"Otelleri denetleme komisyonları oluşturuluyor" başlıklı yazımda, tüm kamu ve özel sektöre ait bina, tesis ve işletmelerin yangın mevzuatına uygunluğunun denetlenmesi amacıyla ilçelerde kaymakamların başkanlığında komisyonların oluşturulacağına işaret etmiştim. Ardından da, yangın tehdidi altındaki ormanlarımızın korunması amacıyla da denetimlerin yapılması gereğini vurgulamıştım.
Bu yazım üzerine bir dostum, Kemer ormanlarında bir hastalık gözlendiğine dikkat çekerek. " durumun yangından daha kötü ve ciddi olduğu söyleniyor.Kurtlar ağacı tamamen kurutuyor ve çok çabuk ürüyorlar. Hastalık 3-4 ay önce fark edilmiş. Ankara'dan ekipler gelmiş, tuzaklar kurulmuş.Kesimler yapılacağı söyleniyor.Binlerce ağacın kesileceğinden söz ediliyor.Geç kalındığı,.alınan tedbirlerin yeterli olmadığı ifade ediliyor.." yazmış. Dostuma hastalığın nerelerde görüldüğünü sordum." Antalya- Kemer yolunun genelinde var. Clubmed'in olduğu kısımda başlamış.Merkeze yakın tepelerde de görülmüş" dedi.
Kaygı verici bir durum. Antalya'nın ve ülkemizin ormanlık diğer yörelerinde de benzer hastalığa rastlandı mı bilmiyorum. İlgili kuruluşlarımızın gerekli araştırmaları yaptığını ve önlemleri aldığını umut ediyorum..
Kemer ormanlarında görülen hastalığın türünü ve nedenlerini bilmiyorum.Çeşitli parazitler, böcekler hastalıklara yol açabiliyor, ağaçların kurumasına neden olabiliyor. Örneğin Loranthıus adı verilen yaprak şeklindeki bir parazit ağaç gövdesinde görüldükten sonra ağaçtaki tüm suyu emerek bir süre sonra ağacı kurutuyor. Lorantius, odunsu ağaçların dallarında yetişen bir parazit cinsi.Bu parazitler, bir ağaca bir kez kurulduktan sonra, mineralleri ve suyu emiyor, işgal edercesine kaplayarak güneş ışığını engelliyorlar. Ormanlarda kimi yörelerde "orman yiyen kelebek" adı verilen bir başka salgına da rastlanıyor. "Ormana ciddi hasar veren " kelebek salgını köklerde başlıyor ve ağaçların tüm dallarına yayılıyor., onları yok ediyorlar.
İklim değişiklikliğin bu tür salgınların nedenleri arasında gösteriliyor.İklim değişikliği, insanların çevreye karşı ilgisizliği, çevre bilinci yoksunluğu ve ormanları korumaya yönelik bilimsel önlemlerin ilgili kurumlarca zamanında alınmaması ormanlara yönelik en büyük tehdit olarak görülüyor.
Ormanların hastalık ve zararlı türlere karşı dirençli ve dayanıklı olarak yetiştirilmesi için ormancılık tekniklerinin usulüne uygun şekilde uygulanması büyük önem taşıyor.Bu uygulamaların yeterli olmadığı vaziyetlerde ormanların sağlığının korunabilmesi için ekonomik boyutta zarar veren türlerle mücadele edilmesi gerekiyor.Ormanların sağlığını tehdit eden böcek, hastalık ve diğer zararlı unsurların ormanlarda doğurabileceği zararları önlemek, azaltmak ve onlarla mücadele edebilmek için, biyolojik özellikleri ile ağacın hangi kısmında ve nasıl zarar yaptığını bilmek ve doğru usulerle mücadele yapmak gerekiyor.
Anadolu coğrafyası ormanlarında milyonlarca yılda oluşan bitki deseninde, gerek iklim değişikliği, gerekse şehirleşme ve sanayileşmeden kaynaklanan değişimler nedeniyle orman bitkilerinde meydana gelen zararlı tesirlerin gözlemlenmesi ve bu tesirler ile mücadele için bilimsel gelişmelerin ışığında yeni mücadele tekniklerinin bilinmesine ve uygulanmasına ihtiyaç duyulmakta.
Sorun Birleşmiş Milletlerin de gündeminde olan evrensel nitelikte bir sorun.
Öte yandan insanları tehdit eden kimi salgın hastalıkların kökeninde de doğayı korumaya yeterince özen gösterilmemesinin yattığı belirtiliyor. Covid salgının gündemde olduğu tarihlerde bilim insanları : Ormanlar yok edilirse ve vahşi hayvanlar istismar edilirse, yeni ve daha ölümcül hastalıklar ortaya çıkar" demişlerdi.. Ormanların hızla yok edilmesi tarım alanlarının kontrolsüz olarak genişletilmesi, uzak bölgelere madenler inşa edilmesi, vahşi hayvanların gıda , geleneksel tıp veya egzotik ev hayvanları olarak istismar edilmeleri, hastalıkların vahşi yaşamdan insanlara doğrudan geçişi için "kusursuz fırtına" rolü üstleniyor.Ortaya çıkan araştırmalar, arazi kullanımın ve özellikle ormansızlaşmanın, bulaşıcı hastalıklar riskini ve yayılmasını artırabileceğini gösteriyor.
Şunu unutmayalım. ormanların insana ihtiyacı yok. İnsanların ormanlara ihtiyacı var. Tıpkı doğaya, denizlere, nehirlere vs. ihtiyacı olduğu gibi.İnsanlar çocuklarına nasıl bakıyorlarsa, onların sorunları ile nasıl ilgileniyorsa, doğanın, denizlerin, nehirlerin, ormanların sorunları ile de öyle yakından ilgilenmeli, sorunlarına çare aramalı ve gerekli tedbirleri almada geç kalmamalılar.. Yoksa doğaya, ormanlara, denizlere, nehirlere de da yazık olur bize de...