Bazı gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir kötü alışkanlığı vardır...Birden fazla kişinin bildikleri çoğu zaman sonsuza kadar sır olarak kalamaz... 

46 yaşında, çok genç yaşta, tüberkülozdan vefat eden, "1984" ve "Hayvan Çiftliği" romanlarının yazarı, George Orwell, “Gazetecilik, dünyayı yöneten milyarderlerin, yoksul halklarını soyup soğana çeviren, ülkelerini yağmalayan, talan eden siyasilerin, insanları köle haline getiren diktatörlerin, küçük çocuklara tecavüz eden din adamlarının gazetelerde yayınlanmasını yasaklamak istediği haberleri okurlara ulaştırmaktır.Onun dışında kalan her tür gazetecilik faaliyeti halkla ilişkilerdir,” demişti...

21. yüzyılda ortaya çıkan "Me Too" hareketi sayesinde artık, George Orwell'in gazetecilik tanımlamasına uygun haberler medyada, gazete sütunlarında, filmlerde, dizilerde yer bulabiliyor...Etkili kişiler, servet sahipleri, dünyayı yönetenler hakkındaki korkunç gerçekler halk kitleleri tarafından öğrenilebiliyor! 

*****

Mart 2023'te ABD'nde peş peşe bankalar batmaya başladı...Adeta domino taşları gibi üst üste devriliyorlar...

*****

Çok değerli bir entelektüel (ismi bende saklı) geçenlerde şöyle dedi: "Çok yakın bir gelecekte global bir savaşın başlayacağı ve dünyayı değiştireceği kesin!"

*****

ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon), 886,3 milyar dolarlık 2024 mali yılı savunma bütçesi talebinde Çin ile rekabete öncelik verilirken, yeni silah alımlarına 315 milyar dolar ayrıldı...Pentagon, kurulduğundan bu yana en yüksek bütçe talebinde bulundu ve bakanlık bütçesinin detaylarını kamuoyuna açıkladı. Savunma bütçesi talebine ilişkin belgelerde, 2024 mali yılında Pentagon'un harcamaları için 842 milyar dolar, "atom enerjisi savunma faaliyetleri" için 32,8 milyar dolar, "savunma ile ilişkili diğer faaliyetler" için 11,5 milyar dolar olmak üzere toplam 886,3 milyar dolar talep edildi.

*****
Cinsel istismar ve cinsel saldırılar karşısında kurbanların, mağdurların sessiz kalmasına son veren "Me Too" hareketi, daha güvenilir, daha şeffaf bir dünyaya erişmemize, uyanmamıza yol açmış olabilir! Yani George Orwell'in gazetecilik tanımlamasına uygun haberler medyada, gazete sütunlarında, filmlerde, dizilerde yer bulabiliyor...Etkili kişiler, servet sahipleri, dünyayı yönetenler hakkındaki korkunç gerçekler halk kitleleri tarafından öğrenilebiliyor!

Me Too hareketi, 2006 yılında aktivist Tarana Burke, kadınlara karşı şiddet ve taciz konusunda farkındalık yaratmak için bu kelimeleri kullanmasıyla başladı. 2017'de, Amerikalı oyuncu Alyssa Milano'nun attığı tweet ile yeni bir sosyal platformda kendine yer buldu.Oyuncu, kadınları yaşadıkları cinsel taciz ve saldırılar hakkında konuşmaya çağırmıştı. Bu kısa sürede küresel bir hesaplaşmanın tetikleyicisi oldu.Milano, Hollywood'un en önemli isimlerinden Harvey Weinstein'ı cinsel saldırı ve tacizle itham eden ilk kadınlardan biridir...Tweet'in atıldığı ilk gün olan 15 Ekim'de, "Me too" sözcükleri sosyal medyada 200 binden fazla kez kullanıldı. Ertesi gün 500 binden fazla kez tweet'lendi.#MeToo, 85'ten fazla ülkede farklı dillere çevirilerek Twitter'da gündem olan etiket haline geldi.Hareket ABD'de başlamış olabilir ancak küresel bir etki yarattı.


Cinsel istismarın Hollywood'da çok yaygın olduğu, hatta gelenek, hatta olağan görüldüğü bir çağda Los Angeles dünyadaki kadın ticaretinin merkezi haline gelmişti...


