Ordumuz, Suriye’de savaşıyor.

Savaşın kazanılması, güney sınırlarımızın güvence altına alınması, yabancı güçlerin Suriye’den atılması, Arap Topraklarının başka unsurlar ve devletler tarafından işgalinin önlenmesi gerekiyor.

Her kara savaşında, hiç görünmese de bir de deniz gücümüzün etkinliğinin caydırıcı güç olduğunu biliyor musunuz?

Daha da önemlisi, üzerinde yaşadığımız 780 bin kilometre karelik toprağımızın, vatanımızın yanında ayrıca bunun yarısı kadar da Mavi Vatanımız olduğunu biliyor musunuz?

Mavi vatan; vatanımızın denizlerinin altında kalan kısmı demektir.

Kırmızı Kedi Yayınevinden çıkan “Mavi Vatan Yazıları” da bize denizlerde güçlü olmayan ülkenin karada güçlü olamayacağını anlatan bir bilgi birikiminin adıdır.

Prof.Dr. Bilsay Kuruç’un önsözüyle yayınlanan kitabı okudukça dünyaya bilim gözüyle bakmak gerektiğini bir kez daha düşünüyorsunuz.

“TSK ve özellikle de Deniz Kuvvetlerini hedef alan kumpas davaları mı merak ediyorsunuz?

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki gelişmeleri mi?

İstanbul’un eski vapurlarını, deniz kültürünü ve gemilere verilen isimlerin anlamını mı?

Çin deniz gücünün önlenemez yükselişini mi?

ABD donanmasının güç kaybını mı?

Denizler altında nükleer mücadeleyi mi?

Lozan ve Montrö kardeşliğini mi?

Denizlerimiz ve çevre sorununu mu?

Türkiye’nin Deniz İpek Yolu’ndaki konumunu mu?

FETÖ darbe teşebbüsünün dış güvenlik sonuçlarını mı?

Hepsini bu kitapta bulacaksınız.

E.Tümamiral Cem Gürdeniz, “Toprak Gemi Anadolu’nun deniz kültürünü çok çeşitli boyutlarıyla incelediği Mavi Vatan Yazıları’nda bir kez daha “Türkiye Denizcileşmelidir!” diyor ve bunun yolunu gösteriyor. Gürdeniz, bir amiral ve aydın olarak emperyalizmin karşısında, gerçeklerv e Türkiye Cumhuriyet’nin kurucu değerleriyle vakarlı bir duruş sergiliyor.”(*)

“Eğer Türk toplumunun 21. Yüzyıla girebilmesi için bir düşünce seferberliği, daha doğrusu koşusu başlayacaksa belli ki Amiral Cem Gürdeniz en öndekiler arasında olacaktır. Nefesi buna yeterlidir ve kendi enerjisini üretecek bilinç, birikim ve hedef anlayışı ile durmaksızın koşacağı anlaşılıyor.”(*)

Bu kitapta özellikle Büyük Ortadoğu Projesi olarak ABD tarafından önümüze konulmuş bulunan ve yirmi iki devletin sınırlarını değiştireceği savlanan stratejik saldırının önlenmesinin çözümlerini de bulacaksınız.(Büyük Ortadoğu Projesi ile ilgili en çarpıcı açıklama ABD***8217;nin güvenlikten sorumlu danışmanı (Bugünkü Dışişleri Bakanı) Condoleezza Rice***8217;ın 7.8.2003 Washington Post gazetesinde yayınlanan yazısında görülmektedir. ***8220;Transforming The Middle East ***8211; Ortadoğu***8217;yu Dönüştürmek.***8221; Rice bu yazısında Fas***8217;tan Basra körfezine kadar Ortadoğu***8217;da bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye***8217;nin de bunların içinde olduğunu vurgulamıştır. )(**)

Irak’ın bölünmesi, Suriye’nin bölünmesi sonrasında İran’ın bölünmesinin gündemde olduğunu biliyoruz. Belki İran’dan önce Türkiye’nin bölünmesi için bir adım atılacaktır.

ABD bunun kitabını on bir yıl önce yazıp Türkiye’nin nabzını ölçmüştür. Kitabın adı “Metal Fırtına”dır. Ben o kitabı okuduğumda 59 yaşındaydım ve ABD’nin Türkiye’yi işgal programı başlarsa ben nasıl direnirim diye düşünerek bitirdim.

Şimdi, bütün bunlara karşı strateji oluşturmanın zamanıdır. Sıranın bize geleceğini bilirsek önlemlerini alırız. Komşularımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Özellikle İran’ın nükleer gücü, İran’ın denizlerdeki etkinliği, İran’ın arkasındaki Çin faktörü ve desteği, Türkiye’nin denizlerdeki etkinliğinin belirleyici güç olacağı açıktır.

Ortadoğu’daki Saldırının temelinde ABD’nin dünya egemenliği savı vardır. Buna karşı koymak için mutlaka Cem Gürdeniz’i okumanızı öneriyorum.

Özellikle Cem Gürdeniz’in “Hedefteki Donanma” kitabını salık veririm.

Değerli okurlarım, eğer okursak biliriz, bilirsek çaresini yaratırız.

Uğur Mumcu’nun dediği gibi “bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz”.

Cem Gürdeniz bütün kitaplarıyla bir bilgi küpüdür. Böyle bir Amiralimiz olduğu için inanın iftihar ediyorum. Türkiye’yi ayakta tutan yetişmiş insan gücüdür. Safsatalarla değil, hurafelerle değil gerçek bilim ve akılla öğrenim görmüş Cumhuriyet nesilleridir onlar.

“Hedefteki Donanma”yı okumadıysanız, olayları doğru değerlendiremezsiniz.

“Mavi Vatan Yazıları” nı okumadıysanız en azından Türkiye’nin yarısı kadar (Mavi Vatan kadar) bilgisizsiniz demektir.

Türkiye denizci bir ülke olmadan, özgür bir ülke olamayacaktır.

Kendi denizlerinde egemen olamayan bir ülkenin bağımsızlığı söz konusu olamaz.

Mavi Vatan yoksa, yeşil vatan da olmaz…

“İnsanlığı ve ülkemizin geleceği için bilimsel, somut ve Cumhuriyetçi çözümler arayan, bulan ve ‘Mavi Vatan’ özlemiyle geri dönülmez bir seyir başlatan Amiral Gürdeniz’in yelkenleri rüzgârla dolsun”(*)