Tarım ve Orman Bakanlığı Türkiye’nin yurt dışında özel sektör aracılığıyla gerçekleştirilmesi planlanan tarımsal yatırımlarına ve tarım politikasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada “Ülkemizin tarım politikasında önceliği, tüm tarım alanlarımızın verimli bir şekilde kullanılması, alın ve akıl teri döken çiftçimizin desteklenmesidir. Bu minvalde Bakanlığımız göç, veraset ve diğer nedenlerle terk edilmiş tarım arazilerini yeniden üretime kazandırmak için yeni bir destekleme modeli geliştirmek üzere çalışma yürütmektedir. Türkiye, tarımsal üretim, tarım teknolojileri ve gıda sanayiinde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Tarımsal hasıla bakımından da Avrupa'da birinci durumdadır. Bunun yanı sıra ülkemiz, tohumculuk, tarım makineleri, tarımsal ürün işleme ekipmanları, modern hayvancılık tesisleri ve mezbaha ekipmanları, soğuk hava deposu teknolojileri, modern seracılık teknolojileri ve üst düzey gıda işleme, tesis, alet ve ekipmanları üretiminde çok büyük bir potansiyele sahiptir” denildi.
“GÖREVİMİZ BİLGİ VERMEK”
Yabancı
ülkelerde özel sektör aracılığıyla yatırım imkanları geliştirme konusunda yeni
bir vizyon belirlendiğinin vurgulandığı açıklamada, “Özel sektörün tarımsal
kalkınma sürecine dahil olması için teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Ülkemize döviz girdisi sağlayan en önemli sektörlerden biri inşaat sektörü,
ülke kalkınmasının özel sektör aracılığıyla desteklenmesinin en güzel örneklerinden
biridir. Tarım sektörünün de inşaat sektörü gibi desteklenerek uluslararası
düzeyde hak ettiği yere gelmesi hedeflenmektedir. Türkiye’nin kendi
teknolojisini ve bilgi birikimini devreye sokarak diğer ülkelerle yapacağı
tarım alanındaki iş birliği, büyük potansiyelimizi hayata geçirme fırsatı
sunacaktır. Bu sayede, Türk yatırımcılar da bilgi birikimlerini ve
tecrübelerini ihraç edebileceklerdir. Yurt dışında tarımsal yatırım yapmak
konusunda Tük şirketleri, yani özel sektör nihai karar verici olacaktır. Bakanlık
olarak görevimiz, yatırımcı firmalarımıza yatırım yapılacak ülke ortamı
hakkında bilgi vermek ve yatırımcıların haklarını koruyacak şekilde hukuki bir
zemin oluşturmaktır” ifadelerine yer verildi.
“BÜYÜK ORANDA İTHAL EDİLİYOR”
Açıklamanın
devamı şöyle: “Ülkemiz özellikle soya ve ayçiçeği gibi ürünleri büyük oranda
ithal etmektedir. Bu ürünlerin yetiştirilmesi için yeterli arazimiz bulunsa
bile iklim ve coğrafi koşullar iç talebi karşılayacak oranda üretim yapılmasına
imkân vermemektedir. Ayrıca Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığı da
aşikardır. Ülkemizin planladığı bu vizyoner yatırımlar, ithal edilen ürünlerin
azalması ve cari açığın kapatılmasında da önemli bir rol oynayacaktır. Dahilde
işleme rejimi adı altında ülkemizdeki firmalara hammadde temini de bu
yatırımlar sayesinde kolaylaşacaktır.”
“HEDEF BİRLİKTE ÜRETİP BİRLİKTE KAZANMAK”
“Ülkemiz,
tarımsal alandaki yurt dışı yatırımlarında “kazan-kazan” ilkesini
benimsemektedir. İş birliği yapılan ülkelerde “birlikte üretip birlikte
kazanmak” hedeflenmektedir. Dünyanın önde gelen tarım ülkelerinden Türkiye,
deneyimlerini tüm insanlık ile paylaşmaktan yanadır. Bunu da tarihi misyonun
bir gereği olarak görmektedir. Dünya Ticaret Örgütünün raporlarına göre
yaklaşık 41 ülke başka ülkelerde arazi kiralamış, 62 ülke de arazilerini başka
ülkelere kiralamış veya satmıştır. İngiltere’nin başta Afrika'da olmak üzere
4,4 milyon hektar arazi kiraladığı bilinmektedir. ABD'nin aynı yöntemle
kiraladığı arazilerin büyüklüğü 3,7 milyon hektardır. İngiltere'nin kiraladığı
arazilerin büyüklüğü Danimarka'nın yüzölçümüne eşitken, ABD, İsviçre ve Çin'in
Moldova büyüklüğünde kiraladığı tarım arazileri vardır.” Afrika'nın en yoksul
ülkelerinden biri Kongo 8,1 milyon hektar arazi kiralamışken Endonezya 7,1
milyon, Filipinler 5,2 milyon ve Sudan 4,7 milyon hektar arazi kiralamış veya
satmıştır. Böylece kendi sınırları dışında tarımsal yatırım yapan ülkelerin, bu
yatırımlarını mevcut tarım ve gıda ürünleri ihtiyacı için değil gelecekte dünya
gıda piyasasında söz sahibi olmak için gerçekleştirdikleri açıkça
anlaşılmaktadır. Türkiye'nin tecrübesine ve üretkenliğine sonuna kadar güvenen
ve tarımsal yatırımlara ihtiyaç duyan ülkeler, Türkiye’ye bizzat kendileri
yatırım teklifinde bulunmaktadırlar.”
“YATIRIMCILARIMIZIN YANINDAYIZ”
“Nüfusu
2050'li yıllarda 100 milyonun üzerine çıkması beklenen Türkiye’nin, 2053
vizyonunun da bir gereği olarak tarımsal üretimini artırması aklın ve bilimin
bir gereğidir. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Bakanlığımız, hem yurt
içinde hem de yurt dışında tarımsal alanda yatırım yapan yatırımcılarımızın
yanında olmaya devam edecektir. Bakanlığımızın vizyonu yurt dışında tarımsal
üretim yapmak için Türk yatırımcısını teşvik etmek ve onlara avantaj
sağlamaktır. Bakanlığımızın görevi yatırımcılarımıza yabancı ülkelerdeki
tarımsal yatırım imkanları hakkında bütün yönleriyle bilgi vermektir. Ayrıca
yatırımcılarımızın haklarını koruyacak şekilde hukuki bir zemin oluşturmaktır.
Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına yurt dışında arazi kiralanması
söz konusu da değildir. Bakanlık olarak pandemi süreci başta olmak üzere alın
terini büyük emeklerle toprağa dökerek insanımızın karnını doyuran
çiftçilerimizin her zaman yanında olduk, sonuna kadar da yanlarında olacağız.” İHA