Sayın belediye başkanlarımız hepimizce bilindiği gibi, son yıllarda dünyanın ısınmasına bağlı

Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yer yüzünde su kaynaklarımız hızla azalmakta, kurumaya doğru yüz tutmaktadır.

Diğer taraftan düzensiz ve kontrolsüz göçler sonucu, kırsaldan kentlerimize akın eden insan topluluklarının yanı sıra 20 milyonu bulan sığınmacıların ihtiyaçları da dikkate alındığında mevcut su kaynaklarının alarm verme noktasında canlıların can çekiştiği bir döneme doğru süreç devam etmektedir.

Maruz kaldığımız çarpık şehirleşme sonucunda şehirlerimiz beton yığınlarının arasında sıkışarak zoraki yaşam savaşı verme noktasında bulunmaktadır.

Belediyelerimizin önemli konuları arasında yeşil doku ve kent peyzajı gibi oksijen üreten kaynaklara odaklı sorunları olduğunu da bilmekteyiz. Kentlerimizin yatay istikamette beton ve asfalttan

İbaret yollarıyla dikeyde binalar boyutunda beton yığınlarının olduğu dikkate alındığında cadde ve sokaklarımızın yeşillendirmeye ne denli ihtiyaç olduğu çok açıktır.

Bu bakımdan içinde bulunduğumuz zamanda kentlerimizde bir yeşil kuşak projesi hazırlanarak yaşama geçirilmesi çok önemsenmelidir. Hal böyle olunca su çok önemlidir elbet. Bu bakımdan gerek mevcut binaların çatılarında ve site bahçelerinde, ayrıca yeni kurulacak mahallelerde mutlaka yağmur suyu toplama mecraları hazırlanarak özel tesisler planlanmalıdır.

Bilhassa yeni kentleşerek beldelerde yağmur suyu toplama sistemini planlamayan sitelere ve binalara imar planlarında bunu belirtmeyen kişi, kurum, kuruluş ve şirket yapılarına inşaat izni verilmemelidir.

Yağmur suyu toplama depo ve havuzlarının kapasiteleri de o yerdeki su ihtiyacı dikkate alınarak planlanmalıdır.

Bu konu, daha fazla gecikilmeden, tercihen 2024 yılı içinde Antalya’da ve ilçelerimizde mutlaka uygulamaya alınmalıdır. Bir konuda kurumlar arasında planlar yapılıp programlar hazırlanarak halkın da içinde olacağı paneller konferanslar düzenlenmelidir.