1992
yılından bu yana 3 Aralık, Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası
Engelliler Günü” olarak kabul edilmiştir. Her yıl bizde de 3 Aralık’ da engelli
yurttaşlarımız ve onların sorunları için, çözümler ve öneriler gündeme
getirilir. Hayatı kolaylaştırıcı önlemler üzerinde durulur.
Ben, bütün
engellilerin geçtiğimiz 3 Aralık’taki günlerini gecikmiş olarak da olsa,
kutluyor, onlarla dayanışma içinde bütün engelleri aşacağımıza inanıyorum. Ve
yine inanıyorum ki; “ Sevgi varsa, engel yoktur! “
Sevgi
demişken, önemli bir noktayı da vurgulamalıyım; Görme engelli, işitme engelli,
konuşma engelli, bedensel engelli, zihinsel engelli, ruhsal engelli gibi pek
çok engelli için, hayat zor tabii ama, sevgi, ilgi, eğitim ve istihdamla bunlar
bir ölçüde aşılabilir. Fakat “sevgi engelli”ler için yapılacak pek fazla bir
şey yoktur! İnsanlar için bu yüzden en kötüsü; “Sevgi engelli” olmaktır! Ne
yazık ki, dünyada ve toplumumuzda sevgi engelliler çoğalıyor!
Sevgi
engelli olmak nasıl bir şeydir diyorsanız; belirtilerini hemen sayayım, o zaman
size de çok tanıdık gelecek! Onları hemen teşhis edeceksiniz. Bunun için doktor
olmaya da gerek yok zaten!
“Sevgi
engelli”ler;
- İnsanları
sevmez, hayvanları sevmez, doğayı sevmez!
- İçleri
kin ve nefret doludur!
- Güler yüzlü,
mutlu ve huzurlu olmak onlara göre değildir! Sürekli öfkeli, sürekli şüpheci,
sürekli kavgacı bir yaşamla hayat bulurlar! Sanki varolma sebepleri budur.
- Zalim,
acımasız ve empatiden yoksundurlar! Çıkarcı, kötü ve yalancıdırlar! Gerçek
insani duygulardan yoksun oldukları için, o duygular varmış gibi yaparlar!
Onları bu hale getiren artık nasıl bir ortamsa; tedavi edilmeleri, rehabilite
olmaları, yeniden “sevgi dolu insanlar” olmaları imkansızdır! Yaşadıkları o her
neyse; iğdiş edilmiş insani normları, eski iyi haline asla dönemez!
Tehlikelidirler, çünkü, “sevgi engelli” halleriyle, ellerine bir güç
geçtiğinde, dünyayı herkese dar ederler! Ben bu yüzden Hitler ve Mussolini gibi
adamların “Sevgi engelli” olduklarına inanıyorum. Keşke zamanında onlara da bu
tanıyı koysalardı da, dünya; 2. Dünya savaşı gibi yıkıcı bir felaketi yaşamamış
olsaydı!
Aman
diyeyim, siz siz olun, “sevgi engelli”lerden sakının!