Türkiye’de yaşlı nüfusu 2023’te, yüzde 10.2’ye çıkarken Cumhuriyet tarihinde de rekora gitti ve ilk kez çift haneleri gördü.

Ülkemizde 65 yaş üstü nüfusun, gelecek yıl, 9,5 milyonu aşması bekleniyor.
18 Mart_ 24 Mart arası 'Yaşlılar Haftası' olarak kutlanıyor. Yaşlılar Haftası etkinlikleriyle birlikte, onların daha sağlıklı ve yaşama daha bağlı olabilmeleri için, ev ziyaretleri yapılmalı, yürüyüş ve spor etkinlikleri arttırılmalı, yeni şeyler öğrenmeye teşvik edilmeleri sağlanmalıdır. Gerontologlar yaşlılıkta aktif olmanın, zihni ve bedeni genç tutacağını söylerken haklılar. Bu konuda yüzyıllar öncesinden bize seslenen Epiktetos’ta aynı fikirdeymiş. Diyor ki:

'Yaşlılıkta dinç kalmanın en iyi yolu, zihnen genç kalabilmektir. Bu da kitabı ve fikri çalışmayı devam ettirmekle olanaklıdır.'

Antalya’mızda da bulunan 'Aktif Yaşlı Merkezleri' ve 'Tazelenme Üniversitesi' gibi kurumlar, yaşlıları hem kendi yaşıtlarıyla buluşturup, sosyalleştirirken, hem de yeni şeyler öğrenmeyi, spor yapmayı ve sağlıklı beslenme yollarını da gösteriyor!

Ömür uzadıkça, yaşlılık tanımı da değişiyor. Bu konuda Victor Hugo:

'Kırk yaş, gençliğin yaşlılığı, elli yaş, yaşlılığın gençliğidir' diyor.

Bence günümüzde bu yaş aralığı daha da arttı. Yaşlıları en çok zorlayan, teknolojideki hızlı değişim ve internet bağlantılarıyla hızlanan işlemlere karşı duyulan çekingenlik ve korkudur. İnsanlar çünkü, bilmedikleri, beceremedikleri şeylerden korkar ve kaçınır. Dijital çağın gerektirdiği işlemlerde, gençlere muhtaç olan yaşlıların, bu durumdan rahatsızlık duydukları da her fırsatta dile getiriliyor.

Yaşlılara uygun kent düzenlemeleri, onların yaşamını kolaylaştıracak ev ve sosyal alan düzenlemeleri de önemlidir. Günümüz yaşlıları için, sakin ve huzurlu kentler, yaşam alanları, kolaylaştırılacak yaşam şartları, onların kimseye muhtaç olmadan, kendi kendilerine yetecek becerileri kazanmaları açısından önemlidir. Ama en önemlisi ise; bu gün sağlık personeli olarak hastanelerde görev alan “Gerontologların”, artık yaşlı bakımevlerinde de görev almalarıdır. Buralarda çok sayıda gerontolog olması demek; yaşlılar için en uygun etkinliklerin, onları mutlu edip, hayata bağlayacak programların olması demektir. Yaşlıların kendilerini, bu kurumlarda, mutsuz ve yalnız hissetmelerini önleyecek en önemli çözüm, çok sayıda gerontoloğun, buralarda görevlendirilmesidir.

Eğer, yaşlılara yaşama sevincini verecek gerontologlar olmazsa;

'Yaşlı bir gün; 'Mücadele etmek neye yarar?' diye düşünür, başka bir gün; 'Evden çıkmak neye yarar?' der, sonra; 'Odadan çıkmak neye yarar?' ve sonunda; 'Yaşamak neye yarar?' diyerek yaşama veda eder' Ddyor Andre Mauroisvan. Haksız da değil. Bir gün hepimiz yaşlanacağız. Bize yaşamdan zevk aldıracak, aktiviteler ve sebepler gerekecek. İşte bize bunları gerontologlar verecek. Içimizdeki ruhu gençleştirecek ve yaşama sevincini yeniden kazandıracak olanlar da, inanın bana onlardır. İnsan ömrü uzadıkça, geleceğin en önemli mesleği, bence, yaşlılarla uğraşan gerontologlar olacak. Nice “Yaşlılar Haftası”na ulaşmak dileğiyle…