Artık İlkbahar güneşinin aydınlattığı bu güzel ülkede, kötülüğün gölgesi var sanki üzerimizde. Bir türlü hissedemiyoruz aydınlığı!
“ Böylesine güzel bir gökyüzünün altında,
Bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu.” Diye soruyordu Dostoyevski.
O zamandan bu yana çok şey de değişmiş sayılmaz aslında. Belki kötü insanların ve onlara sessiz kalan pasif kötülerin sayısı arttı.
Sevgi, merhamet, saygı, empati ve iyilik duyguları; günümüz insanında giderek yerini, kişisel çıkarlar, acımasızlık, rekabet ve kötülük gibi duygularla yer değiştirdi. Başarı ve güç için, naiflik ve insanca duygular zayıflık; acımasızlık ve bencillik ise; kişisel başarının anahtarı gibi sunuldu insanlara. Ama vicdanlı insanlar, böyle bir başarıyı istemediler.
“ İnsanlar kötülüğü, arzularının kuvvetli olmasından çok, vicdanlarının zayıf olmasından dolayı yaparlar.” Diyor John Stuart Mill. Ona katılıyorum.
Bu yüzden de;
“ Kötülük; dünyada değil, kişinin yüreğindedir.” Diyen Gabriel G. Marquez haklıdır aslında.
Yoksulluk, işsizlik, covid salgını, deprem felaketi derken, insanların yaşadıkları sefaleti, zorlukları ve ağır yaşam koşullarını görünce, neden acilen yardımların yapılmadığını, neden hayatın onlar için de kolaylaştırılmadığını, anlamakta zorlanıyor insan. Derin bir yoksulluk, yoksunluk ve şimdi de depremdeki yıkımdan dolayı, barınma sorununun yaşandığı ülkemizde, yaşam koşulları yüzünden, salgın hastalıkların da, başlayabileceği konusunda uyarı yapan doktorlarımızın, uyarıları da dikkate alınmıyor. Çünkü bunca zamandır gereken önlemler yeterince alınmadı. Vatandaşın şikayetleri duyulmuyor. Sorunlar dile getirilmesin isteniyor! Kötülüklerden sorumlu olanlar hesap vermiyor! Bütün bunları kanıksadık ve artık şaşırmıyoruz, çünkü şaşırma duyumuz, dumura uğradı. Fakat, kötülüklerinden azıcık da olsa utanmayanlar, vicdan azabı duymayanlar, sizi bilmem ama, beni hala şaşırtıyorlar!
Tıpkı;
“ İnsanların ne kadar kötü olduklarını görmek beni hiç şaşırtmıyor, fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce çok şaşırıyorum.” Diyen Goethe gibi…
İnanıyorum ki; kötülüğün karşısında kazanan, yine iyilik olacak ve insanlık kötülüğün gölgesinden kurtulacaktır.