Türkiye’deki gündemleri takip etmek çok güçtür. Sabah haberlere bakarken saat başı gündem olduğu gibi, öğle üzeri başka gündemler karşımıza çıkar.  

Takip edebildiğim kadarıyla önemli bulduğum gündemleri paylaşmak istedim. 

Siyasetçiler olmadan gündem olmuyor tabi. Son günlerde TBMM'ye kendi çocuklarını yerleştiren milletvekili konu oluyor. Sosyal medyada yorumları takip edemez olduk. “Yüzün kızarmıyor mu” diyenden, video çekip tükürük atana kadar gündem yaratılmış. 

‘Ayşe tatile çıksın’ şifreli mesaj ile başlayan Kıbrıs Çıkarması'nın 50 yılı, görkemli törenlerle kutlanıyor. 11 yıl Yunan'ın desteği ile  Rum'un zulmüne ve soykırımına maruz kalmış Kıbrıslı soydaşlarımızın hürriyetlerine kavuşmasının kutlamaları yapılıyor. Milli mesele olduğundan iktidar, muhalefet yan yana törenlerde yer aldı. Kıbrıs Cumhurbaşkanı'nın geçmiş olayları hatırlatan konuşması ve verdiği mesajlar önemliydi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs davasına emeği geçen tüm siyasetçileri isim isim anması ve Kıbrıs’ın vazgeçilmez bir vatan toprağı olmasına vurgu yapması coşkuyla alkışlandı.

Epeydir sokak hayvanları meselesini konuşuyoruz. Kimileri ‘toplansın, barınaklara konsun, kısırlaştırılsın’ derken kimileri de 'saldırgan olan cinsler uyutulsun, geri kalanlar barınaklara götürülsün' gibi iddialarda bulunuyor. Meclis komisyonundaki tartışmalarda neredeyse kavga bile çıkıyor. 

Gündeme gelmesi istenmeyen bir diğer konu ise SİNAN ATEŞ davası. Mahkemeyi eleştiren eleştirene. Sinan Ateş’in eşi, kız kardeşi ve annesi kameralar önünde tepkilerini dile getiriyor. Mahkemeye sundukları delillerin ve belgelerin kabul edilmediğini öne sürüyorlar. Tetikçileri getiren götürenler ile birisini evinde barındıranın bilgileri savcılık iddianamesinde ve mahkeme dosyalarında var mı bilemiyoruz. Olsa iyi olur derim.

Bu ara, sigaraya gelen zamlar, dertlerini sigarayla bastırmaya çalışan dar gelirlilere kötü haber oldu. 60 TL'den 100 TL'ye kadar değişik fiyatlarda satılacak olan yabancı markalar, cep yakacak. Bence düğünlerde gelince, damada sigara iliştirilse yadırganmaz.

Bizi oldukça üzen bir konu ise ülkeden giden gençlerimiz, doktorlarımız konusudur. Bu güne kadar 25-29 yaş arası 323 bin 900 kişi, ülkeyi terk etmiş. KABAHATİ GELİN ETMİŞLER, ALAN OLMAMIŞ misali, suçlu arasak, milleti yoksul kılan gelmiş geçmiş uzman ekonomistlerden, vebal alan vurgunculardan suçu üstüne alan olmaz. 

YENİ NESİL ÜLKÜCÜ konusu; Bir deli bir kuyuya taş atar yedi akıllı çıkaramaz misali, eski nesil ülkücü, yeni nesil ülkücü lafları ortalıkta geziniyor. Eski nesil Ülkücüler ‘NE AMERİKA NE RUSYA NE ÇİN, HER ŞEY MİLLİYETÇİ TÜRKİYE İÇİN' derlerdi. Sarkık bıyıkları vardı. Eski Ülkücüler birbirlerini sever ve ölene kadar sahip çıkarlar. Yeni nesil ülkücülerin henüz tarifi yok. Kollarında dövme mi var, ense tıraşlarının stili nasıl, kızlara kendilerini nasıl tanıtıyorlar bilen yok. İzlemeye devam etmeli. 

Hoşça kalın, iyi gündemlerle kalın.