Hollywood patronları Jack Warner, Darryl F. Zanuck, Harvey Weinstein, ABD Başkanı John Kennedy, ABD'nde bir siyaset hanedanı, aristokrasisi kuran Joseph Kennedy, Ted Kennedy gibi kişiler bu dönemin en hızlı kadın avcıları arasındaydı...

O karanlık dönemde cinsel taciz kurbanlarının çığlıkları acımasızca bastırılıyordu...Kodamanlar, kalantorlar, firavunlar servetlerini ya da siyasi nüfuzlarını kullanarak suçlamalardan kurtuluyor ve herhangi bir ceza almıyorlardı...Suçlar örtbas ediliyor, halı altına süpürülüyordu...

Siyasetçi Ted Kennedy Temmuz 1969'da yaptığı trafik kazasında ağır yaralanan kadını hastahaneye götürmek yerine kaza yerinde ölüme terk ederek olay yerinden kaçmıştı...

ABD Başkanı Bill Clinton Monica Lewinsky skandalından çok az siyasi sıyrık, yara almayı başardı...

Bilinen metresler:

Joseph Kennedy'nin metresi Gloria Swanson, William Randolph Hearst'ün metresi Marion Davies, John Kennedy'nin metresi Marilyn Monroe, Jacques Chirac'ın metresi Claudia Cardinale...

Gösterime sunulan "Blonde" ve "Babylon" gibi sinema filmleri bu sefahat çağına birer bakıştı..."Blonde"da Marilyn Monroe (1926-1962), "Babylon"da Clara Bow (1905-1965),  John Gilbert (1897-1936) gibi Hollywood yıldızları baş karakterlerdi...Milyarder William Randolph Hearst (1863-1951), filmci Thomas Harper Ince'i (1880-1924) öldürmekle suçlandı; "The Cat's Meow" filminde (2001)...William Randolph Hearst bir mirasyediydi...Babasından kalan servetle bir gazete imparatorluğu kurdu...Calvin Coolidge William Randolph Hearst'e ait gazetelerin desteğiyle ABD Başkanı seçildi...William Randolph Hearst gazeteleri daha çok satsın diye 200 kadar kişiyi öldüren H. H. Holmes'un (1861-1896) cinayet anılarını, ayrıntılarını katile servet ödeyerek satın almıştı...

ABD'nin Londra büyükelçisi Joseph Kennedy, İngiltere'nin Hitler Almanyasının işgaline uğrayacağını iddia ettiği dönemde cinsel istekleri aşırıya kaçtığı gerekçesiyle kızına (Rosemary) Kasım 1941'de lobotomi ameliyatı yaptırdı, kızı ömür boyu sakat,engelli, yardıma muhtaç kaldı...    


İngiltere Prensi Charles'ın 1971'den itibaren zaten bir başkasıyla evli olan Camilla Parker Bowles'la evlilik sözleşmesi yapmadan evli gibi yaşamasına rağmen ailesinin zorlamasıyla 1981'de Diana Spencer'le evlilik sözleşmesi yapması da dönemin ikiyüzlülük şaheseriydi...Camilla Parker Bowles, İngiltere'de iki kocalı bir yaşam sürmüştü uzun yıllar! "The Crown" dizisi (Netflix)...

Yakın zamanda, Jeffrey Epstein ve Robert Maxwell'in kızı Ghislaine'ın bir kadın ticareti şebekesi, genelev imparatorluğu işlettikleri ortaya çıktı...Müşterileri arasında İngiltere Kraliçesi'nin en sevdiği oğlu Prensi Andrew, ABD Başkanları Bill Clinton, Donald Trump, Adnan Khashoggi vardı...Epstein'ın "Lolita Ekspresi" denen özel olarak dekore edilmiş Boeing 727'si vardı...Jeffrey  Epstein  1970-1991 arasında Yugoslavya vatandaşı olan Melania Knauss'u Donald Trump'la tanıştırdığını söylemişti...Donald Trump 2005'te Melania Knauss'la evlenmişti... Donald Trump,   20 Ocak 2017 – 20 Ocak 2021 tarihleri arasında ABD Başkanı olarak görev yapmıştı...

