Bu güzel ülkenin vatandaşları olarak kamu yararına odaklı hizmetlerin ifasını kurumlarımızdan beklemek herkesin hakkıdır.
Ama
günümüzde geneline bakıldığında üzülmemek elde değil.
Keşke
bunları İlimizin Sayın Valisine anlatabilsek; bu mümkün olsaydı bu serzenişlere
gerek kalmayabilirdi.
Demem o
ki, eğer çevremizde bir şeyler ters gidiyor da, bu ters gidişler ülkeye ve ülke
insanına zarar veriyorsa bunlar birileri ilgili masalara taşıyarak hataların ve
sair olumsuzlukların önüne geçmek gerekmez mi...
Sayın
Cumhurbaşkanımızın çok manidar bir sözü vardır. Buna benzer olaylar karşısında
susanları “suskun şeytan “ olarak nitelendirmişti.
Demek ki
doğru düşünen, vatan ve milletini seven insanların anılan, suskunluktan uzak
kalması gerekmez mi...
Esasen
Sayın Valimizin görevlendirdiği, yeter sayıda özel bir ekibi olsa, uygun
görülen zaman aralıklarında rutine dayalı olarak çok özel yöntemlerle
kurumlarımızın takibi yapılsa, muhtemeldir ki, vatandaşın Devlete olan güveni
üzerinde zafiyet oluşturabilecek kişi kurum ve kuruluşlar hakkında alınması
gereken tedbirler alınsa fena mı olur...
Vatandaşı
anlamayan, anlamak istemeyen, liyakat açısından, varsa hizmet kusuru üretenler
engellense her alanda sürdürülebilir kalkınmamız için iyi olmaz mı?
Eğer bu ve
benzeri konularda vatandaş bir şeyle biliyor da, hayati önemi nedeniyle ulu
orta her yerde dillendirilemeyeceğinden; konuyu Sayın Valilerimize,
kaymakamlarımıza taşımak istediğinde görüşme yolları kapalıysa ülkemizi muasır
medeniyetler seviyesine nasıl taşırız...
Bu noktada
şu soruyu herkese sormak gerek;
Bu ülkenin
ve toplumun kalkınmasını istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Şüphesiz, cevabı
“istiyoruz” şeklindedir.
O halde
yukarıdaki düşünce ve fikirlerin ışığında tepeden aşağı doğru herkesin elini
taşın altına koyması gerekmez mi...
Bu
ülkenin, doğru, dürüst, ilkeli, çalışkan, bilgili, disiplinli liyakat esasına bağlı,
vatansever insanlara çok çok ihtiyacı var çok...