İçinde Türk ibaresi geçen hiçbir şeye tahammül kalmadı, başta Atatürk olmak üzere. Ata’nın portresi, heykelleri, büstü kenara, köşeye saklanmaya, Atatürk meydanları yalnızlaştırılmaya çalışıldı…

Türk ibaresi geçen marşlar, Andımız, Gençliğe Hitabe, Ata’ya Cevap vs de tehdit altında adeta…

Törenlerde okunmaması için yönetmelik değişikliği de yapıldı, okullardan kaldırılması için girişim de…

Yetmedi ama…

Paramızın simgesi bile çıpa yapılarak, Türk Lirası kullanımı kaldırılmaya başlandı. Kullananlara da uyarılar yağıyormuş, üst mercilerden…

Neyse hepsi bilinçli tabii bunların…

Dilimizin yabancılaştırılması, yabancı kelime istilasıyla zenginliğimizin kaybedilmek istenmesi boşuna değil…

Çünkü dil, bir milletin öz kimliğidir, benliğidir. Dilinizi kaybederseniz, kimliğini kaybedersiniz. Kimliğinizi kaybederseniz de tarih sahnesinden silinirsiniz, yok olursunuz…

Dilinize sahip çıkarsanız ancak o zaman benliğinizi, kimliğinizi korur, yaşatabilirsiniz…

O nedenle Türk dilinin, dil birliğinin korunması çok önemli…

Prof. Oktay Sinanoğlu, ne diyor, “Türkçe giderse, Türkiye gider”…

Türkçe’nin resmi dil olarak, Anayasa’da koruma altına alınması boşa değildir…

Tabii hiç şüphesi dile yönelik saldırılar ve anadilde eğitim hakkı vs gibi çabalar da…

O yüzden ülkemizin milli birliği ve bütünlüğüne yönelik saldırılar karşısında tüm vatanseverlerin birleşmesi gerekir…

Ufak tefek ayrılıkları bir kenara bırakarak bütünlüğümüze, bütünlüğümüzün korunması için de dilimize, bayrağımıza sahip çıkmalıyız…

Sinanoğlu’nun da dediği gibi “….Türkiye’nin kurtuluşu, Türkçe'nin kurtuluşuna bağlıdır. Türkçe giderse, ne Türkiye kalır, ne Türk dünyası, ne de Türk (yâni Türk kültürüne mensup olanlar)

….Türkçe olmadan Türk Kültürü olmaz,

Türk kültürü olmadan Türk Kimliği bulunmaz,

Kimliksizin öz güveni, özüne itibarı yoktur,

Özüne itibarı olmayanın haysiyeti olur mu?

Türk dediğin haysiyetsiz yaşamaz.”…

Evet, aslında fazla söze gerek yok. Eğer Türkiye’yi korumaya çalışıyorsak dilimize, Türkçe’ye sahip çıkacağız. Tarih sahnesinden yok olmamak istiyorsak zihinlerimizi kölelikten kurtaracağız…

Çünkü en tehlike olan sömürgeciliktir, zihinlerin köleleştirilmesi…

Yarın kutlayacağımız Dil Bayramımız öncesinde, zihinlerimizin köleleştirilmesine izin vermeyelim, dilimize, kültürümüze, tarihimize, bayrağımıza, marşımıza sahip çıkalım diyorum…

Eğer vatanseversek gerçekten, eğer gerçekten “Tek dil, tek bayrak, tek millet” diyorsak sahip çıkmalıyız…

Yoksa tam da emperyalistlerin istediği gibi etnik, dinsel temelli ayrılıkları öne çıkartırsak parçalanır, dağılır, yok olur gideriz…

Örnekleri ortada…

Gelin biz Ata’ya verdiğimiz sözü tutalım ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatalım…