Kulağa tuhaf geliyor değil mi? Ama bizi çok da şaşırtmıyor! Daha öncede söylemiştim, artık “ şaşırma duygumuz” dumura uğramış durumda! Ama hala şaşıranlar varsa, açıklayayım anladığım kadarıyla;
Haberlerden duyduğumuza göre;
“Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında “hak ihlali” kararı veren Anayasa Mahkemesi Üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuş! E haliyle yargılanmalarını istiyor demek ki!Tabii insan merak ediyor; Anayasa Mahkemesi Üyelerini hangi mahkeme yargılayacak diye? Çünkü bildiğimiz kadarıyla Anayasa Mahkemesi en yüksek mahkeme ve kararları bağlayıcı. Bunu hukukçular söylüyor! Hem hukukçular, hem de muhalefet partileri: “Yargıtay kararının Anayasa’ya aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesini işlevsiz hale getirdiğini söylüyorlar! Hatta karşı olanlardan bir kısmı da; Bunun “ kalkışma” olduğunu iddia edip, “ Anayasayı tağyir, tebdil ve ilga “ suçu olduğunu söylüyor!
Bizler hukukçu değiliz tabii ama, vatandaş olarak, hayat pahalılığını, zamları ve ekonomik krizi konuşmayı bıraktık, hep birlikte merak ediyoruz bu mahkemeler arası anlaşmazlığı! Misal; ya Anayasa Mahkemesi de, Yargıtay üyelerini “Yüce Divan” da “ Anayasayı tağyir, tebdil ve ilga” dan yani “ Kalkışma” dan yargılamaya kalkarsa? Mazallah, mahkemeler arası savaşta, olan bizim hukukumuza olmaz mı? Kafanız karıştı değil mi? Benim de öyle! Şaka gibi yahu! Hem de soğuk bir şaka! Bu güne kadar böylesi şeylerin yaşanabileceğini söyleselerdi inanmazdık. Ama şimdi her türlü tuhaflığa alıştırıldık sanki!
Biraz gülün diye, size daha ben çocukken, ailemin yaşadığı bir mahkeme hikayesini anlatayım. Orada, yazı başlığı yaptığım cümle geçiyordu çünkü; “ Mahkeme mahkemeyi mahkemeye vermiş!” Efendim aileye miras kalan bir arazi için avukat tutulmuş. Arazinin bir kısmını yol için, karayolları sanıyorum istimlak etmiş. Neyse mahkemeden sonra bir kısım ödemeyi almaya hak kazanmışlar. Bekliyorlar avukat parayı alsın diye. Ses çıkmayınca avukata; “ Parayı çekmişsiniz, hala biz alamadık! “ diyorlar. Avukat gayet rahat şu cevabı veriyor: “ Valla ben hakkım olan vekâlet ücretini aldım. Sizinki biraz zor, bekleyeceksiniz çünkü; “ Mahkeme mahkemeyi mahkemeye vermiş! “ o sonuçlanınca alırsınız!” Diyor. Bizimkiler hala merak ederler; hangi mahkeme, hangi mahkemeyi ne zaman mahkemeye vermiş? Ve bir karar çıkmış mı? Diye. Avukatın vermediği paranın güzel bir bahanesi olmuştu bu. Bizim ailede hala, “ Mahkeme mahkemeyi mahkemeye vermiş! “ cümlesi bir espri konusudur.
Şaka bir yana;
Ama bugün yüksek yargıda yaşananlara bakınca, ülke hukuku için ciddi ve vahim sonuçları olabilecek bir durum olduğu konusunda, herkes hemfikir!