“ Demokrasi bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar.” Diyor Platon. Hem de yüzyıllar öncesinden söylüyor bunları.
Aslına bakarsanız, demokrasi ve seçimleri doğrudan etkileyen en önemli etken, seçmenin eğitimli olmasıdır. Araştıran, sorgulayan, yargılayan, doğru muhakeme yapabilen her seçmen için eğitimlidir diyebiliriz. Eğitim yalnızca okullarda verilen örgün eğitim değildir. Artık günümüzde internet ortamında ve bu iletişim çağında, yaşam boyu eğitim mümkündür. Demokrasi, insan hakları ve eşitlik üzerine eğitim alan insanlardan oluşan bir toplum, çağdaş, uygar ve mutlu bir toplum olur. Siyasetin kalite çıtası yükselir. Çünkü eğitimli seçmen, hesap sorar, gerekirse oyunu değiştirir.
“ Demokrasi, halkın halk tarafından halk için idaresidir.” Diyor Abraham Lincoln.
İnsanlar hak, hukuk, özgürlük ve eşitlik için, demokrasiyle yönetilmeyi istiyorlarsa, seçimlerini de ona göre yapmak zorundadırlar.
“ Rüşvetçi politikacıları, düzenbazları, hırsızları ve hainleri seçen halk kurban değildir, suç ortağıdır.” Diyen George Orwell haklıdır.
“ Zalimlerin çarkı, cahillerin çalışmayan kafalarıyla döner. “ diyor Victor Hugo’ da.
Demokrasi ve özgürlük isteyen bir halk, seçimini de bu kıstaslara göre yapar. Zamdan, zulümden, adaletsizlikten yana değilseniz, demokrasiyi ve hakça bir düzeni gerçekleştirirsiniz. Unutmayın, yaşam boyu yaşadığımız her şey seçimlerimizin sonucudur. Tıpkı Nazım Hikmet’in şiirindeki gibi;
“ Ve bu dünyada, bu zulüm
Senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak,
alkan içindeysek eğer
ve hala şarabımızı vermek için
üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilim varmıyor ama,
kabahatin çoğu senin,
canım kardeşim!…”