Her türlü sorunu öteledik, varsa yoksa referandum..
Gündem referandum..
Ülkenin onca sorunu varken, ekonomi gemisini hızla su alırken, terör belası sürerken referandumun gündemin tek maddesi olarak dayatılması dikkat çekici.
Tarihi tam olarak netleşmedi ama propagandası çoktan başladı.
İktidar devletin tüm olanaklarını Anayasa değişikliği ve denetimsiz başkanlık sistemine ‘evet’ denmesi için kullanıyor..
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, “Kamu olanaklarının siyasi hedeflerle ve ölçüsüz şekilde kullanılması, kamu parasıyla miting yapılması etik ve hukuki değildir. Kamu parasıyla mitinglere son verilmeli” uyarısında bulunsa da referandum tanıtımı olanca hızıyla sürüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, meydanlara çıkmaya hazırlanıyorlar.
Propaganda dönemi resmi olarak başlamadan ‘evet’ ve ‘hayır’ tartışması hızlandı..
Referandumda hayır oyu vereceğini söyleyenler ile hayır demeyi planlayanların sakıncalı ilan edilmeye, düşman gibi gösterilmeye çalışılmaları doğal olarak toplumda huzursuzluk yaratıyor.
‘Hayır’ oyu vereceklerin terör örgütleriyle iş birliği yaptıkları iddiası ise gerçekten kaygı verici..
OHAL sürecinde yapılması zaten düşündürücü olan referandumda ‘hayır’ düşüncesinde olanların HDP ile de bağlarının olduğunun öne sürülmesi, bunun da yetkili isimler tarafından ifade ediliyor olmasa da endişeleri artırıyor.
Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘FETÖ’ de hayır diyor’ şeklindeki sözleri ise seçmeni baskı altına alma olarak yorumlanıyor.
Pekala AKP-MHP ortak yapımı olan Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi için yapılacak referandumda merkez sağın oyu ne olacak ? Merkez sağ olarak bilinen Saadet Partisi)SP)Adalet Partisi(AP) Doğruyol Partisi(DYP) Anavatan Partisi(ANAP)’ın ‘hayır’ oyu vereceği söyleniyor.
DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, referandumda ‘hayır’ oyu vereceklerini duyurdu.
DYP Lideri, referandumda neden ‘hayır’ diyeceklerinin gerekçelerini ise şöyle sıralıyor :
“Merkez Sağ başkanlığı kesinlikle kabul etmiyor. Buna karşı mücadele edecek. Türkiye bir demokrasi kavgası içinde. Yürürlülükteki Anayasa 18 kez değiştirildi. İktidarlar canları istediği zaman, nasıl işlerine gelirse o yönde bir düzenlemeye gidiyorlar. Şimdi de başkanlık Anayasasını getirene kadar darbe anayasası diye bahaneler üretecekler. İki yıl sonra yürürlüğe girecek olan bir anayasa değişikliğini Meclis'te 15 günde aceleyle çıkarmanın ne anlamı var bunu anlamak mümkün değil. Tartışalım, konuşalım ne getirmek istediklerini. Bu 18 maddelik değişiklikle demokrasi artık elden gidiyor. Bir tehlike de şu; kuvvetler ayrılığını tek bir elde tek bir zümrede toplamak en iyi insanı bile yoldan çıkarır. Yani bir felakete gidiyoruz Allah Türkiye'yi korusun”
Kimi çevreler ısrarla tersini savunsa da Antalya merkez sağ oyların çoğunlukla olduğu bir bölge..
İktidar alternatifi olamasalar da DP, DYP, AP ve ANAP Antalya’da belirli bir tabana sahip..
Merkez sağ oylarını yönlendirenler, özellikle yerel seçimlerde Antalya sonuçlarında etkili oldular.
Antalya’da merkez sağ geleneğinin önemli isimlerinin referandum için nabzını tutmaya çalıştım..
‘Aksaçlılar’ olarak bilinen bu kişi ve gruplar, tıpkı DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz gibi düşünüyor ve referanduma’ hayır’ diyeceklerini söylüyor.
Kimileri, bazı çevreler bu partilere ‘tabela partisi’ gözüyle baksa, küçümser bir tavır içine girse de oy potansiyellerini büyük oranda koruyorlar ve tabanlarını da mesajlarını veriyorlar.
Bir gerçeği de gözardı edemeyiz..
Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemini AKP-MHP Meclis’te kabul etse de bu iki partinin tabanlarında da başkanlık sistemine sıcak bakmayan, hayır oyu verecek olanlar var elbette.
Antalya Teşkilatı tersini savunsa da özellikle MHP tabanında Genel Merkeze ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye tepkili olanların ve sandıkta ‘hayır’ diyeceklerinin sayısı bir hayli fazla..