İş insanı, dolar milyarderi Bill Gates'in eski eşi Melinda Gates, Bill Gates'in neden cinsel istismardan tutuklanmış bir kişiyle, Epstein'le görüştüğünü sorguladığını söylemişti. CBS kanalına bir röportaj veren Melinda Gates, "Jeffrey Epstein ile görüşmeler yapmasından hiç hoşlanmamıştım, hayır. Bunu da ona açıkça söyledim." demişti.

Bu görüşmeler sorulduğunda Bill Gates, Epstein ile konuşmayı "hata" sözleriyle açıkladı: "Jeffrey Epstein'le herhangi bir şekilde buluşarak hata yaptım. Belki de Melinda'nın bu konudaki içgüdüleri daha keskindi.Onunla yaptığım her görüşme, korkunç davranışına göz yummak olarak değerlendirilmeli. Yani yaptığım yanlıştı."

21. yüzyılda, Hollywood Prensi Harvey Weinstein, Jeffrey Epstein, Robert Maxwell'in kızı Ghislaine kadınlara karşı işledikleri suçlardan, Jeffrey Epstein, Robert Maxwell'in kızı Ghislaine ise çocuk yaşta kızları zengin kişilere pazarlamaktan  dolayı cezaevine atılmaktan kurtulamadı...


Charlie Rose, Bill Cosby, Kevin Spacey, Armie Hammer, Ansel Elgort cinsel saldırı iddialarından dolayı tüm saygınlıklarını yitirdi... Johnny Depp'in kariyeri de eski eşinin şiddet ve istismar iddialarından, suçlamalarından sonra çok sarsıntıya uğradı...Depp'in "Karayip Korsanları" serisine dönüp dönemeyeceğine Walt Disney Şirketi yöneticisi Bob Iger bir türlü karar veremiyor...  

*****

Ünlü Alman demir çelik sanayi imparatoru Friedrich Alfred Krupp (1854-1902) İtalya'da (Capri adasında) 37 yılında ölen Roma İmparatoru Tiberius'un seks partilerinin benzerlerini düzenlediği ortaya çıkınca intihar etmişti...Krupp'un Almanya'da geçerli,uygulanan seks yasaklarını, kanunlarını çiğnediğinin çeşitli gazetelere haber olmasını en yakın dostu ve Almanya'nın en etkili kişisi İmparator 2. Wilhelm bile engelleyememişti...
 

Visconti "The Damned-La caduta degli dei (Götterdämmerung)" adlı filminde Krupp ailesinin öyküsünden esinlendiği gibi, Almanya'nın Ku Klux Klan terör örgütünü de (The Sturmabteilung) konu almıştı...Almanya'daki 6.000.000 işsizin yaklaşık 4,5 milyonu 1921'den itibaren bu terör örgütün suç makineleri haline gelmişti...Bu suç örgütü ve lideri Ernst Röhm Hitler'in iktidarı ele geçirilmesinde en büyük rolü oynamıştı...

******

ABD’nin “Kraliyet Ailesini / Hanedanını” konu alan

 “The Kennedys” dizisinden neler öğrendik?

*Joseph Kennedy (1888-1969), John Rockefeller (1839-1937), William Randolph Hearst (1863-1951), Howard Hughes (1905-1976) ve Aristotle Onassis (1906-1975) gibi 20. yüzyıla damgasını vuran para babalarından biriydi…

*Joseph Kennedy ve çocukları aşırı cinsel isteklerini bir türlü frenleyemiyordu…Bu konuda, fetihleriyle, sınır tanımamalarıyla ün kazanmışlardı…

*Joseph Kennedy, 1929’da Wall Street’teki balonu ilk görenlerdendi…Bir gün gittiği berberin,ayakkabı boyacısının, bindiği taksinin şoförünün, kısaca en küçük esnafın bile, elinde şirket hissesi, borsada yatırımları olduğunu fark etti; Joseph Kennedy bu durumu elindeki tüm hisseleri nakte çevirme sinyali olarak algıladı…Borsanın aşırı derecede yükseldiğini tam zamanında fark etmiş ve elindeki tüm hisseleri bir anda satarak borsa tam bir çöküşe geçmeden kısa bir süre önce tümüyle nakite dönmüştü…Borsa dibe vurduğunda /çöktüğünde Joseph Kennedy artık ABD’nin ve dünyanın en zengin, en varlıklı insanlarından biriydi…”Nakit kıraldır” sözü bu olaydan sonra ortaya çıkmıştır.

