Bilim
okuduğunu, olayları ve olanları anlayacak kişiyi, 15 yaş üstü kişiler olarak
tanımlar, düşünür. 18 yaşı ise, karar verme sürecine gelmiş kişiler olarak
düşünür, anlar ve not eder.
Resmi
kayıtlara göre, 2020 yılında 15-19 Yaş arası 6 milyon 230 bin 114 kişi var ve
bu da ülke nüfusunun yüzde 7,45'ini oluşturuyor.
Bu sayının
büyük çoğunluğu ya lise ya da üniversite ilk yıl sıralarında öğrenci
durumundalar.
Yine aynı
kaynağa göre, 20-24 Yaş arası 6 milyon 663 bin 636 kişi var, bu da genel ülke
nüfusunun yüzde 7,97'sini buluyor.
Okul,
askerlik bitmiş, yaşama atılmak için açık kapı bekleyen 25-29 yaş arası ise, 6
milyon 370 bin 954 kişi. Bu da nüfusun yüzde 7,62'si.
Türkiye
nüfusu, 2020 yılı toplamı 83 milyon 614 bin362 kişi. Bunun yüzde 50,13 (41.915.985) erkek ve yüzde 49,87
(41.698.377)'si de kadın. Şimdi anladınız mı, Duygu Asena'nın neden yıllardır,
"Kadının Adı yok" dediğini.
Şaka bir
yana, TÜİK'in Haziran 2020 verilerine göre, Türkiye'de erkekler arasında
istihdam oranı yüzde 58,9 iken kadınlarda aynı oran yalnızca yüzde 26,3; Yine güncel verilere göre, kadınlar
arasındaki işsizlik oranı yüzde 14,5 iken erkeklerde bu oran yüzde 12,9.
TÜİK'in
verilerine göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı
2020 yılında bir önceki yıla göre 408 bin kişi azalarak 4 milyon 61 bin kişi
olmuş.
İşsizlik
oranında ki bu 0,5 puanlık azalış ile yüzde 13,2 seviyesinde gerçekleşmiş.
Tarım dışı işsizlik oranı ise 0,7 puanlık azalış ile yüzde 15,3 olmuş.
İstihdam
edilenlerin sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 268 bin kişi
azalarak 26 milyon 812 bin kişi, istihdam oranı ise 2,9 puanlık azalış ile
yüzde 42,8 olmuş.
İşe
yerleşen, iş bulan sayısı azalıyor ama işsizlik/işsiz oranı da azalıyor. Acayip
bir bilmece.
Bu
rakamlar, sayılar kafa karıştırabilir.
Ama
zihinler Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi
Palandöken'in şu acı feryatları ile belki açılır:
"Bir
yılı aşkın süredir Kovid-19'un getirdiği zorluklara göğüs geren esnaf ve sanatkârlar
bayrama son iki gün kala açılmalı. Vatandaşlarımız çocuklarına bayramlık almak
için internet alışverişine mecbur bırakılarak fahiş fiyatlarla karşılaşıyorlar.
Oysa mahalle aralarında faaliyet gösteren konfeksiyoncu, ayakkabıcı, çantacı
gibi küçük esnafımız ile berber ve kuaför esnafımıza bayram öncesi iki günlük
açılma imkânı sağlanırsa esnafımızın ve bayram alışverişi yapılan çocukların
yüzü güler. İnternet firmalarıyla rekabet etme gücü olmayan küçük esnafımıza
yapılacak bu jest sayesinde bayram öncesi siftah yapılmış olur. Esnafımız en
azından bayramda çocuklarına cep harçlığı verebilir."
Esnafın
bağlı olduğu üst birlik TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu zulada beklerken,
Bendevi Palandöken'i "kamikaze pilotu" yapmışlar ve açıklamayı ona
yaptırıyorlar.
En azından
bu bilgi veriler ışığında durum ne?
Nüfusun
yüzde 21'ine yakını genç ve iş bekliyor. Ne garip ise, Ülkedeki işsizlik oranı
bile bu gençler kadar yok. Varın gerisini siz anlayın.
Bendevi
Palandöken utangaç utangaç söyleniyor, esnaf kepenk açamıyor, siftah yapamıyor,
geliri yok diye.
Olsun,
açmasa da, müşterisi olmasa da, dükkânı var diye işsiz değil TÜİK kayıtlarında.
Kendini asan, yakan, intihar edenler mi? Onlara bakmayın, Tevekkül (her şeyi
Tanrı’ya, yazgıya bırakma, yazgıya boyun eğme, her şeyi Tanrı’dan bekleme.)!
Bakın
esnafın patronu ne diyor:
"İnternet
firmaları ile rekabet etme gücü olmayan küçük esnafımızdan" söz ediyor.
Tarımı da,
şu marketler zincirine ve ithalatçı firmalara kurban ettiler. Tüketici bundan
yararlanacak sanıldı ise, yazın göbeğinde sebze ve meyve fiyatları ortada.
Her şey
eleştirilecek boyutta ve haklı.
Ama sorun
eleştirmek değil. Sorun çözüm üretmek.
Bu bir
genel Ülke Kalkınma Planlaması" gerektiren iş olmalıdır.
Genel
iktidarın, PTT ile domates biber satması, vekillerinin soğan dağıtması ile
olmaz bu iş.
Yerel
yönetimlerin de öyle, çiftçilik yapıyormuş pozları ile olmadığı ve olmayacağı
gibi.
Ülke
yönetmek ciddi bir iştir.
Bu da
günümüzde DEMOKRASİ denilen orta oyununa göre ve SEÇİM ile belirlenmektedir.
Sorun Demokraside ve seçimlerde değil, SORUN SİZ, SEÇMELERDE!
Siz,
aklınızı başınıza almadığınız, işin erbabına, işi bilene süreci teslim etmeyip
de "adamımı, olmazsa madamımı" seçerim fantazileri ile sanal
ortamlarda poz vermeyi sürdüğünüz sürece, bu enseniz daha çok kızaracak
demektir.
Ülke
yönetmek de, seçimler de çok önemlidir.
İşi
yapacağı değil de, işinizi yapacağı, SİYASİ olarak da, YÖNETİCİ olarak da
seçtiğiniz sürece bu işler düzelmez. Hep birlikte ağlar durursunuz.
Ben, neden
mi ağlamıyorum?
Gözlerimde
yaş mı bıraktınız, ağlaya ağlaya! O yüzden ben Padişahın "durun "
dediği, gülme modundayım da!