Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zeynep Burcu Uğur, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yaşam memnuniyeti araştırmasının 2003 ve 2017 yılları arasındaki verilerini kullanılarak yaptığı çalışmada, hane halkının geliriyle mutluluk arasında önemli bir ilişki olduğunu gördü.

Buna göre Türkiye’de yüksek gelir grubunun yüzde 56’sı kendisini mutlu olarak tanımlıyor. Bu oran orta gelir grubunda yüzde 51 iken düşük gelir grubunda ise yüzde 49. Kendisini mutsuz olarak tanımlayanlar ise yüzde 12 ile düşük gelir grubunda daha fazla. Orta gelir grubundakilerin ise yüzde 7’si kendisini mutsuz olarak tanımlıyor, yüksek gelir grubunda ise bu oran sadece yüzde 4.

Her gelir seviyesinde mutluluk para ile artıyor. Paranın mutluluğa katkı sağladığını gösteren akademik çalışmalar son dönemde artmış durumda. Para denildiği zaman genelde lüks geziler, pahalı akşam yemekleri ya da sağladığı diğer zenginlikler geliyor akla…

Ancak Harvard Business School’un organizasyonel davranış araştırmaları biriminden Doçent Jachimowicz’in farklı üniversitelerden bilim insanlarıyla yaptığı araştırma, paranın stresi azalttığını, daha çok paranın karşılaşılan olumsuz durumlarla daha kolay başa çıkma yetisi verdiğini ve gelir seviyesi yüksek insanların hayattan daha çok keyif aldığını ortaya koydu.

Zeynep Burcu Uğur’un Türkiye’ye ilgili yaptığı araştırmaya geri dönersek…Bu araştırmada ortaya çıkan bir diğer ilginç sonuç da şu: Katılımcıların yüzde 50’si, diğer insanların maddi durumlarıyla ilgili ne düşündüğünü önemsiyor. Bu yüzden de zengin bir şehirde yaşayıp gelir seviyeniz düşükse bu mutsuzluğunuzun katlanmasına yol açıyor. Ancak başka insanlardan daha zengin olduğunuzu düşünüyorsanız bu mutluluğunuzun artmasını sağlıyor.

Araştırmanın kapsamında yer alan son yıl 2017. Ancak 2017’den beri Türkiye’de yaşanan iki kur krizinin de etkisiyle enflasyon daha çok arttı, geçim sıkıntısı şiddetini artırdı. Bu da Türkiye’de genel olarak mutsuzluğun ve umutsuzluğun yaygınlaşmasına neden oldu.

Uğur, her ne kadar son beş yılın verilerini ele almasa da yaptığı araştırmanın Türkiye’nin bugününe de ışık tutabileceğini düşünüyor. Çünkü araştırma sonuçlarına göre önümüzdeki dönemde gelirinizin azalacağını düşünmek bile daha mutsuz olmanıza yol açıyor.

Eşitsizliğin olduğu ve orta gelir grubunun daraldığı toplumlarda varlıklı insanlar da “Varlığımı nasıl koruyacağım?” endişesine kapıldığı için hayattan çok fazla keyif alamıyor.

Uğur, son olarak paranın nihai hedef olarak seçilmemesi gerektiğini, böyle bir durumda paraya ulaşıldığı takdirde mutsuzluğun gelebileceğinin altını çiziyor:

“Para gereksiz demiyoruz, gerekli; ancak ona atfedildiği kadar da değerli bir şey değil. Çok büyük oranda insanların bakış açısı mutluluklarını etkiliyor. Hayata daha olumlu bakan insanlar daha mutlu, gelir seviyesi düşük olsa dahi...”

Uğur’a göre karamsar insanların ekonomik şartlar düzelse bile hayata olumsuz yaklaşması öngörülebilir, gerçekçi bir insanın ise yaşadığı ülkenin ekonomik durumunun farkında olduğu için mutsuz olmasına hak verilebilir.