolardan uzaklaşmaya çalışmayacaklarını taahhüt etmemeleri durumunda yüzde 100 gümrük vergisiyle karşı karşıya kalacakları" yönündeki tehdit dolu açıklamasını değerlendiren Rusya lideri Vladimir Putin, Trump'ın ilk ABD başkanlık döneminden sonra dünyanın değiştiğini kaydetti. 

Putin, "Donald Trump, 2020-2024 arasında 4 yıl Beyaz Saray’da yoktu. Bu dönemde ise dünya ve Amerikan ekonomisinde değişiklikler yaşandı. Trump’ın siyasi muhalifleri ise dünya rezerv para birimi olan doların temellerini baltalamak için çok şey yaptı" dedi. 

Öte yandan Donald Trump'ın Amerikan ordusunun yönetimine getirmek istediği savunma bakanı adayı Pete Hegseth, 2020'de yayımlanan Amerikan Haçlı Seferi (American Crusade) kitabında, Amerikan toplumunu yeni bir haçlı savaşına davet ederek şunları yazmıştı:

"İçinde bulunduğumuz dönem 11. yüzyıla çok benziyor. Savaşmak istemiyoruz ama bin yıl önceki Hıristiyan kardeşlerimiz gibi savaşmak zorundayız."

İranlı siyasetçi Muhammed Cevad Zarif ise son derece barışçı bir mesaj yayınladı... Zarif şöyle dedi: 


İsrail, Filistinlilere karşı kalıcı bir zafer elde edebileceğine inanıyor olabilir ama bu gerçeğe aykırı, çünkü kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir halk yenilmez. Hizbullah ve Hamas gibi örgütler işgale tepki olarak ortaya çıkan halk kurtuluş hareketleridir ve varlıklarının ardındaki koşullar devam ettiği sürece, önemli bir rol oynamaya devam edeceklerdir. Bunun anlamı, Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme haklarını elde etmesi gerektiğidir. Bunun için Lübnan ve Gazze'de derhal ateşkes de dahil olmak üzere ara (ön) adımlar atılabilir. İran, Gazze'deki mevcut insani felaketin sona erdirilmesinde yapıcı bir rol oynamaya devam edebilir ve çatışmada kalıcı ve demokratik bir çözüme ulaşmak için uluslararası toplumla birlikte çalışabilir. Tahran, Filistinlilerin kabul edeceği her türlü çözümü kabul edecektir, ancak hükümetimiz, bir asırdır süren bu acıdan kurtulmanın en iyi yolunun, gelecekte yaşanabilir bir yönetim sisteminin belirlenmesi için Ürdün Nehri ile Akdeniz arasında yaşayan tüm halkların, Müslümanların, Hıristiyanların ve Yahudilerin, ilave olarak (çocukları ve torunlarıyla birlikte) 20'nci yüzyılda yerlerinden edilen Filistinlilerin katılabileceği bir referandum yapılması olduğuna inanıyor.