ABD TÜRKİYE'NİN MÜTTEFİĞİ Mİ, CAN DÜŞMANI MI? SORUNUN CEVABINI SİZ VERİN!
1992'de ABD Uçak Gemisi Saratoga Türk Savaş gemisine iki adet Sea Sparrow füzesi fırlatmış , bu olayda 5 askerimiz şehit olmuş 22 askerimizde yaralanmıştı...
4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak'ta 11 Türk askeri ve onların Türkmen rehberleri, kılavuzları Amerikan askerleri tarafından başlarına çuval geçilerek gözaltına alındılar ve 60 saat boyunca sorguya çekildiler...
Ekim 2023'te de PKK terör örgütüne darbe indirmek için kullanılan Türk silahlı kuvvetlerine ait bir insansız savaş uçağı Suriye'de uçarken Amerikaya ait F16 savaş uçağından atılan füzeyle düşürüldü...
ANKARA'DA YARGIÇLAR VAR MI, YOK MU?
Prusya Kralı gözüne kestirdiği, çok beğendiği bir gayrimenkulü satın almayı çok istemiş ancak taşınmazın sahibi satmak isteyince emeline ulaşamamıştı...Bu hikayeyi hukuk fakülteleri derslerinde anlatırlar...Hikayeyi "Berlin'de Yargıçlar var! Almanya bir hukuk devletidir" olarak özetleyebiliriz...Kral ve vatandaş kanunlar karşısında bu ülkede eşitti!
7 Ağustos 2003 yılında The Washington Post gazetesinde 2005-2009 döneminin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice "22 ülkeden oluşan ve toplamda 300 milyonluk bir nüfusa sahip olan Orta Doğu, 40 milyon nüfuslu İspanya'dan daha düşük bir yıllık toplam gelir üretebilmektedir "diye yazmıştı...
Kısaca "Hukuk devleti" özelliği taşımayan, demokrasi, ifade özgürlüğü olmayan ülkeler zenginleşemiyordu! Rice bunu ima ediyordu!
21. yüzyıl Türkiye'sinde bazı kişiler "Doktor dövme özgürlüğüne kavuştuk" diyerek bununla gurur duyuyor! "AKP bize doktor dövme özgürlüğü verdi" diye övünenler var! Oysa, "laik, hukuk devleti kurmalıydık, işlerini yapmaya çalışan doktorların dayak yemeyeceği bir cumhuriyet kurmalıydık..."
"Ankara'da yargıçlar var" denebilmeliydi...
Yaşar Kemal'in eseri "İnce Memed"in uyarlamasına Peter Ustinov kendi yorumunu (ironik, alaycı, hiciv tonlu, taşlama) getirmişti...O filmin bile Türkiye'de çekilmesini faşist generaller yasakladı...Ekim ve Kasım 1982'de bu film Yugoslavya'da çekildi...Çünkü edebiyatçıların, gazetecilerin özgürce yazamadığı bir cumhuriyet kurduk...Ülke her dönemde açıkhava cezaeviydi...Düşüncelerini ilan ettikleri için Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Aziz Nesin, Orhan Kemal gibi binlerce aydını zindanlara attık...Düşünceleri suç olarak tanımlanarak Sabahattin Ali öldürüldü (1948)
ŞEYTAN TAŞLAMA GELİRİ PRENSLERİN CEBİNE GİDİYOR!
Abdullah bin Abdulaziz Al Saud (1924-2015) gibi Suudi Prenslerin Sevda Tepesi (satış 1982 ya da 1984; bedel: 27 milyon Amerikan doları) gibi taşınmazları satın alabilmeleri için Suudi Arabistan'a giden Hacıların bolca taş satın alması gerekiyor...Kolay mı 8000'den fazla Suudi Prens'e milyarlarca Amerikan doları lazım! Bir torba taş 5 dolar ancak taşlanacak üç ayrı şeytan var: elde edilecek 15 dolarla 8000 Prensin cebi dolar mı? Cebi dolsa gözleri doyar mı?
Suudi Kralı Abdulaziz bin Abdul Rahman Al Saud'un (1875-1953) oğullarından devam eden soyunun 8000+ kişiye ulaştığı biliniyor...
Suudi Kralı Abdulaziz bin Abdul Rahman Al Saud ABD Başkanı Franklin Delano Roosevelt'ten 14 Şubat 1945'te ailesinin ve soyunun Amerikan ordusunca korunacağına dair güvence almış ve karşılığında petrol kuyuları kuruyana kadar ABD'nin petrol ihtiyacını Suudi Arabistan'ın karşılayacağının güvencesini vermişti...
ALEVİLER, ATATÜRKÇÜLER, LAİKLER VE KÜRTLER AZINLIK HALİNE GETİRİLMEK İSTENİYOR!
AKP hükümeti sınırlardaki mayınları temizleme politikası izledi; 2011'den itibaren Türkiye'de her saniye ısrarla, inatla, kararlılıkla demografi değiştiriliyor ; Alevilerin, Atatürkçülerin, laiklerin, Kürtlerin Türkiye'de küçük bir azınlık haline gelmesi için çok çaba harcanıyor, Afganistan'dan, Ukrayna'dan, Rusya'dan, Suriye'den, Pakistan'dan, Fas'tan, zengin Arap ülkelerinden ( Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan) ve başka onlarca ülkeden gelen on milyonlarca insanın bir bölümüne vatandaşlık hakkı satıldığı bir gerçek! Bunlar arasında ülkelerinde kanun ya da asker kaçağı olanlar büyük çoğunluğu oluşturuyor...
