CHP’li İbrahim Uysal, ülkede
ciddi anlamda bir kriz olduğunu ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu krizi
gölgelediğini belirterek, “Şuanda kriz bir şekilde perdeleniyor ve top adeta
taca atılıyor” dedi.
10’ncu
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan ve
2007 genel seçimlerinde CHP’den milletvekili aday adayı olan İbrahim Uysal,
önümüzdeki dönemde ülkenin yaşayacağı süreçle ilgili görüşlerini açıkladı. Önümüzde
bir algılanan bir de yürüyen bir süreç olduğunu kaydeden Uysal, “Herkes
parlamenter sistemin yürüdüğü algısıyla bütün ilişkilerini ve stratejisini buna
göre belirliyor. Oysa şuanda yürüyen süreçte, hem 7 Haziran hem de 16 Nisan’dan
bu yana Cumhurbaşkanı ne istediğini biliyor. Ama önümüzdeki dönemde sivil
toplumun ön plana geçeceği bir süreç yaşanacak. Örneğin Antalya düzeyinde bir
takım il ve ilçe dernekleri, siyasi partilerden daha önemli bir konumda olacak.
Çünkü siyasi partilerin artık bir omurgaları olacak. Yani siyasi partinin bir
seçimi olacak ve bir kişiye angaje olacak. Başkan adayı kimse ona angaje olacak.
Oysa siyasi partilerin altında bunlardan daha bağımsız hareket edebilen, esnek
olan bu dernekler, kuruluşlar ve sivil otoriteler var. Bunların pazarlık yapma
kabiliyetleri de daha rahattır. Yeni süreçte de bakanları direkt Cumhurbaşkanı
atayacağı için seçilecek olan başkan bu süreçleri en küçük mecralara kadar
kiminle ilişki kuracaksa buna göre planlayacaktır. Cumhurbaşkanının da bu kadar
rahatlığının nedeni budur” dedi.
SIKINTILI BİR SÜREÇ BİZİ
BEKLİYOR
Ülkeyi
önümüzdeki dönemde sıkıntı bir sürecin de beklediğini kaydeden Uysal, ”Önümüzde
kriz yaşanacak ama bu bir ekonomik bir kriz değil. Artık toplumda kitlelerini
arasındaki ayrışma hat safhada. Geçinemeyen büyük bir kesim var, icralık ve
sıkıntılı büyük bir kesim var. Bunlar sorumluluğun farkında değil. Buna bütün
siyasi partilerde sağ olsunlar destek veriyor.
Şuanda Antalya’da 10 oteli olan grubun 2 tane oteli yılbaşına kadar açık
ve yılbaşında bu oteller de kapanacak. Antalya’dan Tekirova’ya kadar bakın
ancak 5 tane büyük otelin açık olduğunu göreceksiniz. Kemer’in içine bakın
şehir otellerinin bile açık olmadığını göreceksiniz. Dolayısıyla bunlar ülkeye
işsizlik ve kişilerin borcu olarak yansıyacak. Bu sıkıntılar ötelene ötelene
seçime kadar böyle gidecek” diye konuştu.
CEREMESİNİ HALK ÇEKİYOR
Cumhurbaşkanlığı
seçiminin 2019 yılından daha erkene alınacağını da iddia eden Uysal, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Şuanda bir çok büyük şirketlerin yapılanmış borçlarının tahsilatı
var. O borçların yapılandırma gereği bu aralar ödenmesi gerekecek. Ama bakın
‘bunun sürece nasıl yayabiliriz’ diye mahalle bir politika izleniyor. İşte
bunun ceremesini biz çekiyoruz yine. Dolayısıyla kriz var ama Cumhurbaşkanı’nın
ve AKP’nin en büyük özelliği; kısa vadede kriz yönetimini sürdürebilecek
argümanlara sahip olması ve krizi gölgeleyebilmesidir. Yani şuanda kriz
perdeleniyor ve top adeta taca atılıyor. Ben Cumhurbaşkanlığı seçiminin de 2019
olacağını düşünmüyorum. Çünkü daha erken bir sürece alınmak durumunda. Son bir
eldeki devletin maddi imkanları da transfer edilerek süreç yönetilecek. Dolayısıyla 2019’a kadar seçim için
beklenemez. “ Kubilay ELDEMİRCİ