Bizim milletimizin etkin çoğunluğuna neyi, ne kadar versen, ‘daha yok mu?’ der. Yaşamımızı sürdürdüğümüz Antalya’da vatandaşların rahat yaşam sürmeleri için yapılan hizmetler, bence hiç yeterli bulunmamıştır.

Ana arterlerdeki üst geçitleri, çevre yollarını, otobanları, limanları ve kamu binalarını, iktidardan bekleyen vatandaşlar, 19 ilçe ve kırsal bölgelere hizmeti de belediyelerden bekler. Daha önce, İl Özel İdaresi eliyle her türlü hizmet yapılırdı. Bizler gibi az akıllıların akıl erdiremediği bir yasayla mahalle olan köylerin büyükşehir belediyeleri uhdesine geçmesiyle Özel İdare dağıtıldı ve tüm arşivi ile iş makinaları belediyelerin kontrolüne geçti. 

Bütün bu uygulamalar süresinde, başta basın mensupları ve muhalif siyasiler tepkilerini ortaya koymuştu. Her konuda olduğu gibi, iktidar tarafından söz dinleyen olmamıştı. Kırsalda yaşayan çiftçi vatandaşlardan oy isterken, ‘mahalle olunca bütün dertler bitecek’ denmişti. İlerleyen yıllarda Belediyelerin üzerine yıkılan kırsala hizmet ve kalkınma konusu, geri kaldı.

Bütün bu deneme yanılma uygulamalarında mağdur olan bizim köylümüz oldu. Şimdilerde hangi beldeye veya köye gitseniz konu, yaşanan imkansızlıklar oluyor. Yalnız köylerde değil elbet. Antalya’nın kanaat önderi dernekleri, kent konseyi gibi durup durup toplanıp fikirler ortaya koyan ve kendilerince düşünce kuruluşu sayılan bu yapı, senelerdir, binalarının dışına fazla çıkmıyor ve yetkililere bizzat gidip fikirlerini sunmuyor.

Antalya’da yüzlerle ifade edilen dernek ve vakıf olduğu biliniyor. Aralarında kamu yararına faaliyet edenden, deniz kaplumbağalarını koruma amaçlı olana kadar çok dernek var. Adeta sabah erken kalkan dernek kurmuş. Sosyal medyanın gücünü fark edenler de platform adıyla guruplar oluşturmuş. Kadın derneklerinin etkisi diğerlerine göre biraz fazla. Maalesef dernekçi kadınlarımızın kırsalı gezip, köylü kadınlarımıza bilgiler aktardığını duymadım.

Ne var ki tüm bu dernek ve vakıfların birçoğunda siyasi fikirler ön plandadır. Kendi yapılarına göre istekleri olsa da vatandaşlar adına, yapılacak hizmetler adına söz ederler.

Anlaşılan biraz konuşabilme fırsatı elde edenler, iktidara, belediyelere karışır. Yani durumdan vazife çıkarmış olurlar.. Öyle tavsiyeler yaparlar ki, adeta gölge yönetici görevini üstlenmiş olurlar.

Örgütlü toplum, ülke çıkarına hareket ettikçe her zaman faydalıdır.