Birleşmiş Milletler 1992 yılında 3 Aralık tarihini Dünya Engelliler Günü ilan etti. Üzerinden 31 yıl geçmiş olmasına karşın dünyada ve ülkemizde engellilere yönelik bakış değişmedi. 3 Aralığın amacı engellilerin ihtiyaçlarına, sosyal ayrımcılığa karşı bir farkındalık yaratmak ve bakış açılarını değiştirmekti. Ancak bu amaca henüz ulaşılabilmiş değil. Engelli insanların rehabilitasyonu konusunda ülkemizde kayda değer ilerleme kaydedilmiş değil. Engelli insanların sosyal hayata karışamama nedenlerinden biri de bu durum.
Bu durumun yakın tanıklarından Türkiye Sakatlar Derneği Kemer Temsilcisi Dilek Figen Yıldırım. Yıldırım, Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, engellilerin sorunlarına, beklentilerine dikkat çekti. "Enflasyonun, hayat pahalılığının, beraberinde gelen yoksullaşma, sağlık ve eğitimde yaşanan olumsuz skandalların doğrudan mağduruyuz. Engellileri her yönüyle daha da ağır biçimde etkilemektedir. Devletin yok sayması, zorluklar yaratması nedeniyle engelliler adeta dilenmeye, çeşitli dernek ve vakıflara mahkûm hale getirilmektedir" şeklinde konuşuyor Yıldırım.
“Bizim ülkemizde refakatiz hasta ya da engelli düşünülemez” diyor. Beklenmedik bir meslek kazası sonucu 30 yıldır yaşantısını tekerlekli sandalye ile sürdüren Yıldırım, yurt dışı rehabilitasyondan sonra yurda dönüşte yaşadıklarını da şöyle anlatıyor: “İstanbul beni büyük zorluklarla karşıladı. Yollar, ulaşım, sağlık hizmetleri vs. her şey ulaşılmazdı.”
1998’de tatil için gittiği Kemer hayatının yeni bir dönüm noktasını oluşturuyor. Kemer’in engelliler için daha uygun bir yer olduğunu görüyor. “Tekerlekli sandalye ile hastaneden pazara her yere tek başıma gidebildiğimi gördüm ve Kemer’e taşınmaya karar verdim” diyor.
Kemer’e geldikten sonra engelli bireylere yardıma yönelik çalışmalara başlıyor. Yurt dışındayken edindiği bilgi birikimini engelliler ve aileleri ile paylaşmaya koyuluyor. Kemer Belediyesi ile iş birliği yapıyor. Bir gazetede köşe yazıları kaleme alıyor. Çalışmalarını daha ileri noktalara taşımak amacıyla sakatlarla ilgili bir sivil toplum kuruluşunun (Türkiye Sakatlar Derneği) Kemer’de temsilciliğini üstleniyor. Yanına bir çalışma ekibini ve gönüllü dostlarını alıyor.
Kemer’de tanıdım kendisini. Kemerlilerin sevgili Dilek Figen ablasını. Dilek Figen ablanın azminden söz ediyorum. Zorluklardan yılmama, engelleri aşma, güçlükleri yenme konusunda sergilediği kararlı tutumdan, güçlü iradeden söz ediyorum. Herkesin örnek alması gereken.
Hedefi engelsiz Kemer yaratmak.
Amacı Kemer’deki engelli bireylerin yaşam kalitesini arttırmak. Kemer Belediyesinin evde bakım hizmetleri ve psikolojik destek alanlarındaki çalışmalarına katkıda bulunma yollarını araştırmak. Engellilere ilişkin tüm sorunları belirli aralıklarla çözüme ulaştırmaya çalışmak. Dilek Figen abla, “Yerel yönetimlerin destekleri bizler için çok önemli. Önceki dönemlerde bunun eksikliğini çok yaşadık. Belediyelerimizin ve tüm gönüllülerimizin desteği ile yepyeni engelsiz bir Kemer yaratacağız” diyor.
Dilek Figen Yıldırım, özel çocuğu olan ve engeli olan annelerin sorunlarına da duyarlı.
“Engelli olmak, kadın olmak ve anne olmak. İşte özellikle bizim ülkemizde bu özelliklerin hepsine sahipseniz, zaten bütün engelleri aşmışsınız demektir” diyor. Engelli veya özel bir çocuğa sahip olmanın zorluklarını anlatıyor. “Engelli bir anne çocuğunu nasıl büyütür, hiç merak ettiniz mi?” diye soruyor. İşitme engelli anneleri önce örnek olarak veriyor. Sonra görme engelli annelerin çocukları ile nasıl ilgilendiklerini anlatıyor. Ardından bedensel engelli annelerin sorunlarına işaret ediyor. “Çocuğunuzu kucağınıza alıp oyun oynayamazsınız mesela. Elinden tutup okuluna götüremezsiniz. Parklarda koşamazsınız birlikte” diyor.
Engelli çocuğa sahip annelerin sorunlarına da dikkat çekiliyor. “Oldukça mücadele gerektiren bir durum elbette. İster doğuştan olsun, ister sonradan kabullenilmesi zor bir süreç başlar önünüzde. Bitmeyen neden, niçin soruları, toplumun sorgulayan bakışları işinizi daha da zorlaştırır” diyor. Bu zorluklarla mücadele yollarını gösteriyor. Yıldırım umutlarını yitirmiş değil. " İnanıyoruz ki engellerden arınmış, eşit ve erişilebilir bir dünya bizler için gelecektir." diyor.
Dilek Figen Hanım’ın çalışmaları her türlü takdirin üzerinde. Alkışlanacak ve destek olunacak nitelikte. Duyarlı insanlarımız bu çalışmalara ilgi göstermeli ve destek olmalı. Onu yalnız bırakmamalı. Önümüzdeki dönemde gerçekleşecek çalışmalarda onun yanında olunması ve organizasyonlarda kendisine destek sağlanması büyük önem taşımakta. Kemerlilerin yakın ilgi ve desteği ile Kemer’deki engellilerin sorunlarının çözümü ve “Engelsiz Kemer” yönünde başarıya ulaşılacağı unutulmamalı. Keza Antalya ve diğer ilçelerde de, engellilerin yaşamlarını kolaylaştıracak çalışmalara el atılması ihmal edilmemeli. Şunu da unutmayalım, her birey potansiyel bir engellidir. Engelli yaşamın zorluklarını, sıkıntılarını en iyi engelli olan bilir. Ailesi bilir, annesi bilir, çocukları bilir, kardeşleri bilir, eşi bilir… Birebir günlük yaşamında yaşayan bilir. Gözyaşlarını yüreğine akıtır, acılarını kalbine gömer ve dualar eder yaşamının bir gün daha kolay olması için. Sorunların, zorlukların aşılabilmesi için.