*Joseph Kennedy’nin servetinin kaynağıyla ilgili en yaygın iddia şöyledir: 1919-1933 “İçki yasağı dönemi”nde mafyayla işbirliğine girerek alkollü içecek isteyenlere, bağımlılara içki temin ederek içki kaçakçılığından en yüksek rantı sağlamıştır…

* Joseph Kennedy, önce kendini ABD Başkanı seçtirmek istedi, sonra 1944’te Manş Denizi üzerinde uçağı düşen oğlu Joseph’ı Başkan seçtirme hayalleri kurdu…En sonunda da oğlu John Kennedy’i Başkan seçtirdi…Oğlunun Başkan seçilmesi için 1950’lerin sonunda o dönem için çok büyük bir servet (10 milyon dolardan fazla) harcadı…Joseph Kennedy çapkın kocası John Kennedy’den ayrılmak isteyen gelini Jackie Kennedy’e de boşanmaması karşılığında bir milyon ödedi…Jackie Kennedy John Kennedy’den boşansaydı John Kennedy’nin ABD Başkanı olması hayali ölü doğmuş bir çocuğa dönüşecekti…Joseph Kennedy oğlunun Başkanlığı önündeki engelleri tek tek ortadan kaldırdı!..Joseph Kennedy’e göre “Her insanın bir fiyatı var, her insan satın alınabilir.”

* Joseph Kennedy’yle 1914’te evlenen ve hepsi de, hastahaneye gidilmeden, Kennedy’lerin evinde dünyaya getirilen dokuz çocuk doğuran Rose Kennedy (1890-1995; 104 yaşını sürerken vefat etti) kocası 1961’de felç olunca ilk iş olarak 47 yıl boyunca kendisini aldatan eşinin aynı zamanda sevgilisi, sekreteri, hizmetçisi ve bakıcısı olan Michelle adındaki çekici genç kadını işten çıkarıyor; evden kovuyor…Böylece Joseph Kennedy’den geç de olsa küçük bir intikam alıyor…Rose Kennedy oğlu John Kennedy’nin her fırsatta eşini başka kadınlarla aldatmasından da çok rahatsız oluyor.

*20. yüzyılın en zengin, en kudretli iki adamını da (Joe Kennedy ve Aristotle Onassis) oğullarını uçak kazasında kaybetmek derinden sarsıyor…Bu kazaların travmatik izleri bu iki kudretli, nüfuzlu adamın aklından hiç silinmiyor…Joseph Kennedy’nin oğlu 1944’te 29 yaşındayken, Onassis’in oğlu 1973’te 24 yaşındayken ölüyor…Joseph Kennedy’nin torunu, John Kennedy’nin oğlu John Kennedy Junior’da 1999’da 38 yaşındayken bir uçak kazasında hayatını kaybediyor.

*Joseph Kennedy, ABD’ne Japon saldırısı olmadan bir ay önce Kasım 1941’de cinsel isteklerini frenlenleyebilmek amacıyla kızı Rosemary’e beyin ameliyatı lobotomi yaptırıyor…Lobotomi ameliyatı 1962’de yayınlanan, 1963’te tiyatroya, 1975’te sinemaya uyarlanan “One Flew Over the Cuckoo's Nest” adlı roman sayesinde tüm dünyada geniş kitlelerin bilgi alanına girmiştir…Beyninden bir parça kesilerek alınan Rosemary Kennedy ölene (2005’e) kadar  64 yıl boyunca ailesini /yakınlarını artık tanıyamadığından bir bitki gibi yaşıyor. Rose Kennedy bu ameliyatı yaptırdığı için ve kendisini binlerce kadınla aldattığı için Joe Kennedy’i hiç affetmiyor…Joseph Kennedy’nin ilişki kurduğu kadınlar arasında film yıldızı Gloria Swanson’ın da adı geçiyor…

