Ben yalnızca halkını, insanını ve ülkesini seven her türlü siyasi kirlilikten uzak, naçizane 60 yıllık bir bürokrat sıfatıyla, insani, vicdanı, evrensel sorumluluğumun sonucu olarak Gazipaşa için bu lafları etme duygumu Engellememem gerekiyor. Bu durumda kamuoyu adına sormak istiyorum:
1) Tastik edilen yeni Gazipaşa imar planı nedeniyle ilçenin merkezi ve çevresi beton bloklarla doldurulacak bir açık depo haline getirileceği ortadayken, gelecek nesilleri de etkileyecek, sürdürülebilir kent yaşamını yok edecek proje hazırlanırken konu neden bir bilim kurulunun görüşü alınmadan yapılmıştır?
2) Aynı proje dayanağıyla üç koyda planlanan binlerce otel projesinin uygulanması sonucunda katı atık, kanalizasyon ve arıtma sorunlarının zuhur edeceği, içme suyu kaynaklarının yetersizliği yönüyle ilçenin ciddi bir susuzluk sorunuyla karşılaşacağı, bir kıyı kirliliği yaşanacağı, trafik, hava ve gürültü kirliliği ve benzeri çevresel-toplumsal sorunların yaşanacağı hesap edilmemiştir. Turizme karşı olmadığımızı, %80 yoğunlukta turizm yerine %20 yoğunlukta küçük ölçekli butik oteller, belki de yerine ve duruma göre küçük ölçekli apart otellerin inşa edilmesi daha doğru olmaz mıydı?
3) Kıyı güvenliği, bilumum su canlıları, kıyılarımızdaki endemik bitki türü olan Kum Zambakları gibi doğal kaynaklarımızın da bu nedenle yok edilecektir.
4) Yıllar önce ilçe bütünündeki yer fıtığı, mısır, arpa buğday ve hububat türünden birçok tarım ürününe yüksek potansiyelli narenciye varlığı yok edilerek yerine, günümüzdeki çok katlı beton duvarlar örülerek bir çarpık kentleşme modeli yaratılmıştır. Aynı amaçla cebeli sırtları, ilçenin kuzey
Yamaçlarındaki araziler kullanılamaz mıydı?
5) On yıllarda ilçemiz çevresinde avokado, muz seracılığı ve benzeri tarımsal faaliyetler ileri seviyede arttırılmıştır. Anılan tarım çeşidi çok ciddi manada su tüketen bir ziraat dalı olarak bilinmektedir. Yetkili kesimlerden alınan bilgilere göre su ihtiyacının temini için 300-350 metrelere kadar inilerek zeminden su alınması zorunluluğu doğmuştur. Yanı sıra çevrede çok sayıda kaçak kuyu kazıldığı da ifade olunmaktadır. Bu işin sonu nere doğru gidiyor. Muhtemeldir ki yakın zamanda bazı yerlerde
Arazilere deniz suyu sirayet edecektir. Çiftçilerin de zarar görmemesi ve yatırımların durdurulmaması bakımından başkaca bir alternatifiniz var mıdır?
6) Belediye olarak halen ilçenin 41 dağ köyü ve çok sayıda merkez köyünde tarım ilaçlarıyla ilgili, ilaç ambalaj kaplarının çevreye zarar vermemesi için kısa-orta ve uzun menzilli bir projeniz, çalışmalarınız var mı? Toplama ve imha yöntemiyle ilgili planlamalarınız nedir?
7) Sağlam kaynaklardan alına bilgilere göre, Gazipaşa şehir içme suyu şebekesiyle ilgili isale hattının 5 kilometrelik boru hattının asbest boru olduğu bilgisi vardır. Eğer bilgi doğruysa, söz konusu kanserojen borular ne zaman değiştirilecektir? 1593 sayılı UHK ve 2872 ayılı çevre mevzuatı içme suları koruma ve kontrol yönetmeliği ile ilgili tüzük ve yönetmeliklerle Anayasa’mızın 56. Maddesi
Gereğince bu sorumluluğu yerine getirmeyi düşünüyor musunuz?