Dedikodu
tatlı şey! “ Ben hiç sevmem! “ diyene de inanmayın! Fıkrası bile güzel! Bu
fıkrayı bana kendisi de Elazığ’ lı olan çok sevdiğimiz bir aile dostumuz
gönderdi.
“Elazığ’ da
bir kadın psikoloğa gider.
Psikolog:
Anlat bakalım...Eşini, çocuğunu, aileni, sıkıntılarını...Dinlemek istiyorum
seni.
Elazığlı
kadın bir süre düşündükten sonra cevap verir.
“Yere
giresin yere, sahanda dedikodu lazım he, aha gidim evime!”
"Söz
fıkralardan açılmışken devam edeyim:
"Adamın
biri, otobüs durağında işe gitmek için otobüs beklerken, her sabah yanına bir
adam gelip ona: “ pezevenk! “ diyormuş. Adamcağız, “ deli herhalde!” Deyip,
sabretmeye çalışıyormuş! Bir sabah evden çıkmadan önce, karısına dert yanıp,
olanı biteni anlatmış!
Kadın,
kocasını uğurlarken; “aldırma sen ona kocacığım, herhalde delidir o.” Demiş.
Adamcağız işe gitmiş. Ertesi sabah, aynı adam, yine yanına gelmiş ve ona bu
defa:
“Seni gidi
dedikoducu pezevenk seni! “ demiş!
Kıssadan
hisse; Bazen en yakınınızdakilere bile güvenmeyeceksiniz!
Bu fıkra da;
“ İz’an” dedikçe “uzan” anlayanlara...
“Temel,
ormana gitmiş. Odun yapmak için beğendiği ağaçlara balta vurup kesiyormuş! O
sırada ormanlık alanı gezen, kadınlı erkekli bir grup çevreci bunu görmüşler ve
çok öfkelenmişler!
Temel’in
üstüne yürüyüp, vurmaya başlamışlar! Bir yandan da bağırıyorlarmış:
“Utanmaz
adam, doğanın dengesini bozuyorsun!” Diye.
Temel can
havliyle:
“Uyy
vurmayın daa! Ben yapmadım, ben etmedum! “ diyormuş!
Bunu duyan
çevreciler daha da öfkelenmişler!
“Ulan bir
de inkar mı ediyorsun? Gözümüzle gördük!” Demişler.
Can havliyle
ellerinden kaçan temel, köye gelmiş. Arkadaşı Dursun, onu ağzı burnu kan içinde
görünce sormuş:
“Ula Temel,
ne oldi sağa boyle?”
“Uyy sorma Tursin, ormanda ağaç keseyidim. Bir suri adam kadin bağa saldirdi! “
“Niye ula?”
“Doğan’in
yengesini bozdun! “ deyiler!”
“Ula yaptin
mi?”
_ “Yok
Tursin, Doğan’i da tanımayrum, yengesinu de! İftira ediyiler bağa!”
“Ulan bana
da mı lolo “
“Alavere,
dalavere ile, zengin olan ve malı götüren birini mahkemeye vermiş alacaklıları
ve canı yananlar. Ama avukatı çok başarılı bir avukatmış! Adama demiş ki;
_Hakim sana
ne sorarsa sorsun hep; “ lolo, lolo” diyeceksin!
_ Niye?
_Seni deli
sansın diye! O zaman yakayı kurtarırsın!
_ Peki.
Gerçekten de
avukat, her soruya “lolo, lolo” diye cevap veren adamı, delidir diye kurtarmış!
Ama sonra merak edip sormuş:
_ Bana bak,
artık ceza almayacaksın. Ne kadar götürdün malı?
_ Lo lo, lo
lo, lolo looo! Diye cevap vermiş adam.
Avukatın
kafası atmış tabii!
_ Ulan bana
bak! demiş, herkese lolo, bana da mı lo lo?
Yani demem o
ki; “ Siz siz olun, sırlarınızı bilen biriyle ters düşmeyin!