*Başkan John Kennedy onlarca ilaç kullanmak zorunda olan, kelimenin tam anlamıyla hasta bir adam ve her gün düzenli kullandığı ağrı kesicilerle, sakinleştiricilerle ve canlandırıcı doping ilaçlarıyla ancak ayakta durabiliyor…Adolf Hitler’e de İkinci Dünya Savaşı’nı yönetirken ayakta durabilmesi, zinde olabilmesi için özel doktoru tarafından her gün düzenli olarak verilen bu canlandırıcı doping ilaçlarını John Kennedy’nin eşi de Beyaz Saray’daki günlük programına yetişebilmek amacıyla kullanmaya başlıyor…Kennedy çifti, insan bedeni için son derece zararlı ve çok ağır yan etkileri olan, insan ömrünü kısaltan doping ilaçlarından günlük koşuşturmaları için gereken enerjiyi sağlıyor/alıyor…

*Joseph Kennedy oğlu John Kennedy’nin Başkan olabilmesi için Chicago’yu haraca bağlamış olan ve bu şehirdeki sendikaları kontrol eden Mafya’nın “Patronların Patronu” Sam Giancana’dan (1908-1975) yardım istiyor…Giancana, Mario Puzo’nun yazdığı ve 1969’da yayınlanan “The Godfather” romanının esin kaynağı olan Mafya Babalarından biri…Şarkıcı-oyuncu Frank Sinatra Giancana’ya “John Kennedy’nin Başkanlığını desteklersen FBI (mafyayla savaşan polis teşkilatı) senin suç eylemlerini görmezden gelecek.Bu koruma şemsiyesini John Kennedy’nin babası sana sağlayacak” sözünü veriyor…Giancana aslında Joseph Kennedy’nin böyle bir sözü hiç vermediğini, bu dayanıksız, temelsiz sözlerin “Kraldan çok Kralcı” olan ve hem Kennedy’lere, hem Giancana’ya yaranmaya çalışan Sinatra’nın boşboğazlığı olduğunu öğrendiğinde Kennedy-Giancana savaşı başlıyor…Joseph Kennedy de Sinatra’yı azarlayarak kovuyor…Dizide John Kennedy’nin 1963’te, Robert Kennedy’nin de 1968’de bugün bile aydınlatılmamış olan öldürülme olaylarında mafyanın / Sam Giancana’nın parmağının  olabileceği ima ediliyor

*Kennedy öldürüldüğü gün, Başkanlık seçimlerinde Kennedy’nin rakibi Nixon’ı tercih eden, hala 1865’te sonlanan İç Savaşı Güney Eyaletleri’nin kaybettiğini hazmedememiş aşırı sağcılarla ve ırkçılarla dolu Dallas’a gittiğinde bir yerel gazetede şöyle yazıyordu: “Rusya’nın düşünce tarzını bizlere kabul ettirmeye çalışan Kennedy’e şunu tavsiye ediyoruz:  Bizlere Dallas’ta atacağın nutukta yat tutkundan, teknelerinden filan söz et! ”

*ABD İç Güvenlik Teşkilatı FBI’ın Başkanı Edgar Hoover 1924’ten 1972’deki ölümüne kadar yönettiği teşkilatın olanaklarıyla John Kennedy’nin tüm çapkınlık faaliyetlerini gizlice görüntületerek, fişleyerek, dosyalayarak Başkana sürekli olarak şantaj yapıyor…Hoover devlet içinde devlet haline gelen konumundan hiçbir zaman vazgeçmiyor…

*Beyaz Saray’ın eşini aldatan Başkanları arasında (Eisenhower, Bill Clinton) anılan John Kennedy’nin ilişki kurduğu kadınlardan biri de Marilyn Monroe…Marilyn Monroe’nun John ve Bobby Kennedy’le ilişkilerini kamuoyuna açıklamakla tehdit ettiği için Kennedy Ailesi tarafından öldürtüldüğüne ilişkin yaygın komplo teorileri bulunuyor…

*Joseph Kennedy ABD’nin 1938-1940 arasında Londra Büyükelçisi olduğu dönemde Başkan Franklin Delano Roosevelt’in dış politikasına tamamen aykırı açıklamalarıyla Hitler’in Avusturya-Çekoslovakya-Polonya ve Balkanlar’ı işgal etmesine destek çıkıyor durumuna düşüyor.Adeta Hitler’e cesaret veriyor.Roosevelt daha fazla dayanamıyor ve Kennedy’yi Büyükelçilikten azlediyor…Joseph Kennedy’nin kendini savunması ise şöyle: “Amacım ABD’nin Avrupa’daki savaşlara hiçbir şekilde bulaşmamasıdır.”