ABD SINIRLARINI ÇOK YAKINDA GÜNDE 10.000 YASADIŞI SIĞINMACI AŞMAYA BAŞLAYACAK İDDİASI DEMOKRAT PARTİLİ BAŞKAN BIDEN'A SEÇİM KAYBETTİRECEĞE BENZİYOR! TÜRKİYE'DEKİ YAKLAŞIK 5 MİLYON SURİYELİ DE SAATLİ BOMBADAN FARKSIZ!
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ Nisan 2023'te şu açıklamayı yapmıştı:
"Türkiye’de 13 milyon, İstanbul’da ise 4 milyon sığınmacı yaşıyor. Sadece Suriyeli sığınmacıların Türk halkına maliyeti 151 milyar dolar. Kişi başına 1700 dolar düşüyor. Sığınmacılar vatanlarına dönünce kiralar, gıda maddelerini fiyatları, enflasyon düşecek. Türklere 2 milyon iş alanı açıklacak. Yılda 11 milyar dolar cebimizde kalacak. Kendi ülkemizde mülteci olmayacağız."
BU GİDİŞLE HAMAS TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELERİ VE FİLİSTİNLİLER DE TÜRKİYE'YE AKIN AKIN GÖÇ EDECEK!
7 Ekim Cumartesi sabahı İsrail'in September 11 attacks ve Pearl Harbor'u yaşandı...Suudi Arabistan'la İsrail arasında normalleşme anlaşması ufukta belirmişken İran'ın bu saldırıyı tezgahladığı anlaşılıyor...7 Ekimde fena halde gafil avlanan İsrail'de fazla özgüven duygusu vardı; bu fazla özgüven duygusu belli ki güvenlik zaafiyetine de neden olmuş olabilir! Bu yaralar sarılacak elbette, ancak ölen , öldürülen, insanların yakınları için bu yara hep taze olacak ve geride kalan insanların bu korkunç yaraları sürekli olarak kanamaya devam edecek...Tecavüze uğrayan, işkence gören, rehin alınan, esir düşen insanlar ise hayat boyu bu travmayla, kabusla yaşayacak... Hamas terör örgütünün IŞİD'vari bir eylemle 7 Ekim 2023'te Yahudilerin ibadet gününde İsrail'e saldırmasıyla Netanyahu taraftarları ve Netanyahu muhalifleri olarak ikiye bölünen İsrail halkının hükümetin etrafında kenetlenmesine yol açtı...Netanyahu hükümeti hükümetin yargı kurumları tarafından denetlenmesini kısıtlayan yasaları İsrail Millet Meclisi'ne onaylatmıştı...Yargı bağımsızlığı elden gidiyor endişelerine sahip İsraillerin sayısı % 50'ye yakındı...
7 Ekim'deki saldırı ve sonrasında 1000'den fazla Yahudi hayatını kaybetti...9 Ekimde Netanyahu İsrail'e sızmış tüm Hamas militanlarını henüz ele geçiremediklerini itiraf etti...
Altı Gün Savaşı'nda (1967) 983 İsrail vatandaşı hayatını kaybetmişti, Yom Kippur Savaşı'nda (1973) 2800 İsrail vatandaşı hayatını kaybetmişti, Black Saturday;7 Ekim 2023 (October 7, 2023) saldırısına İsrail'in cevabı beklendiği gibi oldu...Netanyahu Gazze kıyı şeridine sığınmış 2 milyon Filistinliyi bu bölgeden tahliye etmek, onları başka ülkelere göç etmeye zorlamak istiyor...Bunun için de Netanyahu Orta Doğu tarihinin en büyük bombardımanını Gazze'ye yönelik olarak 9 Ekim'de başlattı...
PAKİSTAN 4,4 MİLYON AFGANLIDAN KURTULMAK İSTİYOR!
Pakistan İçişleri Bakanı Sarfraz Bugti ise Pakistan'da 2023'te gerçekleşen 24 intihar saldırısından 14'ünün Afgan vatandaşları tarafından gerçekleştirildiğini, Pakistan'daki 4,4 milyon Afgan mültecinin zaten korkunç bir ekonomik krizin girdabında olan 232 milyon nüfuslu Pakistan'a çok büyük bir ekonomik yük olduğunu söyleyerek, ülkesindeki Afganları Türkiye'ye postalamak istiyor...
7 MİLYON NÜFUSLU LÜBNAN NÜFUSUNUN 2 MİLYONDAN FAZLASI FİLİSTİNLİ VE SURİYELİ !
Yaklaşık 5,6 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya olduğu, vatandaşların bankalardaki paralarını çekemediği Lübnan'ın resmi olmayan verilere göre nüfusu Suriye ve Filistinli mültecilerle birlikte yaklaşık 7 milyon. Lübnan özellikle 2019'dan bu yana her geçen gün kötüleşen ekonomik krizle mücadele ediyor.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) Mart 2016'da yayımladığı rakamlara göre, Lübnan'da 459 bin 292 Filistinli mülteci yaşıyor. Lübnan İçişleri Bakanlığı ve belediyeler tarafından Aralık 2016'da açıklanan rakamlara göre ise Lübnan'da 592 bin 711 kayıtlı Filistinli mülteci yaşıyor. Lübnan'da yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli sığınmacı var...
1975-1990 arasında 200.000'den fazla kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan Lübnan iç savaşındaki terör saldırılarından birinde (23 Ekim 1983'te) Lübnan Beyrut'ta Hizbullah / İslami Cihad terör örgütü 241 Amerikalı ve 58 Fransız askerinin ölümüyle sonuçlanan bir terör saldırısı düzenlemişti...
Bu yazının kıssadan hissesi: Orta Doğu bir kan gölüdür ve kan gölü olmaya devam edecektir!