*İkinci Dünya Savaşı çıktığındaysa Joseph Kennedy “Eğer kabul etseydi savaşa kalkışmaması ya da son vermesi karşılığında Hitler’e çok yüklüce bir çek yazabilirdim,” diyor…

*Nazi ordularının yenildiği Stalingrad Savaşı’ndaki komutanlığıyla yıldızı parlayan ve 1953’te Sovyetler Birliği’nin 1 numaralı yöneticiliğine kadar yükselen Krusçev John Kennedy’den Küba’daki Rus nükleer füzelerinin Rusya’ya geri çekilmesi karşılığında Rusya’ya karşı kullanılmak üzere Türkiye’deki Amerikan askeri üslerinde bulunan  nükleer Jüpiter füzelerinin kaldırılmasını istiyor.

*John Kennedy’nin milli güvenlik toplantılarında derin devletin temsilcileri generallerin daima tek bir önerisi oluyor: “Bombalayalım; saldıralım; hedefi vuralım; yakalım yıkalım; yok edelim,” Generaller nükleer silahların kullanılması durumunda gezegendeki tüm canlı yaşamının birkaç saat içinde tümden sona erebileceğini bilmiyormuş gibi konuşuyorlar ve yorumlarda bulunuyorlar…John Kennedy ise daima diplomasi yoluyla sorunlara çözüm aranmasından yana…

*ABD derin devletinin 20 Ocak 1961’de göreve başlayan Başkan Kennedy’e indirdiği ilk darbe önceki Başkan İkinci Dünya Savaşı kahramanı Eisenhower döneminde planları hazırlanan Domuzlar Körfezi çıkarmasını uygulamaya koymak oluyor.Kennedy bu planın uygulanmasına yeşil ışık yakarak siyasi kariyerinin en yanlış kararını veriyor…ABD Dış Güvenlik ve Haberalma Servisi CIA elemanlarınca eğitilen Castro muhalifi bin 500 Kübalı 17 Nisan 1961’de Küba’daki Castro’dan memnun olmayanların da bunlara katılacağı umularak (!) Küba’ya gönderiliyor ve sonuçta Castro’nun ordusu bunları tek tek avlıyor…Böylece ABD, CIA ve Kennedy tarihinin en utandırıcı bozgunlarından biri yaşanıyor…

*****

#MeToo hareketine de yer veren film: Tar 

Oscar ödülü adaylığı da elde eden "Tar" filmindeki sürekli olarak kendi sınırlarını aşmak isteyen, bunun için çabalayan, deha boyutlarındaki karakter üzerindeki baskının da etkisiyle sinir krizinin eşiğindedir ve günün birinde bir an gelir ki sinir krizi anında kendini kontrol edemeyip astlarına karşı şiddet uygular..


Tar karakteri hakkında...


Yüksek zekayla, yüksek nitelikli eğitimin karışımı, okuyarak derin bir genel kültüre ulaşan,  ultra bir entelektüel ve deha...On parmağında on marifet vardır...Ukalalık, küstahlık, kibir, pervasızlık, özgüven, acımasızlık, hırs anıtıdır...Empati yeteneği sıfırdır, kişiliğinde mütevazılığı asla yer yoktur...Çok eşlidir, astlarına cinsel istismardan çekinmez, çevresindeki insanları kağıt mendil gibi kullanıp işi bitince çöpe atan bir kişiliktir...Kariyerini mahvettiği bir cinsel oyuncağının intiharına yol açacak kadar gözü dönmüş bir karakterdir, Tar...

Cinsiyeti farklı da olsa, Leonard Bernstein, Mahler, Herbert von Karajan, Wilhelm Furtwängler, Tchaikovsky gibi gerçek kişilerden esinlenmiş gibidir, onların sentezi bir karakterdir, Lydia Tar...


Belki de Tar, bilim insanlarının Dunning-Kruger Etkisi olarak adlandırdığı durumun klasik semptomlarını gösteriyordu. Dunning-Kruger Etkisi, insanların olduklarından daha akıllı ve yetenekli olduklarına inanması olarak tarif edilen bir bilişsel önyargıdır...